1. HABERLER

  2. BASIN AÇIKLAMASI

  3. Zafer Üskül, AK Parti'den İhraç Edilmeli!
Zafer Üskül, AK Partiden İhraç Edilmeli!

Zafer Üskül, AK Parti'den İhraç Edilmeli!

Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, ilköğretim çağındaki çocuklarını başörtülü olarak okula göndermekte ısrar eden aileleri tehdit etmesi üzerine Özgür-Der Diyarbakır Şubesi bir basın açıklaması yaptı.

24 Ekim 2010 Pazar 17:56A+A-

Basın Açıklamasının Tam Metni:

AK Parti, Zafer Üskül'ü Ve Onu Destekleyenleri Derhal Partiden İhraç Etmelidir!

Hükümet, Bu Küstahlık Nedeniyle Müslümanlardan Özür Dilemelidir!

Son dönemde başörtüsü yasağının üniversitelerle ilgili kısmının çözümü için siyasi partiler arasında yürütülen görüşmeler, hukuki olmayan ve hiçbir vicdana sığmayan bu yasağın diğer boyutlarını da gözler önüne sermiştir. Statüko yandaşları toplumsal baskı karşısında artık direnemedikleri için, kendilerinin dayattığı bu insanlık dışı yasağın üniversitelerde kaldırılmasını önerip buna mukabil hayatın diğer birçok alanının kamusal alan ilan edilmesi suretiyle başörtüsünün katı biçimde tüm alanlarda yasaklanmasını pazarlık konusu edinmektedirler.

Yasağın üniversitelerde sonlandırması karşılığında, ilk-ortaöğretimde ve kamu kurumlarında bu zulmün uygulanmasını talep eden ve sözde bu durumu meşrulaştırıcı söylemleri koro şeklinde dillendiren liberal, milliyetçi, sol ve ulusalcı cephenin, İslam söz konusu olduğunda nasıl da aynı kampta toplanabildiklerini, İslami değerlere karşı düşmanlıkta birbirleriyle yarıştıklarını ibretle izlemekteyiz. Bazı yasaklar karşılığında, kimi özgürlüklerin pazarlık konusu edilmesi en masum ifadeyle alçakça bir tutumdur. Hele söz konusu pazarlık İslami kimliğin hayatta tezahür eden yansımalarına karşılık beliren nefret üzerinden dayatılıyorsa; bunun insanlıkla, vicdanla ve ahlakla açıklanacak bir yönü de bulunmamaktadır.

Özgürlüklerin yasaklarla sınırlandırılmasını, çürük yapısını ayakta tutabilmek için sistemin merkezine alan Kemalist zalim düzenin müntesipleri, başörtüsünü yasaklayan tek bir yasa olmamasına rağmen, keyfi uygulamalarla toplumun tüm kesimlerinde yaygın biçimde görünürlük kazanan ve İslam'ın açık bir emri olan başörtüsüne karşı onulmaz bir düşmanlıkla saldırmayı sürdürmektedirler. İlköğretim çağındaki çocukların okula başörtüsüyle gitmelerini, provokasyon olarak nitelendiren yasakçı zihniyetin temsilcileri ve taşeronları, İslam'a karşı saldırılarını bu defa bu çocukların tercihleri üzerinden yapmaktadırlar. Kimsenin çocuklarımızın tercihleri ve inançları hakkında söz söyleme, karar alma ve onlara kafalarındaki kirlilikleri dayatma hakkı yoktur!

Çocuklarımız devletin kulları değillerdir! Devletin çocuklarımız hakkında herhangi bir tasarrufu, onlar üzerinde hiçbir hakkı bulunmamaktadır. Buna karşın son dönemde ulusalcı, Kemalist ve kimi liberaller tarafından ilköğretim çağındaki öğrencilerin başörtüleriyle okuma talepleri provokasyon olarak yaftalanmış, çocuklarımız ise provokatörlükle suçlanmıştır. Asıl provokatör, halka ve halkın tüm değerlerine on yıllardır zalimce karşı duran despot sistemin ta kendisidir!

Yine ilköğretimdeki başörtüsü direnişinin kamuoyunda yer etmesinin ardından, bunu kışkırtıcılıkla suçlayanların dümen suyuna AK Parti hükümetinin mensupları da katılmış görünmektedir. Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, ilköğretim çağındaki çocuklarını başörtülü olarak okula göndermekte ısrar eden aileleri uyararak "Bu iş daha ileriye giderse, aile çocuğu baskı altına alırsa çocuk aileden alınır. Bu yetkiler devletin elindedir. Tabii bunlar aşama aşama uygulanacak şeyler. İdare önce veliyi ikna etmeye çalışır. Şu anda yapılan bu. İkna olmazlarsa cezalar var. Çocuk aynı zamanda aile içinde baskı altındaysa ve öğrenim özgürlüğü engelleniyorsa devlet o çocuğu aileden alır ve öğrenim görmesini sağlar."  deme küstahlığında bulunabilmiştir.

Kemalizm'in önemli provokatörlerinden biri olan Hürriyet Gazetesine konuşan AK Parti Mersin Milletvekili Üskül, "Bu konuda taviz verilemez. Taviz verilmesi demek o çocukların eğitim hakkının engellenmesi demektir. Aileler mevzuata karşı koymakta direnirlerse suç işliyorlar demektir. Valilerin görevlerini yapması gerekir" demek suretiyle açıkça faşist bir devlet tanımı yapmıştır ve faşizmi savunarak bu anlayışa nasıl da hizmet edilmesi gerektiğini deklare etmiştir. Her fırsatta kendisini liberal-demokrat olarak tanıtmaya gayret eden Zafer Üskül'ün açıklamalarında belirttiği şu sözler toplumu despotik yöntemlerle hizaya getirmek isteyen zihniyetin dışavurumundan başka bir anlam taşımamaktadır. Nasıl inanmamız gerektiğine, giyimimize, düşüncelerimize, yaşantımıza müdahale etmekle yetinmeyen statüko muhafızları şimdi de çocuklarımızı bizden almakla bizleri tehdit etmektedirler.

Milliyetçi-ulusal kesimlerle başörtümüzün, İslami yaşamımızın pazarlık konusu edilmesini, özgürlüklerin pazarlıklara malzeme kılınmasını şiddetle kınamakta olduğumuzu hatırlatarak; çocuklarımızı bizden almakla tehdit eden aşağılık faşist küstahlığın topluma hiçbir şekilde izah edilmeyeceğini de belirtmek istiyoruz. Bu nedenle, yıllardır çoğunlukla inanan kesimlerin oylarıyla iktidara gelen AK Parti hükümeti derhal Üskül'ün bu açıklamaları nedeniyle Müslümanlardan özür dilemeli ve Zafer Üskül ve bu zihniyeti destekleyenler partiden ihraç edilmelidir.

Son olarak ifade etmek isteriz ki; başörtüsüne sınırsız ve koşulsuz bir özgürlük tanınmaması; bu konuda asla taviz verilmeyeceğinin bizzat AK Parti'li yetkililer tarafından açıkça ifade edilmemesi; toplum nezdinde Hükümetin faşizme ve Kemalist despotizme boyun eğdiği anlamına gelecektir.

Av. Serdar Bülent Yılmaz

Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı

HABERE YORUM KAT

8 Yorum