YouTube’un öldürücü izlenme oranı
Rusya’da yaşanan bir olay izleme alışkanlıklarının varabileceği son noktayı gösterdi.
Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER
Rusya’da “Stas Reeflay” adlı YouTuber’a canlı yayın sırasında bir izleyici, ‘kız arkadaşını’ soğukta bekletmesi karşılığında 1.000 dolar vereceğini söyledi. İzleyicinin isteğini yerine getiren YouTuber, hamile olan kadının hipotermi sonucu hayatını kaybetmesine sebep oldu. Kadının ölümü sonrasında yayına devam eden “Stas Reeflay” daha sonrasında ise tutuklandı.
İzleme alışkanlıkları sebebiyle insanların yapabilecekleri şeylerin bir sınırı olmadığını ortaya koyan bu olay ilk değil aslında. Her birisi ölümle sonuçlanmasa da çeşitli rezillikler YouTube, Instagram, TikTok vb. platformlarda yaşandı, yaşanmaya devam ediyor. Hukuki yaptırımlar başta olmak üzere bu probleme dönük alınan önlemler ise bir sonuç vermiyor.
Peki, niçin bu sorunun önüne geçilemiyor? İnsanın ontolojik olarak bulunduğu konumu göz ardı eden platformlar onun nefsani isteklerine hitap ediyorlar. İnsanı sadece izlemesi veya izlenmesi durumunda değerli gören görüntü kültürünün araçları onu aslında insan kılan boyutlarından da yoksun hale getiriyorlar. Durum böyle olunca daha fazla izlemek veya izlenmek adına yapılan her şey mubah hale geliyor. Buna hamile bir kadını da öldürmek dahil…
İnsanı insan kılan ve diğer canlılardan ayıran hususların başında anlamlı bir hayat yaşamak geliyor. İnsan anlamlı bir yaşam sürmek üzere düşünce yürütebilen tek canlı. Yaşamı sadece ihtiyaçları/gereksinimleri boyutuyla değil bir gaye/dava uğruna yaşamak onu yaratılmışların içinde müstesna bir yere koyuyor. Bu amaçlılık kendisinden daha üst/aşkın bir varlığa dönük bir bilinç üstüne inşa edildiği vakit ise Kitabı Kerim’de eşrefi mahlukat olarak ifade edilen mertebeye ulaşılıyor. Bunları insandan aldığınız vakit ise şerefini, ahlakını bir kenara bırakıp her türlü cürmü işlemek için akıl başta olmak üzere kendisine verilen yetileri hunharca kullanan bir şey ortaya çıkıyor.
Asr Suresi’ndeki “ziyan içinde” olanlar bu "şey olmak hali" içinde yaşayanlardır. Ancak gösteri toplumunun içinde görülmek yegane varoluş biçimi haline geldiği için bu durumun farkında olanların yani müstesna olanların sayısı oldukça az ne yazık ki!
Müslümanların da bu araçlara yaklaşımı zaman zaman aracın kendisinin bizzat mesaj olduğu gerçeğini göz ardı eden bir vasatı içinde taşıyabiliyor. Bu durumun farkında olmak ve içinde yaşadığımız görüntü kültürüne teyakkuz ile yaklaşmak ilk elden yapılması gereken şey olarak önümüzde duruyor. Zira giderek sayısı artan ve büyük-küçük fark etmeksizin herkesi içine alan cinayetler, ahlaksızlar vb. yozlaştırıcı ilişkilerden başka türlü korunmak çok mümkün gözükmüyor!
HABERE YORUM KAT