Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Tüm Yazıları >

"Yeni CHP"

11 Kasım 2010 Perşembe 00:50A+A-

"Yeni CHP" ifadesi Kemal Kılıçdaroğlu'na aitti.

Sonra Önder Sav, karşı bir hamleyle "Ne yani, CHP eskidi mi ki... CHP'yi ona öğreteceğiz" türünden bir hamle yaptı. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu "Biz yeni CHP derken yeni yönetimi kastettik" gibi bir savunmaya geçti.

Oysa Kılıçdaroğlu'nun "Yeni CHP" derken, yenilenmiş bir CHP'ye yönelişi kastettiği açık ya da beklentilere göre Kılıçdaroğlu hareketinin bir anlamı olacaksa bunun CHP'yi yenileştirerek olacağı kesin. Zaten, böyle bir arayış istikametinde adımlar attığı da kesin.

Temel soru şu:

CHP hangi yönleriyle çağın gerisine düştü ve nasıl yenileşecek?

Kılıçdaroğlu bunun için mutfak çalışması yaptırıyor, arama konferansları düzenliyor.

Bu arama konferanslarından birinde, Fırat Üniversitesi öğretim üyesi Muhammet Çakmak'ın yaptığı değerlendirme kamuoyunda yankı bulmuştu. Kılıçdaroğlu yönetiminin ikinci adamı konumunda gözüken Gürsel Tekin de, bu konuşmadan bahisle "Muhammed hoca bizi dövdü, dayak attı" yorumunu yapmıştı.

Muhammed Çakmak'ın hafta başında, Yeni Şafak'ta, Murat Aksoy'la yapılan bir mülakatı yayınlandı. Bu konuşmadan da anlıyoruz ki bir tür "kökten yenilenme" öneriyor Sayın Çakmak CHP'ye... Şu değerlendirmelerini çok önemli buldum Sayın Çakmak'ın:

"Ben bir akademisyen olarak bir sunuş yaptım ve dedim ki; "CHP'nin sorunu sosyolojik değil ontolojiktir.

"Ontoloji varlık bilimidir. CHP'de bizatihi Allah'ın yeryüzündeki eşref-i mahluk olarak yarattığı insana değen bir söylem geliştirilmelidir. İnsanı hedef alan bir söylem. CHP bu değeri kaybetmiş... Ben CHP'nin insanı merkeze alan yeni bir ontolojik söylem geliştirmesini önerdim. Buna "ontolojik dil" dedim. CHP'nin bu yeni dili kurması gerektiğini söyledim.

"CHP... Geçmişiyle yüzleşmelidir. Sonuçta 100 yıllık bir gelenekle yüzleşilecek. İyi ve kötü yanlar ortaya konacak ve bunlardan ders çıkarılarak yola devam edilecek. Bu aynı zamanda yeni bir dil demek. Yoksa reddetmenin çok sağlıklı olacağını sanmıyorum.

"Bu yeni Türkiye'nin ve dünyanın dilini anlama meselesini gündeme getirdim. Türkiye son 10 yıldır olağanüstü hızla bir toplumsal değişim yaşıyor. Yeni sınıflar oluşuyor. CHP Türkiye'nin içine de dünyaya baktığı gibi ufuksuzlukla bakıyor. Dindarlar ve Kürtler işe yaramaz adamlar olarak niteleniyor. Bunları gidermesi lazım. Mesela çok tartışıldığı için başörtüsü konusunun hiç tartışılmaması gerekir dedim. Postmodern algının yaratıldığı bir çağda, kadınların nasıl giyineceğini erkeklerin belirlemesi insanlık dışı bir durumdur. Kadınlara nasıl giyineceğini dayatan yüzyılın en ilkel düşüncesidir. CHP çıkıp diyecek ki, 'Ben insanlığın bu rezil suçundan kadınları kurtaracağım ve onların teminatı olacağım.' CHP, bunu demezse tarih dışına itilir.

"CHP dünyadaki değişim süreçlerinin de olağanüstü dışında kaldı. CHP'nin gündeminde ne Avrupa ne Asya ne Ortadoğu var. Hiçbiriyle ilgilenmiyor. Avrupalı'dan ürküyor, Araplar'ı küçümsüyor, Asya ve Balkanlar'dan uzak duruyor. ABD zaten öcü... Dünyanın hiçbir yeri ile ilgili fikri yok. Dış politikada çok önemli işler gerçekleştiriyor hükümet. CHP bu konuda ne diyor? Söyleyecek sözü var mı? CHP'nin bütün bu sorulara cevap bulması lazım dedim."

Evet, bunlar Gürsel Tekin'in doğru ifadesiyle "tokat" niteliğinde değerlendirmeler. Ama gerçeğin ifadesi olan değerlendirmeler.

Tabii, hem bu değerlendirmeleri anlamak hem bunlar istikametinde bir özeleştiri yapabilmek ve ondan sonra da, "Yeni CHP"yi inşa edebilmek çok ciddi bir gayret gerektiriyor.

Öyle bir gayret gerekliliği ise, bu zihni donanıma sahip bir kadroya ihtiyaç hissettiriyor.

Şu son paragraftaki tespitler bile, CHP'nin kökten yenilenmesi gibi bir zarureti haykırıyor. Çünkü orada, yepyeni bir Türkiye ve dünya algısına vurgu yapılıyor. ""Dünyadaki değişim süreçlerinin olağanüstü dışında kalmışsanız", o gelişmeleri görmek, okumak, doğru okumak ve mukabil stratejiler geliştirmek için gerekli zihni donanım ihmal edilebilir mi?

"Sosyolojik değil ontolojik olan problem"i anlamak için ayrı bir zihni çaba.

İnsanı anlamak ve ona dokunmak için ayrı bir zihni çaba.

Geçmiş yüz yılı gözden geçirmek ve özeleştiri yapmak için ayrı bir zihni çaba.

Türklüğü, Kürtlüğü, dindarlığı anlamak için ayrı bir zihni çaba...

CHP'ye klikler savaşı içinden değil, dışarıdan bakabilmek için ayrı bir çaba...

Muhammet Çakmak, belli ki CHP'nin geleneksel zihin kodlarının dışındaki bir dünyadan bakıyor olaya...

CHP kadrolarına, bu değerlendirmelerden yararlanmak için önce bu bakışın oluştuğu zihin kodlarını anlamak ve sonra yine o zihin kodlarıyla bağlantılı çözüm önerileri oluşturmak gibi çetin bir iş düşmüyor mu?

CHP yenilenmeli, evet. Kılıçdaroğlu, en azından yeni iktidar umudu oluşturmak için bunun gerekli olduğuna inanıyor.

Ben, CHP dışındaki toplum kesimlerinin de, CHP'nin yenilenmesinden mutlu olacağını düşünürüm.

Ama bu yenilenme iradesinin en çok, CHP içinde bazı duvarlara çarpacağı da kesin. Sonuçta "en tutucu" partinin bünyesinde bir "köklü devrim" zaruretinden söz ediyoruz.

BUGÜN

YAZIYA YORUM KAT