Yeni bir başlangıç
"Eski hâl muhal, ya yeni hâl, ya izmihlâl" düsturu artık Türkiye'nin yegane ortak paydası.
Çürümüş, köhnemiş alışkanlıkları tazelemek, dokunsanız yıkılacak binaların içinde yeni dünyalar inşa etmek artık imkânsız. Hızlanıp-yoğunlaşan bir hesap kesme dönemindeyiz. Uzunca bir tarihin hesabını görüyoruz. Herkes mecburiyetlerini anlamak ve icabını yerine getirmek zorunda.
Ergenekon davasının daha uzunca bir zaman alacak olmasının pek fazla önemi yok. Bugün, devlet adına cinayet işledikten sonra her hal ve şartta koruma göreceğine inanan kimse kalmış mıdır? Bu cinayetler işlendikten sonra, "laik cumhuriyet elden gidiyor" feryadı ile ayağa kalkacak kadar saf insanlar hâlâ var mı? Çok sayıda örneği bulunan katliam planı dosyalarını, arşivlerden indirip kapağını açacak cesaret kimde kaldı? Kafes planına gözlerini kapadığı için mücrim koltuğuna oturan medya, provokasyonlara çanak tutacak enerjiyi ve yaratıcılığı tekrar bulabilir mi?
Herkes haddini bilecek, vazifesini ifa edecek. Ergenekon davası sanıklarını ipten almaya kalkan, mecazî olarak ipte kendisi sallanacak. Devletin verdiği silahı halka çevirenlerin devletin kuytularında yaşamasına izin veren iktidar, koltuğunu kaybedecek. Hukukun dışına çıkanın canı yanacak, koruma görmeyecek. Hukuk dışılığı savunanların halkın içine çıkacak yüzü kalmayacak.
Danıştay'ın, YÖK'ün katsayıyı kaldıran kararını iptal etmesi, artık arkaik hale gelen laiklik gerginliğinin hortlatılması teşebbüsü idi. Yüzbinlerce gencin geleceğini karartan, ekonomiyi baltalayan, ülkeyi geriliğe mahkûm eden bu uygulamayı savunmak yanlış bir hesap. O zaman bu hesap Bağdat'a gitmeden geri dönecek. Eski hâlin muhal olduğunu, mutlaka anlaması gerekenler kavrayacak. Bu hata düzelecek. Türkiye, bu kadar ilkel ideolojik kutuplaşmalara zengin potansiyelini mahkûm eden bir ülke olmaktan çıkacak.
Siyasî yelpazenin sol ayağı sakat. Demokrasimiz tek ayakla zıplaya zıplaya ilerlemeye çalışıyor. CHP, kendisini de var eden demokrasiyi baltalayarak sandıktan çıkan iktidarlara muhalefet etme alışkanlığından vazgeçmek zorunda. Alevîlerin CHP'den ayrılmaları, Mustafa Sarıgül'ün büyük ilgi gören partileşme çabası, solun yeni bir başlangıç yapmaya hazırlandığını gösteriyor. CHP, etnik-dinî tercihler yerine sınıf temelinde sol siyaset yaparak kendini yenileyecek. Devlet üzerinden rejim tartışmaları ile askerî bürokrasinin iktidarına destek vermek yerine bütünüyle halka yaslanacak. Halka kendini benimsetecek biçimde değişecek ve dönüşecek. Eski hâl, CHP için de izmihlâl. Geçmişi özleyen, kandan ve kavgadan medet umanların muhatabı kalmadı. Toplum, barış ve huzur içinde yoluna devam edecek. Kürt sorunu, birilerinin kin ve öfkesini beslemek yerine, gelecek nesillere yeni bir ufuk açmak için çözülecek. Bugün silahı eline yeniden almaya kalkanları, şiddet çağrısı yapanları alkışlayacak kimse kalmadı.
Hükümet, üzerine oturduğu devlet cihazını bütünüyle temizlemek, sağını solunu onarıp temizlemek mecburiyetinde. Her şeyden önce üzerine bindiği ata hakim olmak, onu kontrolü altına almakla mükellef. Hukuk dışına çıkanları ayıklamak, hukuk dışına çıkanlara cüzamlı muamelesi yaparak yalıtmak ve etkisizleştirmek, hükümette kalabilmenin asgari şartı.
Türkiye her alanda "yeni hâl"e ayak uydurmak ve geçmişin kirinden-pasından kurtulmak zorunda. Tarih hepimizi değişime zorluyor. Değişmeyi başaranlar ayakta kalacak, değişime direnenler yok olup gidecek.
Yeni bir başlangıç için kritik eşiği aştık. Geriye dönmek artık muhâl.
ZAMAN
YAZIYA YORUM KAT