Yıldırım’ın savunması da Peker’den farklı olmaz!
Şike davası başladı..
İlk savunma, Olgun Peker’den..
Savunmadaki üslup, tam da suçlamalardaki iddiaları doğrular mahiyette.
Kısa kısa iki örnek vereyim..
Menajerlik sorularının Olgun Peker’e sızdırılma iddiası var.
Bu iddiaya karşı nasıl savunma yapılır?
Ya dersiniz ki, “Bana sızdırılmadı.. Yalandır.”
Veya, “Bana sızdırıldı. Yanlış yaptım. Pişmanım.”
Bu savunmalardan birisini mi yapıyor Olgun Peker?
Hayır.
“Cevapları aldım. Ama cevapları almasaydım da, ben o soruları yanıtlardım.”
Ne kadar kendinden emin bir savunma tarzı görüyor musunuz?
“Sızdırılmışsa ne olmuş yani” diye, adeta efeleniyor!
“Ben zaten cevabı biliyordum” diye de, hava atıyor.
Tam iddianamede isnat edildiği gibi, 1 numara..
Bir örnek daha..
Beyefendinin sadece menajerliği değil, onun için gerekli ön diploması da sorunlu.
Bakın nasıl anlatıyor hikayeden alınan diplomayı.. Soruluyor: “TFF tarafından 31 Mart 2011 günü yapılan Futbolcu Temsilcisi (Menajerlik) Sınavına sahte diplomayla müracaat etmişsiniz?”
“Sahte diploma vermişsiniz? Ne dersiniz?” sorusuna ne cevap verilir?
Ya dersiniz ki, “Hayır, diploma sahte değildir. Ben o öğretime katıldım. İmtihanlarını başarı ile tamamladım. Diplomamı aldım.”
Veya dersiniz ki, “Bir hata ettim. Arkadaşların yanlış yönlendirmesi ile, sahte diplomayı verdim. Özür dilerim. Pişmanım.”
Hangisini yapıyor Olgun Peker?
Ne birinciyi, ne ikinciyi.. İddianamede kendisine isnat edilen suçlamayı doğrulayan savunmayı yapıyor: “Diploma bana Bulgaristan’dan geldi. Onun için de bedel ödemedim. Sahte olup olmadığını bilmiyorum.”
İnsan zekası ile alay eden savunmayı görüyor musunuz?
Diploma Bulgaristan’an gelmiş.
Sanki araba parçası geliyor. Sanki makinenin yedek parçasını gönderiyorlar.. Parasını veriyorsunuz, oradan alıp yolluyorlar!
Diploma alanın, diplomayı düzenleyen yere gitmesi, orada eğitim görmesi, imtihana girmesi falan gereksiz şeyler bunlar..
Böylesine milletle alay edici cevaplar..
Dayanamamış Mahkeme Başkanı.. Sormuş: “Bulgaristan’da okumadan nasıl diploma veriyorlar?”
Peker, cevap vermiş: “Orada bunun normal bir işlem olduğunu düşündüm. Buradaki tek hatam budur.”
Nasıl?
Çok masumane cevaplar değil mi?
75 milyonu enayi yerine koyan bir cevap üslubu değil mi?
Olgun Peker Bulgaristan’dan sipariş eder, diploması ayağına gelirmiş.
Türkiye’deki enayiler de, okullara gider, bir sürü uğraşırlarmış.
Olgun bey kardeşimiz, o enayilerden olmadığı için, Bulgaristan’dan, hem de oraya gitmeden alıverirmiş diplomayı..
Yaa. İşte böyle..
Bugün de, çete olduğu iddia edilen ekibin 2. ismi savunma yapacak.
Bakmayın siz, “Yer yerinden oynayacak. Aziz Yıldırım, gündemi sarsacak savunma yapacak. Bu işin arkasındaki gerçek sebebleri ifşa edecek” hikayelerine..
Bunlar, dünkü duruşmada Peker’in yaptığından pek farklı olmayacak tarzdaki mavalları, “ciddi savunmalar”mış gibi göstermek için yapılan boyama numaraları..
Nasıl ki milyonlarla oynayan Olgun Peker, “Bulgaristan’da diploma almanın, çok sıradan bir şey olduğunu sanıyor”sa.. Aziz Yıldırım’dan da, rakip kulüplere para vermenin, rakip takımların futbolcularına çanta dolusu paralar göndermenin ne kadar normal bir şey olduğunu dinleyeceğiz.
Göreceksiniz, Aziz Yıldırım da, aynı rahatlıkta anlatacak, yaşanan olayları..
İşin daha acıklısı ne, biliyor musunuz?
Bu adamların mağdur oldukları iddiası ile, CHP’li milletvekillerinin, duruşmaya gözlemci olarak katılmaları..
Ergenekon sanıkları.. Darbeci paşalar derken.. Şimdi de şikecilerin duruşmasını izliyorlar..
KİK soruşturmasında tutuklanan rüşvetçi bürokratların önümüzdeki aylarda başlayacak olan duruşmalarına da, CHP’liler gözlemci olarak katılırlarsa, hiç şaşırmayacağım..
Yolsuzluklarla mücadele iddiasındaki parti, yolsuzluk yapanların yanında ne arıyor, anlamak mümkün olmasa da!..
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT