Yemen'de Güney Geçiş Konseyi’nin Özerklik İlanı
Yemen’in güneyinde federal bağımsız bir yapı oluşturulmasını isteyen böyle bir hareketin ortaya çıkması Yemen’deki iç savaşa yeni bir boyut kazandırdı.
Ahmet Varol, Yeni Akit gazetesindeki yazısında Yemen’in güneyinde özerklik ilan eden BAE destekli Güney Geçiş Konseyini yorumladı:
Güney Geçiş Konseyi, Yemen’in güneyinde federal bağımsız bir yönetim oluşturmak ve böylece Yemen’i tekrar eskiden olduğu gibi bölünmüş hale getirmek amacıyla kurulmuş ayrılıkçı bir fitne hareketidir. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Yemen’in güneyinde kendi nüfuzu altında bir siyasi yapılanma gerçekleşmesi için bu harekete destek veriyor.
Ancak hareket BAE tarafından oluşturulmadı. Yemen’de devam eden iç savaşın ortaya çıkardığı siyasi şartlardan dolayı böyle bir bölünme fikrini ortaya atanların birleşmesiyle oluştu. BAE de bu hareketin dışarıdan desteğe ihtiyacı olduğunu görünce, kendi nüfuzu altına girmesini sağlamak amacıyla büyük çapta destek verdi.
Arap Baharı sürecinde Yemen’de Ali Abdullah Salih sultasının bitmesinden sonra siyasi bir istikrar sağlanamaması ve iç savaşın ülkeyi ciddi sıkıntılara sokması üzerine güneydeki siyasi oluşumların bazıları, bu bölgeyi bağımsız yapıp kuzeyden ayırma talebiyle öne çıkmaya başladılar. Bunların bazıları Güney Geçiş Konseyi (GGK) adı verilen bir yapılanmanın çatısı altında toplandılar. BAE de Yemen’in tümü üzerinde hakimiyeti sağlamanın mümkün olamayacağı düşüncesiyle güneyde kendisine stratejik bir ortak edinmek amacıyla bu konseye destek verdi.
Ancak Yemen’in güneyindeki muhalif siyasi hareketlerin sadece GGK’den ibaret olmadığını, bazı hareketlerin de bölgenin durumunun iyileştirilmesi için çalışmakla birlikte ülkenin bütünlüğünün korunmasını ideal edindiklerini belirtmek gerekir.
Körfez Koalisyonu tarafından desteklenen ve takviye edilen Aden hükümeti ile İran destekli Husi örgütü arasında çatışmalar sürerken güneyde ülkenin yeniden ikiye bölünmesini, güneyde federal bağımsız bir yapı oluşturulmasını isteyen böyle bir hareketin ortaya çıkması Yemen’deki iç savaşa yeni bir boyut kazandırdı. Ancak bu hareketin savaşı da Aden’deki hükümete karşı oldu. Bu hareketin oluşturduğu Hizamu’l-Emni adlı milis güçleri güneyin kontrolünü Aden hükümetinden almak ve onu devre dışı bırakmak için savaş yürütüyordu. İlginç olan ise normalde Husi örgütüne karşı savaşında Aden hükümetine destek veren Körfez Koalisyonu’nun içinde ve Suudi Arabistan’ın yanında yer alan BAE’nin GGK’ye destek vermesi, onu silah ve askeri teçhizat yönünden güçlendirmesi oldu. Suudi Arabistan ise görünüşte Abdurabbih Mansur El-Hadi liderliğindeki Aden hükümetine arka çıkmaya, ona destek vermeye devam ediyordu.
GGK geçen yılın Kurban bayramı günlerinde Aden’e girerek cumhurbaşkanlığı sarayı olarak kullanılan Maaşik Sarayı’nı ve bu sarayı muhafaza etmekle görevli Dördüncü Tugay’ın kontrolünü ele geçirmişti. Daha sonra Suudi Arabistan’ın devreye girmesiyle saraydan çekildi.
5 Kasım 2019’da Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da Suud yönetiminin aracılığıyla Yemen hükümeti ile GGK arasında, “hükümetin Aden’e dönmesi, siyasi bir hükümet kurulması, tüm askeri teşkilatların savunma ve iç işleri bakanlıklarına bağlanması, tarafların ellerinde bulunan esirlerin karşılıklı değişimi” gibi temeller üzerine bir anlaşma imzalandı.
Ancak GGK sahadan tamamen çekilmedi ve Yemen’i ikiye bölerek güneyde federal bağımsız bir yapı oluşturma planı için milis güçleriyle savaş vermeye devam etti.
Bu hareket 26 Nisan 2020’de Yemen’in güneyinde özerklik ilan etti. Başkent Aden’in kontrolünü tamamen ele geçirdi. Yemen Dış İşleri Bakanı Muhammed El-Hadrami, twitter hesabında yayınladığı mesajda GGK’nin özerklik ilan etmesinin geçen yılın Ağustos ayında başlattığı silahlı isyanın bir devamı olduğunu ve aynı zamanda Riyad Anlaşması’ndan da tamamen çekilme anlamına geldiğini dile getirdi.
GGK’nin bu kadar cüretkar hareket etmesinde BAE’nin desteğinin yanı sıra Suud yönetiminin sessizliğinin de önemli payı olduğu söylenebilir.
HABERE YORUM KAT