Yeni Delhi'de Vatandaşlık Yasasına Karşı Protestolarda Ölenlerin Sayısı 53'e Yükseldi
Hindistan'da geçen yıl aralıktan bu yana devam eden protesto gösterilerinde yaşamını yitiren sivillerin sayısı 79 oldu.
Hindistan'da, Pakistan, Afganistan ve Bangladeş'ten gelen 6 dini gruba vatandaşlık yolunu açan ancak aynı durumdaki Müslüman göçmenleri kapsam dışı bırakacak şekilde değiştirilen "Vatandaşlık Yasası"na karşı başkent Yeni Delhi'de 23 Şubat'ta başlayan ve 4 gün süren protestolarda ölenlerin sayısı 53'e çıktı.
Hint basınındaki haberlere göre, başkentin kuzeydoğu bölgelerindeki gösteriler sırasında yaşanan şiddet olaylarında, bir emniyet amiri ve bir istihbarat görevlisinin yanı sıra 51 sivil hayatını kaybetti.
Emniyet yetkilileri, protestolar ile ilgili bin 820 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
Ülkede, 2019 Aralık'tan bu yana devam eden protesto gösterilerinde yaşamını yitiren sivillerin sayısı ise 79'a yükseldi.
7 milletvekili, meclis oturumlarına katılamayacak
Ülkedeki muhalefet parti ve liderleri, iktidardaki Hindistan Halk Partisi (BJP) politikacılarını "nefret söyleminde bulunarak şiddet olaylarının başlamasına yol açtıkları" gerekçesiyle suçladı.
Federal parlamentonun alt kanadı Lok Sabha (Halk Meclisi), muhalefet milletvekillerinin itirazlarına sahne oldu.
Hindistan Ulusal Kongresi (INC) milletvekilleri, Yeni Delhi'de yaşanan şiddet olaylarını tartışmaya açmak istedi. Meclis Başkanı ise zamanın uygun olmadığını öne sürerek Holi Festivali'nden önce böyle bir tartışmanın olamayacağını belirtti. Bunun üzerine parlamentoda ortam gerilirken INC milletvekilleri, Meclis Başkanının kürsüsüne ellerindeki kağıtları fırlattı.
Yaşanan olaylar nedeniyle INC'den 7 milletvekili, mayısa kadar sürecek bütçe döneminin geri kalan kısmında, görevleri astıya alındığı için meclis oturumlarına katılamayacak.
INC'nin eski Başkanı Rahul Gandi başta olmak üzere çok sayıda siyasetçi, söz konusu milletvekilleri ile ilgili alınan karara tepki gösterdi.
Müslümanlar, yasa kapsamı dışında kalıyor
Hindistan'ın çeşitli eyaletlerinde 31 Aralık 2014'ten önce ülkeye giren gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık verilmesine imkan tanıyan ancak aynı durumdaki Müslümanları kapsam dışı tutan düzenleme 9 Aralık 2019'dan bu yana protesto ediliyor.
Yürürlüğe giren kanun kapsamında özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hristiyanlar, kimliklerini ve Hindistan'da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilecek, aynı pozisyondaki Müslümanlar ise kapsam dışında tutulacak.
Yasa, dünyada en çok Müslüman nüfusa sahip 2. ülke olan Hindistan'da, 200 milyon Müslüman'ı ikinci sınıf vatandaş haline getirmek ve birçoğunu vatansız bırakmak için atılan bir adım olarak değerlendiriliyor. (AA)
HABERE YORUM KAT