Yerli Wilders’in hedefinde şimdi de Halil Konakçı var!
Halil Konakçı’nın Tek Parti despotizminin ezan zulmüne yönelik sözleri ırkçı-laik diktatörlük yanlılarını çok rahatsız etmiş!
HAKSÖZ-HABER
Hiçbir tereddüde mahal kalmaksızın Türkiye’nin Rasmus Paluden’i, Geert Wilders’i olarak tanımlanmayı hak eden Ümit Özdağ gündemde kalmak için yine yalanlardan ve iftiralardan medet umuyor. Hiç şüphesiz Ümit Özdağ’ın öne çıkan özelliklerinden biri de kışkırtma, tahrik ve hedef gösterme işinde uzman olması. Bu manada sadece muhacirleri değil, çoğu kez muhacirlere sahip çıkan isimleri de itham etmeyi, hedef göstermeyi seviyor. Yasin Aktay’dan İsmail Çataklı’ya pek çok ismi neden hedef aldığı iyi biliniyor.
Irkçılığı hususunda kimsenin eline su dökemeyeceği kesin olan Yerli Wilders’in en başat özelliklerinden biri de Atatürkçülüğü. Irkçılığıyla, Kemalistliği yarış halinde. Doğal olarak birbirini besleyen, birbirinden güç alan bu iki ideolojik tutumu bünyesinde birleştirmiş bir isim Ümit Özdağ.
Özdağ’ın ve tayfasının hedefinde bugünlerde Halil Konakçı var. Türkiye’de Kemalizmin ezan zulmünü dile getirdiği bir konuşmasında Hatay hakkında söylediği sözlerden dolayı Halil Konakçı hakkında günlerdir linç kampanyası yürüten bu ırkçı zevat yarın (14 Ağustos) bir de suç duyurusunda bulunacaklarmış.
Peki, ne suç işlemiş Halil Konakçı? Güya “Hatay Arap şehridir” demiş, böylece vatana ihanet etmiş! Bu aptal sürüsünün içinde Halil Konakçı’nın “Hatay’ı Araplara verelim” dediğini iddia edenler bile var.
Eblehlik işte böyle bir şey! Ve ırkçılara da çok yakışıyor!
Peki, Halil Konakçı’nın Hatay’dan bahsettiği sözleri gerçekten ne ifade ediyor, derdi ne Halil Konakçı’nın? Kısaca izah edelim.
Halil Konakçı bir vaazında Türkiye’de Kemalist devrim adı verilen beyin operasyonunun yol açtığı zulmü ezan üzerinden özetliyor. Konuşmasında Fransız işgali altında olduğu sürede Hatay’da ezanın asli diliyle okunduğunu, ta ki Hatay’ın Türkiye’ye katılmasının ardından burada da ezanın Arapça okunmasının yasaklandığını hatırlatıyor ve Fransızların yapmadığı bir zulmün Türkiye’de yapıldığını, özetle yerli gavurların Fransız gavurlarından daha gavur olduğunu vurguluyor.
Yalan mı, yanlış mı? Bu tespiti hakikate aykırı mı? Yok, hayır, kimse bu gerçeği inkar edemez, etmiyor da zaten. Ama gerçeği inkar edemeyince onu dile getireni linç etmeye kalkışmak müfterilerin, sahtekarların, linç güruhunun sevdiği bir meslek. İşte Zafer Partisi adlı Neo-Nazi teşkilatın genel başkanı ve hempalarının tam olarak yaptıkları da bundan ibaret!
HABERE YORUM KAT