Yeşilay’da Film Senaryosu Gibi Darbe Planı
Yeşilay Başkanı'nı görevden uzaklaştırmak için kurum içinde film senaryosu gibi plan hazırladılar.
Alkol, sigara, kumar/şans oyunları, uyuşturucu ve teknoloji bağımlılıkları ile 93 yıldır mücadele eden Yeşilay'da, Başkan'a yönelik darbe girişimi yapıldı.
2010 yılına kadar Yeşilay Cemiyeti, sadece adı olan hiçbir faaliyet ve etkinliği olmayan, sadece 2 kişinin çalıştığı, kaderine terk edilmiş bir dernekti. 2010 yılında Av. Muharrem Balcı önce Yönetim Kurulu Üyesi ve hemen ardından Başkan olmasıyla Yeşilay'ı canlandırma faaliyetine başladı.
Önceki yönetimin Yönetim Kurulu üyeleri ile devam eden Balcı, derneği yapılandırmak için Eğitim, Basım-Yayım, Haberleşme, Tanıtım, Organizasyon, Pazarlama, İktisadi İşletme, Kadın Kolları, Gençlik Kolları, Dış İlişkiler, Kütüphane ve Arşiv gibi bir çok departman kurdu. Cemiyeti 40 kişilik profesyonel bir kadro ile yönetti.
Balcı, Yeşilay'ın etkinliğini yurtiçinde ve yurtdışında artırmak için BM dahil bir çok kurum nezdinde temasa geçti, sigara ve alkole karşı lobi faaliyetleri yaptı. Alkole karşı mücadelede Türkiye Alkol Politikaları Birliği'ni kurdu ve Avrupa Alkol Politikaları Birliği'ne üye yaptı.
Yeşilay Derneğinin faaliyete geçtiğini gören Başbakan Erdoğan, İstanbul'un en özel yerlerinden biri olan Sirkeci sahilindeki ünlü Sepetçiler Kasrı'nı faaliyetlerde kullanmak üzere Yeşilay'a tahsis edilmesi talimatı verdi. Kasır 10 yıllığına tahsis edildi.
FİLM SENARYOSU GİBİ DARBE PLANI
Önceki dönemde kağıt üzerinde hayatını sürdüren bir dernek iken, 40 kişilik profesyonel ekibi ile, kamuoyunda etkin bir kuruma dönüşünce problemler baş göstermeye başladı.
Balcı, yeniden başkan adayı olmayacağını önceden deklare etmişti. Ancak 31 Ekim 2012'de yapılacak başkanlık seçiminde Cemiyet Yönetimi'nde kalmak isteyen gruplar bu deklarasyon ile yetinmeyerek başkanı görevden almak için film senaryolarını aratmayan bir planı devreye soktu.
ÜYELERİ YÖNETİMDEN UZAKLAŞTIRMADI
İlk altı ayında Başkan'a bir darbe yapıldı. Fakat hukuksuz olduğu için yasal sayılmadı. Darbe yapanlar yeniden yönetimde kaldılar. Başkan bu üyeleri yönetimden uzaklaştırmadı. Ama üyeler boş durmadı ve Başkan Balcı'yı görevden almak için 2. yılın sonunda yeniden bir girişimde bulundular.
Planın birinci aşamasında, Başkan Balcı'nın da üyesi olduğu Yeşilay Fatih Şubesi, merkeze haber vermeden ve şubenin üyelerine bildirim yapılmadan Olağanüstü Kongre topladı. Bu kongrede Genel Başkan seçiminde şube adına oy kullanacak delegeler değiştirildi. Hemen ardından Genel Başkan Balcı'nın şube üyeliği iptal edildi.
İkinci aşamada, Başkan'ın artık Yeşilay üyesi olmadığı ve dolayısıyla Genel Başkan sıfatının düştüğü iddiaları ortaya atıldı.
BAŞKAN HALEN GÖREVİNİN BAŞINDA
Üçüncü aşamada çoğunlukla eski dönemin yönetim kurulu üyelerinden oluşan Yönetim Kurulu, Başkan'dan habersiz toplanıp sudan bahanelerle görevden alındığını deklare etti. Ancak karar hukuka aykırı olduğundan Başkan halen görevinin başında.
MAKBUZSUZ BAĞIŞ ALINMADI
Muharrem Balcı için ortaya atılan iddialardan biri, bir hayırseverin 2011'in nisan ayından beri yaptığı bağışları elden alıp paraları kendi hesabına yatırıp oradan da 'borç' olarak Yeşilay'a aktardığı iddiası.
Bu iddiaya ise Balcı şöyle cevap veriyor:
"Benim çevremde Yeşilay 'a bağış yapan birçok insan var. Ben de yapıyorum. Ben Yeşilay'a yapılan bağışları değil; kendi paramı borç verdim. Yeşilay'a yapılan bağışların makbuzu var, kaydı var. Bağışçılarımızdan herhangi bir şikayeti olan var mı? Ve hem Maliye, hem Dernekler İl Müdürlüğü, hem de Cemiyetin kendi iç denetim kurulunun denetimi altındadır. Nitekim Dernekler İl Müdürlüğü bir ay önce denetimini yapmıştır. Denetleme Kurulu da 31 Ekim 'deki genel kurulda raporunu hazırlayıp Genel Kurula sunacaktır.
"ORTAYA ATILAN İDDİALAR ALÇAKÇA"
Ortaya atılan iddialar alçakçadır. Hesabını veremeyeceğimiz hiçbir şey yoktur. Her şeyin kaydı var. Makbuzsuz bağış olmaz. Borç para verdim, Sonra bazıları geri ödendi. Lazım olduğunda verdim, Sonra onlar bana iade edildi. Kayıtları var.
Bazı ödemelerimi de bağış olarak yaptım. Kulüp başkanları da bunu yapar. Sıkıştığında kulübe borç verirler. Sonra ya alırlar ya da bağışlarlar. Bizim yaptığımız da budur. Kaldı ki bu iddiaları ortaya atan Genel Merkez Muhasip Üyemizdir. Varsa bir yanlışlık kendi sorumluluğundadır. İki yılda bütün kararlar oy birliği ile alınmıştır. Aksini kimse söyleyemez."
"RANT ARTINCA KAVGALAR DA ARTTI"
Adını vermek istemeyen bir Yeşilay Yönetim Kurulu üyesi, "İmkanlar artınca, rant artınca özellikle iki yıldır kavgalar, gürültüler başladı.
Sepetçiler Kasrı Yeşilay'a tahsis edildi. Gecelik düğün, toplantı organizasyonlarına 5-6 bin liraya kiraya veriliyor. Film, diz çekimleri için de kiralanıyor. Otoparkları var. Daha önce derneğin yüzüne bakmayan kaderine terk eden kişiler, rant artınca derneğin başına üşüştüler.
Makam arabası ve makam şoförü var. Daha önce yoktu. Birçok kişiyi işe aldı. Daha önce iki kişi çalışıyordu. Şimdi Güvenlik elemanları da dahil 40 personeli var" diye konuştu.
Başkan Balcı da, "Yeşilay tam anlamıyla kurumsallaşmasını tamamlamıştır. Bu güne kadar istifa etmememin nedeni, yeni seçilecek Yönetim Kuruluna temiz bir Yeşilay bırakmaktır. Daha önce istifa etseydim, bu iddiaları ortaya atanlar hem Yeşilay'ı eski atıl günlerine döndürecek, hem de yetişmiş personele ve Cemiyetin yürüyen Projelerine, ilişkilerine zarar vereceklerdi. " diye konuştu.
Kaynak: Haberler.com
HABERE YORUM KAT