Zeytinlikleri madenciliğe açan iktidar çiftçiye ‘dağı taşı ekin’ diyor
Türkiye'nin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere zeytinlik alanların madencilik faaliyetleri için kullanılmasına kamu yararı dikkate alınarak belirli şartlar kapsamında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın çıkardığı yönetmelikle izin verilecek.
HAKSÖZ HABER
Zeytinliklerin 3 kilometre yakınında zeytin işleme tesisi dışında toz çıkaran hiçbir tesise izin vermediği için birçok maden ve enerji projesinin iptalini sağlayan ‘Zeytin Yasası’, Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle işlevsiz kılındı. İktidar birkaç hafta sonra ise çiftçiye “dağa taşa ekin” yönünde nasihatte bulunuyor. Haklı olarak iktidarın bu değişken politikaları ve olası sonuçları hesaplanmamış eylemleri tepki çekiyor.
Tarım alanlarının tahrip edilmesi ve dünyada yaşanan savaş ve ekonomik sıkıntılar sonrası tarıma ilgi yeniden arttı.
AK Parti Sancaktepe Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuşan AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım da tarıma önem verilmesi gerektiğini belirterek, "Rusya ve Ukrayna dünyanın tahıl ihtiyacının yüzde 60’ını karşılıyor, şimdi bunlar yok. Sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde gıdaya erişimde sorunlar yaşanacak. Bunun farkındayız ve gerekli tedbirleri de hükümetimiz alıyor. Vatandaşlarımıza deliler gibi ekin, dağı taşı ekin diyorum çünkü artık gıda petrolden de altından da önemli hale geldi" dedi.
Zeytinlik arazileri maden işleme tesislerine açan bakanlık tepki çekmiş ancak yönetmelikte değişikliğe gidilmeyerek yönetmeliğin içeriğinin olumlu sonuçlar doğuracağı iddia edilmişti.
Tarım ve hayvancılık konusunda ilerleyen yıllarda sıkıntı çekecek ülkeler arasında olduğu verilerle ortaya konan Türkiye’de tarım ve hayvancılıktaki rekolteler de belirgin bir düşüş olduğu ifade ediliyor.
İktidar her ne kadar tarım ve hayvancılık konusunda geçmiş yıllardan daha fazla yatırım yapıp, yatırım olanağı sağlasa da rakamlara göre Türkiye, hala tarım ve hayvancılıkta ithalatçı konumunda.
Zeytin’deki durum
Yapılan rekolte tahminlerine göre 2020 yılında Türkiye'nin zeytin ağacı varlığı geçen yıla göre yüzde 4 artarak 188 milyon 749 bin ağaca ulaştı. Bu ağaçların 159 milyon 352 bini zeytin veren, 29 milyon 397 bini ise meyve vermeyen ağaçlardan oluşuyor.
Yine 2020 yılındaki verilere göre ağaç sayısındaki artışa rağmen üretim hızla azalıyor. 2021 yılında ise beklenilen zeytin üretiminin son 11 sezonun en düşük seviyesinde olacağı yorumları yapılıyor.
Eski Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de yaptığı açıklamalarda 2021 için, "Yapılan çalışmaya göre, zeytin ağacı sayımız geçen yıla göre yüzde 1,9 artışla 192 milyon 283 bin adete, ağaç başına ortalama zeytin verimi ise yüzde 30 artarak 8,3 kilogramdan 10,56 kilograma çıkacak. Toplam zeytin üretimimizin ise geçen yıla göre, yüzde 32 artışla 1 milyon 738 bin 680 tona ulaşacağı tahmin ediliyor. Üretilecek zeytinin yüzde 29'unun sofralık, yüzde 71'inin yağlık olarak kullanılması öngörülüyor. Elde edilecek zeytinyağı miktarı da bir önceki yıla göre yüzde 35 artarak 175 bin tondan 235 bin 727 tona çıkacak." demişti.
Türkiye'nin zeytin ve zeytinyağında net ihracatçı konumda bulunduğunun belirten Pakdemirli, 2019 yılından 2020 yılı süresine kadar 390 milyon dolarlık sofralık zeytin, 344 milyon dolarlık da zeytinyağı olmak üzere toplam 734 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını söylemişti.
Türkiye’nin zeytin cenneti olduğu ifade edilirken dahi rakamların Türkiye’nin iç piyasasını domine etmediği aktarılıyor. Ancak Türkiye zeytinyağı ihracatında her ne kadar iyi bir grafik çizse de Ayçiçek yağında durum tersi yönde.
Rusya’nın Ukrayna işgali sonrası el konulan yağ yüklü gemilerin Türkiye’ye gelmemesi sonucu Türkiye’de yağ satışları etkilenmiş, piyasalarda “yağ stokçuluğu” yapanların peşine düşülmüştü.
Zeytinlik alanların tarıma açıldığı atmosferde, Ayçiçek yağı konusunda sıkıntılar yaşanıyor ve tarıma destek verdiğini belirten iktidarın “planlı ve programlı hareket etmediği” yorumları yapılmaya devam ediyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının hazırladığı yönetmelik,
"Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"teki değişikliğinde: “Ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda madencilik faaliyeti yürütecek kişinin faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini taahhüt etmesi şartıyla Genel Müdürlük tarafından belirlenen çalışma takvimi içerisinde zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilecek." denildi.
HABERE YORUM KAT