1. YAZARLAR

  2. Kürşat Bumin

  3. 'Yeni anayasa' konusunda iyimser olmak doğru mu?
Kürşat Bumin

Kürşat Bumin

Yazarın Tüm Yazıları >

'Yeni anayasa' konusunda iyimser olmak doğru mu?

21 Haziran 2011 Salı 11:15A+A-

İyimserler cephesi umutlu, "Sonunda uzlaşılacak ve yeni anayasa ortaya çıkacak" diyorlar. Ancak dikkat edin, "yeni anayasa" seçim kampanyasının olduğu gibi seçim sonrasının da hakkında en çok söz edilen konusu olmasına rağmen, bugün itibariyle ortada elle tutulur tek bir gelişme yok. Yani bir bakıma, konuya ilişkin bir, iki, üç yıl (...) önce neredeysek, yine aynı noktadayız. Siyasi partilerin anayasasın eskisi gibi yenisiyle ilgili tutumlarında en ufak bir değişiklik yok gibi. Bu çerçevede MHP'de en ufak bir kıpırdanma hissediyor musunuz siz? CHP adına yeni anayasa hakkında açıklama yapan Süheyl Batum'un sıraladığı öneriler içinde birkaç olumlu nokta bulunmasına rağmen, özellikle anayasanın "Başlangıç" bölümüne ilişkin dile getirdiği beklentilerde bir "yenilik" var mı?? Batum, yeni anayasanın "Başlangıç" metninin muğlak ve hukuk ötesi ilkelerden arındırılması gerektiğinden bahisle metinde "Atatürk'ün kurucu önder rolü, Atatürk'ün çağdaşlaşma hedefi ile cumhuriyetin temel nitelikleri arasında uyum olduğu vurgulanmalıdır" demiş. Görüyorsunuz, "yenisi geliyor" derken döndük yine başa! "Başlangıç" bölümünün hem "hukuk ötesi ilkelerden arındırılması", hem de Atatürk adının daha da bir "vurgulanması"! "Yeni anayasa"nın gerçekten "yeni" olacağı anlaşılıyor!

Sıra geldi AK Parti'nin "yeni anayasa"ya ilişkin istek ve taleplerine. Başkanlık ya da yarı-başkanlık sistemi meselesinin gündemden tamamen düşmesinden olacak, Ak Parti'nin"yeni anayasa"ya yönelik arayışlara ilişkin –böyle bir "arayış" varsa eğer- bir satır bilgiye bile sahip değiliz henüz. Ak Parti mevcut anayasanın neresinden, özellikle hangi bölüm ve maddelerinden şikayetçidir? Şikayetçi olduğu bölüm ve maddelere ilişkin nasıl bir yöntem izleyecektir? "Yeni anayasa"ya nasıl bir "ruh" üflemek istemektedir. Sizi bilmem ama bu ve benzer soruların cevabını ben bilmiyorum.

Unutmadan BDP cenahının "yeni anayasa"ya ilişkin tutumundan da söz edelim. Kabul etmek gerekir ki, "yeni anayasa" konusunda bugüne kadar dersini en iyi çalışmış, halihazır anayasanın tamamına olmasa da özellikle bazı bölüm ve maddelerine ilişkin zihni en açık cenah budur.

Burada hatırlanması gereken önemli bir diğer husus da -bazı STK'lar dışında- 12 Haziran'da yüksek oranda sandık başına giden seçmenlerin "yeni anayasa" konusunda çok istekli olduklarına ilişkin belirtilerin olmamasıdır. Nitekim seçim günü bir kamuoyu araştırma kuruluşunun seçimlerini siyasi partiler tarafından arz edilen hangi dosyaya öncelik vererek oluşturduklarını anlamak amacıyla seçmenlere yönelttiği sorunun cevapları içinde "yeni anayasa"nın oranı yüzde 10'u geçmeyen bir seviyededir.

Gazetemizin yazarlarından Yasin Aktay'ın dünkü yazısı ("Yeni anayasa için siyaset ve sorumluluk") beni buraya kadar sıraladığım gözlemlerimi pekiştirici, birçokları gibi beni de "kötümser" kılıcı bölümler içeriyordu.

Şu satırlar:

"Bana kalırsa anayasayı tek başına değiştirecek veya referanduma götürecek bir sayıyı alamamış olması, AK Parti'yi bu sorumluluk açısından büyük ölçüde rahatlatmıştır. Doğrusu, 12 Eylül'de yeni bir anayasayla ilgili hedeflerinin çoğuna kendi öncelikleri açısından erişmiştir. Bu açıdan mevcut partiler arasında belki yeni anayasaya en az ihtiyaç duyacak parti bile sayılabilir. İstediği zaman, halkın kendisine güçlü bir hükümet için çok büyük bir yetki ve güç verdiği ama bir anayasa için talep ettiği yetkiyi vermemiş olduğunu söyler, çıkar işin içinden."

Aktay'ın "ezbere konuşan" bir gazeteci ve bilim adamı olmadığını hatırlarsak, yazarımızın bu gözlemi "yeni anayasa"yı umutla bekleyenler açısından gerçekten "iç karartıcı" nitelik taşımıyor mu? Aktay'ın bu gözlemini "Ama böyle bir vazgeçiş, onun son 9 yıldır Türkiye siyaseti içinde oynadığı devrimci rolden de kendi eliyle feragat etmesi anlamına gelecektir. Ki, Ak Parti'nin temsil ettiği tabanın talepleri bakımından bu rolden soyunma lüksünün olmadığını düşünüyorum" sözleriyle değerlendirdiğini de hatırlatayım.

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT