Yerli Tarikat, Milli Cemaat ve Ulusal Din
Devletin istihbarat birimleri Fethullahçı ve Adnancı şebekelerden sonra diğer cemaat ve tarikatları da tasfiye için hazırlık yapıyor tarzı söylemlerin ne düzeyde provokasyon ve manipülasyon amaçlı ne düzeyde hakikat olduğunu göreceğiz.
Kenan Alpay'ın yorumu:
Ülke ve toplum olarak sıkıntıya düştükçe, stres ve depresyona sürükleyen gelişmelerle karşılaştıkça, terör ve darbe tehditlerine muhatap oldukça çözüm tekliflerinde ciddi bir artış, bir patlama yaşanır. Bir asrı aşan bu çözüm teklifleri bazen Yusuf Akçura’nın “Üç Tarz-ı Siyaset”te sergilediği titizlik ve derinlikle kaleme alındı. Bazen Sezai Karakoç’un “Diriliş Neslinin Amentüsü”nde ideolojik ve toplumsal hayatı ahlaki karakterin nasıl tanzim edeceğine dair edebi düzeyi son derece yüksek çözüm tekliflerine şahit olduk. Geriye doğru dönüp baktığımızda sadece doğrularından değil eksik ve yanlışlarında da istifade edebileceğimiz ciddi bir birikim görürüz.
Kimi çözüm teklifleri ise ‘acilci’ oldu, kimisi fanatik ve saldırgan. Devlet sınıflarının hiçbir surette rakip tanımayan çözüm önerisi/pratiği Kemalizm ise hem Anayasa’nın hem de TSK’nın teminatı altına alınmıştı. Çözüm önerileri arasında tercih yapmaya fırsat bulamıyor aksine çözüm öneren kadroların devleti arkalarına alan tasallutlarından kendimizi korumaya çalışıyorduk. Ne çare ki; temel hak ve özgürlüklerimiz militan laiklik ile liberal hoşgörü arasında sıkışmış, toplumsal irade Mustafa Kemal’in Askerleri’yle Fethullah’ın Altın Nesli arasında ezilmişti. Yeterince güç temerküz edememiş olmaları dolayısıyla olsa gerek “İş, Aş, Haydar Baş”, “Çare Sarıgül” veya “Erdoğan’ın Hakkından Perinçek Gelir” gibi ucuz tekliflere gülüp geçmek gibi şansımız da oldu tabii.