Yerli şebbihalar bu cesareti nereden alıyor?
Suriye’de ayaklanmaların başladığı ilk günden bu yana katil Esed rejimine destek veren İran, süreç içerisinde Suriye’ye sürekli Şii milis sevk ederek rejimi ayakta tutmak için tüm imkanlarını seferber etti.
Türkiye’deki İrancılar da “İran ne yapsa doğrudur” mantığıyla katliamları savundular.
İran’ın Şii yayılmacılığı politikalarını “vahdet” kılıfıyla örtmeye çalışan İrancılar, “Direniş Ekseni” safsatasıyla uydurulan masalları anlatmaya devam ediyorlar.
Şimdi ise Halep ekseninde başlayan Suriye’yi özgürleştirme operasyonunu karalamak için İsrail ve ABD’yi başrol yaptıkları kirli senaryoları dolaşıma soktular.
Muhalif güçlerin arkasında İsrail ve ABD’nin olduğu, Beşşar Esed’in zayıflatılarak İsrail’e alan açıldığı yalanlarını utanmadan, sıkılmadan söylemeye devam ediyorlar.
Suriyeli muhalifleri terörize ederek İran’ın Suriye’deki işgalini, Şii yayılmacılığını normalleştirmeye çalışıyorlar.
Akademi, medya, bürokrasi ve muhtelif alanlarda çöreklenmiş bu tipler, yürek yemiş gibi katilleri zalimleri aklıyor, Türkiye’ye karşı İran ve Esed rejimi safında birer militan gibi hareket ediyorlar.
Mücahit Gültekin, Alptekin Dursunoğlu, Kadir Akaras, Arif Doğan, Gürkan Biçen, Fatih Yaşlı, Nurettin Şirin, Levent Şişman, Hasan Sivri, Fehim Taştekin, bir kısım Saadet partililer, bazı milli görüşçüler ve ismini sayamadığımız bir sürü kişiden bahsediyoruz.
Açık bir şekilde Suriye halkının katledilmesini, İdlib’in bombalanıp yerle bir edilmesini savunabilecek kadar gözü dönmüş bu Esedçi taife, İran adına her türlü faaliyeti yapabiliyor, İran eleştirisi yapanları ve mevcut iktidarı yerden yere vurabiliyor, sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarla akıl almaz manipülasyonlar tertipleyebiliyor.
İran’da Türkiye lehine en küçük bir propagandaya dahi izin verilmez. Bu girişimler hemen bastırılır, cezası ağır olur. İran’da Suriyeli muhalifler veya Türkiye yanlısı bir oluşuma izin verilmezden bu şebbihalar neden bu kadar rahat katillerin, işgalcilerin, terör örgütlerinin arkasında duruyorlar?
Sayıları neredeyse Suriye’dekilerden fazla olan yerli şebbihaların bu kadar palazlanması görmezden gelinemez. Bu kritik süreçte dezenformasyon yapmalarına ve halkı yanıltıcı bilgiler paylaşmalarına daha fazla göz yumulmaması gerekir.
YAZIYA YORUM KAT