Yeşil Atatürk ve Yeşil Kemalistler!
Bir bu eksikti: “Yeşil Atatürk” “Atakürt” gibi bir şey..
“Türklerin atası” oluyor da, Arnavutların, Gürcülerin, Çerkezlerin, Arapların atası niye olmasın? Hani Erbakan’ın dediği gibi, siz “Ne mutlu Türküm diyene” dedirtirseniz Arab’a, Kürd’e, o da bunu öbür şekli ile söyler.
“Türkiye Türklerindir” derseniz, bunu birileri zihninde şöyle tercüme eder: “Kürdistan Kürtlerindir” ya da “Arabistan Araplarındır” der çıkar işin içinden birileri.
Bana göre, bir metodik Kemalizm vardır, bir de ideolojik Kemalizm..
Bazı şeyleri soyutlayarak anlamak daha kolaydır.. Ya da bizim ne söylediğimiz kadar başkalarının bundan ne anladıklarını da hesaba katmamız gerek..
Birçok ideolojik ve politik topluluk, ideolojik olarak Kemalizme karşı çıksa da, metodik olarak Kemalisttir.. Devleti ele geçirip toplumu dönüştürmek, modernleştirmek isterler..
Bu anlamda PKK bile Kürt moderleşmesinin, Kürt laikleşmesinin aracı değil mi?
İslamcılık adına Türkçülük yapanlar yok mu aramızda.. Ya da Kürtçülük yapanlar.. “Yeşil Kemalizm” tanımlaması tam oturuyor onlar için.. “Yeşil Komünizm”i biliyorduk da, eskiden yoğ idi, iş bu rivayet yeni çıktı..
Bugün Kemalizm denen şey aslında Mustafa Kemal’le başlayıp biten bir şey de değil. Kökleri Osmanlı dönemine gider, tek parti dönemi ile de sonlanmaz, darbelerle birlikte varlığını sürdürür ve kendini yeniden zamana, zemine göre üretir..
Şimdi “Yeşil Atatürk” dönemi..
Birileri biraz Mustafa Kemal’i dindarlaştırdı, biraz da toplumu Kemalistleştirdiler..
Yeşil Komünizm MSP döneminde sağcıların uydurduğu bir kavramdı. “Tekin Erer” yazdı durdu bunu..
Herkesi Kemalist olmaya zorlarsanız, “benzeme benzet” metodu devreye girer ve herkes Kemalizmi kendine benzetir.. O zaman da CHP’nin Laik Atatürk’ü karşısında birileri de dindar Atatürk profiline sarılır. “Balıkesir hutbesi”ni önüne alır, 1. Meclis’in açılışındaki dua eden Mustafa Kemal ya da “Halife ve Hakan efendimiz” diye başlayan name’ler çıkar ortaya..
Bugün gelinen noktada birileri Kemalist değerleri “Din” kisvesi altında dindarlar eliyle ihya etme ya da sürdürme çabasına girebilir. Onun için de birileri “Yeşil Atatürk”, “Dindar Atatürk” projesine destek verebilir.
Kuvvacıların Mustafa Kemal’i nasıl kalpaklıysa, CHP’lilerin Mustafa Kemal’i nasıl fötr şapkalı ise, Yeşil Atatürk de tabii ki sakallı olacaktır..
Yeşil Atatürk, ümmetin vahdetini savunur, Kabe’nin muhafızıdır.. Laiklerin Atatürk’ü bunun tam tersi. İki kişiliğin aynı kişi olduğunu kabul etmek pek kolay değil ama, sonuçta herkesin Atatürk’ü kendine.. Kimine göre demokrat olan Atatürk, kimine göre diktatördür..
Adnan hocanın Atatürk’ü anti masondur ama Locanın Atatürk’ü masondur mesela.. Atatürk’ün Makedon locasına üye olduğu da söylenir. İttihat Terakkinin bir mason örgütü olduğu da.. Kimine göre Mustafa Kemal mason locasını kapatan adamdır. Karşı tarafa göre ise, Mustafa Kemal aynı davaya hizmet edecek iki örgüte gerek görmediğinden locaları kapatmış, locanın meşrıkı azamını da kendine danışman yapmıştı..
“Yeşil Atatürk” tanımını M. Erdoğan Sürat, bugün “Camia” için kullanıyor.. Ama “Yeşil Atatürk”, dindarların sermaye ve iktidara ortak olmalarından bu yana var.. BİZİMKİLER SERVETİ VE İKTİDARI TOPLUMU DÖNÜŞTÜRMEK İÇİN İSTEDİLER AMA, BU DÖNÜŞTÜRÜCÜ GÜÇ, GARİP BİR ŞEKİLDE, İLK ÖNCE KENDİNE SAHİP OLANLAR, SERVET VE İKTİDARA İHTİRASLA SAHİP ÇIKAN KİMİLERİNİ DÖNÜŞTÜRÜYOR SANKİ!
Yeşil sermaye kendi rengini “kendi Atatürk’ü”ne yansıttı sonucu çıkıyor bu yorumdan..
CHP, ADD, ÇYDD ve TSK içindeki çete, “Atatürklerini” yeşillere kaptırmaktan ötürü üzgün olsalar gerek..
“Atamız öldü ise başımızda İsmet paşamız ve Stalin var” diye teselli bulacak halleri de yok artık.. Mustafa Kemal’in mal varlığı, maaşı, banka hesabı, aile ilişkileri yeniden mercek altına alınıyor.. O döneme ilişkin bilinmeyen birçok şey gün yüzüne çıkıyor artık. Resmi ideolojinin kutsal yalanları tek tek gün yüzüne çıkıyor.
Ama bu Yeşil Kemalistler, işi ileriye götürürlerse Laikçi Kemalistlerin başaramadıkları “dinde reform” projesini onlar başarabilirler.. Ambalajı korurlar ama muhtevayı değiştirirler..
Anlayacağınız Atatürkçülük şekil ve muhteva değiştirerek bir şekilde yaşamaya devam ediyor.. Aslında bu yapılanların dine ve dindarlara ya da Mustafa Kemal’e ve Kemalistlere yarar sağladığını sanmıyorum.
Sinema yönetmeni Ezel Akay’ın “Film Arası” dergisinde yayınlanan bir röportajı vardı geçen gün. Akay, Türkiye’deki tarih anlayışına yönelik ezber bozan eleştirilerde bulundu ve “Bu ülkenin sağcısı da, solcusu da, liberali de suçlu. Türkiye’de herkes Kemalist” dedi. Herkesin Kemalist olduğu bir Türkiye.. Peki bu Kemalizm denen şey ne ya da Türkiye, nasıl bir ülke! Bu sorunun cevabı var mı?
Taş yerinde ağırdır.. Ve herkes kendisidir.. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Selâm ve dua ile..
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT