Yerli Baasçılar Anadolu Ajansı'na Saldırdı!
Hürriyet gazetesi, bir süredir Suriye halkına karşı başlattığı Baas yanlısı yalan haberlerine yenisini ekledi.
Hürriyet Gazetesi "Anadolu Ajansı'nın Suriye sınavı" başlıklı haberinde Anadolu Ajansı'nı şöyle suçladı: Gazeteciler için zorlu bir sınav haline gelen Suriye'deki gelişmelerin takibi ve aktarımı konusunda, Anadolu Ajansı (AA) da eleştirilerin hedefi oluyor. Suriye-Ürdün sınırında savaş bile çıkaran ajansa yöneltilen eleştirilerin başında muhaliflerin iddialarının peşinen doğru kabul edilmesi, karşıt açıklama ve eleştirilere yer verilmemesi var." Hürriyet bu görüşlerini desteklemek için de Esed yanlısı haberlerle dikkati çeken Radikal gazetesinin Dış Haberler Müdürü Fehim Taştekin ve Habertürk Televizyonu’nun Dış Haberler Müdürü Ceyda Karan'ın görüşlerine başvurdu.
Şahitlere bak!
Hürriyet'e konuşan Taştekin, AA'nın haberlerine öteden beri temkinli yaklaştığını anlattı. AA’nın Arap Baharı'nın başlangıcından bu yana yayıncılıkta “militanlık ile gazeteciliği” birbirine karıştırdığını düşünen Taştekin, “Ben buna ajans haberciliği değil ‘militan gazetecilik’ demeyi tercih ediyorum” diye konuştu.
Habertürk Televizyonu’nun Dış Haberler Müdürü Ceyda Karan, bu durumun editoryal sorumluluğu artırdığı kanısında. Haberlerin iki defa kontrol edilmesi, farklı kaynaklardan doğrulanması, doğrulanamıyorsa iddia şeklinde aktarılması gerektiğini vurgulayan Karan, sorumluluğun tek başına AA’ya yüklenmemesi gerektiğini söyledi.AA’nın durumundan üzüntü duyduğunu anlatan Karan’ın dikkat çektiği bir diğer husus ise, editoryal kadroların “kopyala-yapıştır”a sıklıkla başvurması... Böylelikle AA’dan geçilen bir haber, bütün Türkiye’ye kontrol edilmeden gazeteler ve televizyonlar aracılığıyla ulaştırılmakta" dedi
Gerek Taştekin ve gerekse de Karan Anadolu Ajansı haberleinin mahkemede delil kabul edildiğini herhalde unutuyor. Baas'a destek toplantılarda yer alan, objektih habercilikten uzak, Nusayri bakış açısı ile toplumu yönlendirmeye çalışan gazetecilerin Anadolu Ajansı'nı karalamaya yönelik haberleri iyi niyetten ve gerçekten uzaktır.
İsrail-Neocon ve Hürriyet aynı yerde
Yakın zamanda İsrail lobisi ve Neocon'ların Türkiye karşıtı kampanyası çerçevesinde Suriye haberleri üzerinden sürekli Türkiye'nin politikasını eleştiren haberlere yer veren Hürriyet, bir süre önce Ankara temsilcisi Metehan Demir imzalı mültecilere hakaret eden bir kampanyaya start vermişti.
Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu hedef alan kampanyanın daha önce eksen kayması, mahalle baskısı, sivil diktatörlük, teröre karşı istihbarat zaafiyeti gibi konular etrafında süren manipülasyonu, şimdi de Suriye'de müslüman katliamını gizlemek ve tam tersine mülteciler vb. detay sorunlara odaklanarak kamuoyunu yeni Türkiye vizyonuna karşı şartlandırmak ve bu politikanın Türkiye'nin başına bela açacağı korkusu yaymaya odaklandığı görülüyor.
Baas terör örgütünün yerli kalemşörleri
Anadolu Ajansı üzerinden haberlere saldırmak aslında Baas terör örgütünün Müslüman soykırımına destek vermektir. Neocon ve israil lobisinin kontrolündeki batılı yayın organlarına atıfta bulunan Hürriyet'in bu skandal haberi, yeni Türkiye'den rahatsız olan Rusya ve İran gibi ülkelerin yanında, İsrail, ABD ve İngiltere'deki küresel güçlerin nasıl bir panik içinde olduğunu gösteriyor.
Türkiye, kendisine sığınan insanlara yardım etmekten, Suriye'de vahşetin sona erdirilmesinden eline gleni ardına koymacaktır. Birileri Türkiye'nin içerisinde Baasçılık yapsa da Türkiye'nin Milli kurumlarını hedef tahtasına koymaya izin verilmeyecektir. Anadolu Ajansı'nın haberlerini tek tek çıkarır ve tartışırsınız, çamur at izi kalsın mantığıyla haber yapmak, görüş vermek ve psikolojik savaş yürütmek bu anlamda size bir şey kazandırmaz.
Haberleri Esed'den mi teyit ettirmek lazım?
Bu bakımdan AA’nın savuş muhabirliği eğitimi almış deneyimli muhabirleri, Suriye’deki olaylardan her gün haberler veriyordu. Şam bürosu personeli de gelişmeleri düzenli olarak abonelere iletmek için çabalıyordu. Suriye’de rejimin muhalefete baskısı ve başta çoluk çocuk olmak üzere halkına yaptığı vahşet tüyler ürperticiydi. Bu olayların her birine yetişmek elbette mümkün değildi. Ama AA, değişik kaynaklardan haber akışını tamamlamaya gayret ediyor, abonelerini habersiz bırakmıyordu. Suriye’de görev yapan AA Foto Muhabiri Sinan Gül, çatışmanın ortasında kalmış, mermiler ayağına isabet etmiş ve ölümden kıl payı kurtulmuştu. Özetle, Türk basınından kimsenin kalmadığı bir ortamda, AA muhabirleri Suriye’den haber vermeye çalışıyordu.
Olayların başlangıcından bugüne kadar yüzlerce haber, fotoğraf ve görüntü yayına veren AA’nın haberlerinin büyük bölümü yerli ve yabancı aboneler tarafından kullanılıyor, önemli yabancı gazete ve dergilere kapak oluyordu. Ama ne oldu bilinmez, (Bilenler elbette bilir) AA’nın haberleri bir internet sitesinde eleştiri konusu oldu. Üstelik öyle bir eleştiri ki, ‘’Haberlerinizi niye Esed’den teyit etmiyorsunuz’’ demeye getirilmişti. Öyle ya, Eset rejimi ‘’Bugün şu kadar bomba attım, şu kadar çocuk katlettim. Suriye’de her şey güllük, gülistanlık, saray da, taht da yerinde ‘’ diyecekti. Nitekim bunlar değil ama, Esed’in açıklamaları da AA bültenlerinde yer aldı.
AA’nın haberlerinin niye itibarsızlaştırılmak istenmesini anlamak güç olmasa gerek. Çünkü bir süredir Suriyeli sığınmacılar üzerinden hesaplaşmalar yapılmak isteniyor. Bunlara her gün tanık oluyoruz. Ama şurası bir gerçek ki, haber emek ister, yürek ister. Bunu da bugüne kadar doğruluğundan emin olduğumuz AA muhabirlerinin haberleri ile gördük. AA’nın muhabirlerine, onların canlarını ortaya koyarak ürettiklerini haberlerine inanıyoruz. (timeturk)
HABERE YORUM KAT