YÖK başkanı yanılıyor: Üniversiteler kutsal mekan olamaz!
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar Ardahan ziyaretindeki konuşmasında, "Üniversiteler şehrin ileri düzeyde bilginlerinin bulunduğu, toplumsal düzen ve denge araçlarının arandığı ve araştırıldığı kutsal mekanlardır" dedi.
HAKSÖZ HABER
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar Ardahan ziyaretinde ilginç bir konuşma yaptı.
Özvar, konuşmasında, "Üniversiteler şehrin ileri düzeyde bilginlerinin bulunduğu, toplumsal düzen ve denge araçlarının arandığı ve araştırıldığı kutsal mekanlardır" dedi.
Ardahan Üniversitesi Aşık Şenlik Kültür Merkezi'ndeki konuşmasında Özvar, "Üniversiteler, şehrin ileri düzeyde bilginlerinin bulunduğu, toplumsal düzen ve denge araçlarının üst düzeyde arandığı ve araştırıldığı kutsal mekanlardır. Niçin 'kutsal mekanlar' ifadesini kullandım? Çünkü üniversitelerde insanlığın refahı ve mutluluğundan başka bir şey konuşulmaz. İnsanlığın refahı ve mutluluğu ise 3 temel kavramda toplanır; 'iyi', 'doğru' ve 'güzel'. İnsanlığın tüm arayışı; neyin iyi, neyin doğru ve neyin güzel olduğu arayışıdır." dedi.
Maalesef YÖK Başkanı Özvar yanıldığı gibi sayıca artan üniversitelerin niteliklerinin artmadığını görmüyor. Topluma faydalı, toplumun iyiliğini isteyen düşünce ve eylemlerin merkezi olarak tanıtılan üniversitelerin akademik kariyer planlayanlara karşı da olumsuz yansımaları olduğu biliniyor.
Üniversitelere akrabalarını torpille atayan rektörlerden tutun da burayı ticarethane olarak gören rektörlere ve dekanlara kadar birçok kötü durum "akademilerin" saygınlığını yerle bir etti. Ortaya çıkan skandallar sonrası YÖK yorumda bulunmamış, sadece soruşturmalar ile yetinmiş üniversitelerin geleceğini yine benzer isimlerin eline bırakmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özel isteği doğrultusunda her ile açılan üniversitelerin, liselerden farklı bir yanı olmadığı eleştirileri süreç içerisinde haklılık kazanmaya başladı. Akademik çalışmaların yetersiz kaldığı görülürken küçük şehir üniversitelerinin de öğrenciyi kendisine çekmekte zorlandığı görülüyor.
Daha da önemlisi üniversiteler 2 ve 4 yıllık bir sürecin ardından iş arayan, Kamu personel sınavlarına hazırlanan ve okuduğu şehirlerden ayrılmak zorunda kalan öğrenciler kümesinin sayısını arttırdı. TÜİK verilerine göre de akademik çalışmalara ve toplumsal faydaya dönük işsizlikten ötürü ve diğer sebeplerden kaynaklı olarak katkı sunmayanların oranı her yıl artıyor. Geçtiğimiz yıl üniversiteden mezun olanların sayısı 900 binin üzerinde olarak tahmin edilmişti.
TÜİK verilerine göre 2021 yılı işsiz sayısı 3 milyon 842 bin kişi oldu. Yine geçtiğimiz yılın Şubat ayı verilerine göre bu işsizlerin 995 bini üniversite mezunu işsizler oluyor.
Üniversite mezunları yıllar içerisinde tablolarda yeni bir işsizlik kümesi oluşturacak.
Topluma iyi, güzel ve doğruyu göstermesi, öğretmesi ve yayması için planlanan akademilerin bu noktada başarıya ulaştığını söylemek de oldukça zor oluyor. Seküler yaşamın kutsal mekanı olarak görülen, bilimi ve pozitivizmi temel gerçek kabul eden bu mekanların, okumuş ve eğitilmiş gençleri mezun ettiğini söylemek ise pek mümkün değil. Kitap okuma oranları, akademik başarı ile sosyal ve toplumsal olaylara katılım oranlarında genç mezunların oranı oldukça düşük çıkıyor.
HABERE YORUM KAT