Yeni Zelanda’daki Katliam Bingöl’de Telin Edildi
Bingöl İslami Kardeşlik Platformu, Yeni Zelanda’da yaşanan katliamı telin etmek gayesiyle eylem düzenledi.
Sunuculuğunu İbrahim Kılıç’ın yaptığı eylemde gıyabi cenaze namazı Mansur Katıksız tarafından kılındıktan sonra basın metnini İbrahim Dağılman okudu. Tekbir ve sloganlarla devam eden eylem Nihat Korluelçi’nin duası ile son buldu.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
İSLAM DÜŞMANLIĞI DOĞURAN FAŞİZMİ LANETLİYORUZ!
Bismillahirrahmanirrahim
“Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim: 42)
Uzun süredir Batıdan dünyaya yayılan İslam dinine ve müntesiplerine yönelik nefret söyleminin ve tahammülsüzlüğün geldiği nokta bugün maalesef İslamofobik durum, diğer ismiyle İslam düşmanlığı ve Müslüman hazımsızlığı bir faşizm olarak karşımızdadır. Batıdaki İslam düşmanlığı hiç kimseye zarar vermeyen masum sivil Müslümanları katledecek noktaya varmıştır. Öyle ki bu gözü dönmüş İslam düşmanları ibadethanelerde katliam yapacak ve bunu canlı yayında bütün dünyaya seyrettirecek kadar alçalabilmektedir. Yeni Zelanda’daki Camii katliamları bu açıdan son derece üzücü ve ibretlik olaylar olarak karşımızdadır.
Bu katliamlar bize şunu göstermektedir ki; İslam düşmanlarının bütün çabalarına rağmen İslam insanlığın umudu olma yolunda hedeflerine varmaktadır. Bu yayılmanın ve gönül fethinin önüne geçememenin yarattığı korku ve panik hali kâfirlerin nefretlerini dışa vurmalarına neden olmaktadır. Bütün hakaretlere, aşağılamalara, engellemelere rağmen İslam yeryüzünde kare kare yayılmaya devam etmektedir ve Allahın izniyle kâfirler istemese de gelecek İslam’ın olacaktır.
Bizler sadece bugün değil neredeyse tarihin her safhasında İslam’la hesaplaşmayı kendisine gaye edinen müşrik, kafir ve zalimlerin ne kadar acımasız ve gözü kör olduğunu biliyoruz. Bugün ise gördük ki, bu düşmanlık sistematik terör saldırıları şeklinde profesyonelce kurgulanarak “görsel bir playstation oyunu formatında” gerçekleştirilmiştir. Bununla verilmek istenen mesaj elbette gözlerden kaçmamaktadır.
Sivil insanları katletmenin ve İslam düşmanı terörizmin gerçeklikten kopartılarak dijital ortamlarda zihinlere empoze edilerek yerleşik kılmanın hesapları yapılmaktadır. Kuşkusuz bu yeni bir stratejidir ve İslam düşmanları için yeni bir motivasyon aracıdır.
Öte yandan bu terör saldırılarını gerçekleştiren canilerin yayınladığı manifestoda tarihsel olaylara ve sembolik isimlere de işaret edilmiştir. Bu da olayın sadece anlık bir öfkeden ibaret olarak gerçekleştirilmediğinin göstergesidir. Şunu iyi bilmeliyiz ki; bu olay çok derin bir tarihsel hesaplaşmanın uzantısıdır. İslam’a karşı biriktirilen nefretin ve düşmanlığın tarihsel arka planına yapılan atıflar bunu net olarak göstermektedir. Ve kuşkusuz ilerde çok farklı sonuçları da olacaktır.
Bütün bunlarla birlikte elbette sorgulanması gereken başka bir husus şudur:
Batının son yıllarda gittikçe dozunu artırarak işlediği ve yaymaya çalıştığı İslamofobik/İslam düşmanlığı söylemin yarattığı bu canilikten kendini sorumlu tutup tutmayacağı ve bu düşmanca tutumdan vazgeçip geçmeyeceğidir. Daha önce Müslüman olmayanların maruz kaldığı saldırılarla dünyayı ayağa kaldıran sözüm ona BM’nin ve AB’nin Yeni Zelanda’daki bu terör saldırıları karşısında da aynı tepkiyi verip vermeyeceğini çok merak ediyoruz.
Fakat endişemiz şu ki, söz konusu Müslümanlar olunca meselenin sadece birkaç kınama mesajından ibaret olarak kalmasıdır. Doğrusu bizler şimdiye kadar bu ikiyüzlü tavra ve yalancı söylemlere çokça şahit olduk. İslam’a ve Müslümanlara yönelik saldırılara karşı herhangi bir yaptırım olduğunu görmediğimiz gibi bu düşmanlığın dozunu artıracak politikalara şahit olduk. Bundan sonra da bir şeyin değişeceğini düşünmüyoruz. Dolayısıyla İslam düşmanları bizler onlara tamamen tabi olmadıkça bizden razı olmayacaklar ve bize olan düşmanlıkları bitmeyecektir.
Fakat İslam düşmanları şunu bilsinler ki;
Bizler Müslüman’ız ve İslam’dan asla vazgeçmeyeceğiz. İster camilerde olsun, isterse de evlerimizde olsun bizleri öldürmekle bizi bu dinden vazgeçiremeyeceksiniz. Aynı şekilde İslam’a ve Müslümanlara düşmanlığı besleyen politikalara imza atan ve bu söylemleri destekleyen kâfirlere de şunu diyoruz;
Unutmayın! Eğer yeryüzü Müslümanların emniyet içinde yaşadığı bir yer olmayacaksa, İslam düşmanları için de emin bir yer olmayacaktır!
Bu vesileyle şunu da vurgulamak istiyoruz. Ümmet coğrafyası bir kan gölüne dönmüş. Mısır’daki idamlar, Doğu Türkistan’daki kızıl Çin zulmü ve ülkemizde ezana karşı tahammülsüzlük safımızı belli etme ve sorumluluğumuzu bilme açısından önümüzde duran yürek sancısı durumlardır.
Son olarak, Yeni Zelanda’da İslam düşmanlığı faşizmin ortaya çıkardığı bu saldırıyı lanetliyor ve menfur terör saldırısında şehit edilen kardeşlerimize Allahtan rahmet diliyoruz…
Ümmetin başı sağ olsun…
HABERE YORUM KAT