Zulmün varlığı direnişi zorunlu kılıyor!
Ahmet Varol, Hamas'ın ortaya koyduğu direnişe yönelik eleştirilerin insafsızlığına dikkat çekiyor.
Ahmet Varol / Yeni Akit
İşgalcinin zulmü direnişin gerekçesidir
Siyonist katillerin bugün Gazze’de gerçekleştirdiği katliamlar, yıkımlar Filistin direnişinin ne kadar haklı ve meşru olduğunun hiçbir tartışmaya mahal bırakmayacak açık bir delilidir.
Bugün bu vahşeti sergileyen siyonist katiller Filistin topraklarında 75 yıldan beri işgallerini sürdürüyorlar. İşgali başlattıkları tarihten bu yana da sürekli o toprakların asıl sahiplerine yani Filistin halkına zulmettiler.
İşgalci siyonistler Filistinlilere yönelik vahşi uygulamalarını yeni başlatmadıkları gibi geçmişte gerçekleştirdikleri geniş çaplı saldırılarında bugünkünden daha insaflı değillerdi. Gerçekleştirdikleri korkunç saldırılar, katliamlar ve sergiledikleri vahşet hep aynıydı. Bu, onların gelecekte de aynı olacaklarını, dolayısıyla böyle bir vahşetten kaynaklanan tehditle karşı karşıya olan halkın da bu tehdidi uzaklaştırmak için çalışma yapmakta ve strateji geliştirmekte haklı olduğunu apaçık bir şekilde gözler önüne seriyor.
İşte bu yüzden Filistin halkı ve onun haklarını savunan direniş, bu vahşi ruhlardan kaynaklanan tehditten kurtulmak istiyor.
7 Ekim’de başlayan Aksa Tufanı’ndan dolayı Filistin direnişini eleştirilerin ve sözlü saldırıların hedefine yerleştirmek büyük bir haksızlıktır. Bunu söyleyenler, Filistin halkına zulmü, onların evlerini yıkma, insanlarını sürekli esir alma uygulamalarını ve daha nice zulümleri rutin hale getiren işgalci siyonistlerin aynı zamanda belli aralıklarla geniş çaplı operasyonlar düzenlemek suretiyle büyük tahribat ve yıkıma sebep olduklarını neden görmezden geliyorlar!
Yani Filistin direnişi 7 Ekim’de Aksa Tufanı operasyonunu başlatmasaydı işgalci siyonistler, gerekli hazırlıklarını, stratejik planlamalarını ve değerlendirmelerini yaptıktan sonra yine ve üstelik bu sefer Filistin halkında büyük bir yara açmak amacıyla çok geniş çaplı bir saldırı düzenlemeyi, büyük bir katliam ve yıkım gerçekleştirmeyi planlıyordu.
Filistin direnişi bunun farkındaydı. Çok hassas istihbarat bilgilerine ulaşılması gerekmez. İşgal rejiminin şimdiye kadar izlediği politika, başvurduğu taktikler karşısında niyet okuma yöntemlerini devreye sokar, bu arada birtakım açıklamaların arkasında duran hesapları teşhis ederseniz bunu tahmin etmeniz mümkündür. Kaldı ki Filistin direnişi istihbarat vasıtasıyla da bazı önemli bilgilere ulaşmıştı. Ondan dolayı direniş bu kez işgalcinin tezgahını kurmasından ve her türlü hazırlığı yapmasından sonra savunma aşamasında karşısına çıkmak yerine başlangıçta onu gafil avlayarak kendisini sarsacak ağır bir darbeyle işe başlamayı tercih etti.
Direnişin böyle bir operasyonla, işgalcinin saldırı planını devreye sokması sonrasında savunma aşamasında karşısına çıkmak yerine önce işgalciyi sarsacak bir darbeyle başlamasının hatalı bir karar olduğunu ve onun daha büyük katliamlar yapmasına gerekçe oluşturduğunu zannedenlerin onun geçmişteki saldırılarda, fitili çeken taraf olmasına ve direnişin savunma aşamasında karşısına çıkmasına rağmen yine ne kadar büyük bir katliam ve yıkım yaptığı gerçeğini unutmuş olmaları gerekir. Üstelik işgalci siyonistin bu seferki saldırı planıyla ilgili hesapları çok daha farklı olduğu için yine büyük bir yıkım ve tahribat gerçekleştirme hesapları vardı.
Bu seferki saldırının farkı şudur ki, işgal rejimi direnişin operasyonu karşısında önemli bir darbe aldığı için siyasi, ekonomik ve toplumsal yönden büyük bir sarsıntı geçirmiştir ve bu sarsıntının devam etmesi durumunda yarasının büyüyeceğini tahmin ettiğinden, öncekilerde geniş zamana yaydığı yıkım ve katliamları bu kez daha kısa zaman içinde hızlı bir şekilde gerçekleştirmek istiyor ve o yüzden zamanla yarışıyor.
ABD ve Batı ülkelerinin paçalarının tutuşmasının ve sergiledikleri korkunç vahşete rağmen işgalci siyonistleri bütün güçleriyle desteklemelerinin, askeri mekanizmalarıyla hemen devreye girmelerinin, ellerindeki medya organlarıyla siyonist katillerin kanlı ellerini temizlemeye çalışmalarının ve gerçekleri ters yüz etmelerinin sebebi de budur.
HABERE YORUM KAT