Muhammed Bursalı / HAKSÖZ HABER

Kemalizm dininde “Dinde zorlama yoktur!” gibi bir ilke yer almadığı için ritüellerine sadece kendi dinlerine mensup olanların değil zorla da olsa bütün bir yurdun katılmasını isterler. Bütün vatandaşları cebren bu törenlere katamasalar da kanunlardan aldıkları güçle memur sınıfı bilhassa da resmi ideolojinin yeniden üretildiği yer olması sebebiyle okullardaki öğretmen ve öğrenciler eliyle muhakkak bayram kutlanılır, dini vecibe yerine getirilmiş olur. Ne pandemi, ne okullarda yüz yüze eğitimin bile tam olarak yapılamıyor olması… Hiç biri önemli değildir.

Görevlendirilen memurlar şehir merkezlerinde anıta çelenk koyma merasimine, katılmayanlar hakkında disiplin işlemi uygulanacaktır diye tehdit edilen öğrenciler ve öğretmenler okullardaki törenlere bir bayram sabahı neşesiyle gelirler. Muhteşem şiirler (!) okunur, -bu sene pandemiden dolayı yapılamadığı için gözlerimizin aradığı-  harika gösteriler yapılır. Katılan herkesi bayram coşkusu sarar! Hem de öyle bir sarar ki orada bulunan hemen hemen herkes bu kadar coşku fazla geldiği için olsa gerek içinden bitse de bir an önce eve gitseydik diye geçirir.

Resmi bir kurum ya da banka vs gibi resmi tatillerde kapalı olan yerlerde o gün bir işi yoksa bayram olduğundan bile haberi olmayacak vatandaşlaraysa televizyonlardan yapılan yayınlarla, belediyelerin ve bazı firmaların attıkları telefon mesajlarıyla adeta gerekli hatırlatma yapılır: Bugün bayram!

Evet ne bayram ama!