Yüksek Yargı, Yürütmeden Sürekli Rol Çalıyor
Yüksek yargı organları son yıllarda 'hükümetin ve Parlamento'nun rolüne soyunmakla' suçlanıyor. Bunun sebebi, Meclis'ten çıkan yasalar ve iktidarın icraatlarıyla ilgili verdiği iptal kararları.
Yargı organlarının yetki gasbı yaptığına dikkat çeken hukukçular, anayasa paketi davasıyla ilgili de aynı uyarıyı yapıyor. Eleştiriler, 'yüksek yargının sistemi işgal ettiği' yönünde.
Anayasa Mahkemesi raportörünün, "İptal davası reddedilsin, paket referanduma sunulsun" raporuna rağmen, yüksek yargı organlarının kötü sicili, hukukçuları ve iş dünyasını endişelendiriyor. Zira, yüksek mahkemelerin verdiği birçok karar, Türkiye'ye pahalıya mal oldu. Anayasa Mahkemesi'nin 367 şartı ve Meclis'ten mutabakatla geçen eğitim özgürlüğüyle ilgili düzenlemeyi iptal etmesi, bunların başında geliyor. Ekonomi, eğitim, sağlık alanlarında yapılan pek çok reform ise Danıştay'dan döndü. Son iki yılda verilen kararların sadece 4'ü iktidar lehine çıktı. 51'i icraatları durdurmaya yönelikti. Anayasa Mahkemesi de 2002'den bu yana yapılan 151 başvurudan 56'sında yürütmeyi durdurdu.
Turgut Özal hükümetlerinin bakanları, geçtiğimiz günlerde, "O dönem Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararlar Türkiye ekonomisini 10 yıl geriye götürdü." serzenişinde bulunmuştu. O tarihten sonraki süreç de bu olumsuz tablonun örnekleriyle dolu. Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'ın verdiği birçok karar, ekonomide gerilemelere sebep oldu. Anayasa Mahkemesi'nin 367 şartı ve Meclis'ten mutabakatla geçen eğitim özgürlüğüyle ilgili düzenlemeyi iptal etmesi, bunların başında geliyor. Ekonomi, eğitim, sağlık alanlarında yapılan pek çok reform da Danıştay'dan döndü. Son iki yılda verilen kararların sadece 4'ü iktidar lehine çıktı. 51 karar icraatları durdurmaya yönelikti. Anayasa Mahkemesi de 2002'den bu yana yapılan 151 başvurudan 56'sında yürütmeyi durdurdu. 47 dava halen devam ediyor. Yüksek Mahkeme, anayasa değişikliklerini 'şekil' yerine 'esas' denetimiyle iptal ederken, Danıştay, idarenin işlemlerini 'yerindelik' denetimine tabi tutuyor. Bu duruma tepki gösteren hukukçular, "Yargı, yürütmeden rol çalmamalı." tespitini yapıyor. Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, "Yargı Parlamento'nun rolüne soyunuyor. Sıkıntı yargının kendini vesayet makamı olarak görmesi ve fonksiyon gasbında bulunmasıdır." diyor. Eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı da Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'ın yasamaya karşı blokaj yaptığı düşüncesinde. Avcı, "Sistemin 3 kuvvetini kilitlemiş durumdalar. Bunlar yüksek yargının sistemi işgal etmesi demek." yorumunu yapıyor. Bu kararlardan bazıları şöyle:
Başörtüsü kararında Meclis mutabakatı yok sayıldı: Anayasa Mahkemesi, 9 Şubat 2008'de Meclis'ten 411 milletvekilinin oyuyla geçen ve üniversitelerde eğitim özgürlüğünün önünü açan anayasa değişikliğini, şekil yerine esas denetimi yaparak iptal etti. Danıştay da YÖK'ün üniversitelerdeki eğitim özgürlüğüyle ilgili rektörlere gönderdiği yazıyı 'genelge' sayıp yürütmesini durdurdu.
Belediyeler Kanunu iptal edildi: Anayasa Mahkemesi'nin nüfusu 2 binin altındaki belde belediyelerinin kapanmasını öngören kanunu Anayasa'ya uygun bulan kararını Danıştay bozdu.
Petkim'in satışı durduruldu: Danıştay, Petkim'in yüzde 51 oranındaki kamu hissesinin Socar-Turcas-Injaz Ortak Girişim Grubu'na satışının yürütmesini durdurdu.
İGDAŞ özelleştirmesi de Danıştay'a takıldı: İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İGDAŞ'ın özelleştirilmesi kararı Danıştay'dan döndü. Aynı tarihte bir özelleştirme durdurma kararı da Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'ye karşı alındı.
İETT arazisinin satışına müdahale: Danıştay, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne önemli bir gelir getirecek olan İETT arazisi üzerinde yapılacak Dubai Kuleleri Projesi'ne onay vermedi.
'Doğu hizmetine' de karıştı, metrobüs zammına da: Danıştay, Doğu'da doktor açığını kapatmak için çıkarılan zorunlu görevlendirmeye ilişkin genelgeyi iptal etti. Ocak 2010'daki kararında ise Türk Eczacıları Birliği'ne (TEB) isyan bayrağını açtırdı. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) eczanelerle tek tek sözleşme yapmasını iptal etti. İstanbul ve Ankara'da belediyelerin toplu taşımayla ilgili kararları da Danıştay'dan döndü. Metrobüs zammı iptal edildi. Alkol reklamları ve sigara paketlerindeki uyarı resimleriyle ilgili tebliği de durdurdu. Karar, sigara ve alkol şirketlerini sevindirdi.
HABERE YORUM KAT