Yasanın gölgesinde özgürce yaşamak
“Kula kul olmaktan çıkıp, yaratıcıya kul olmak”tan amaç, yatay düzlemde ilişkide olunması gereken insanların güç ve nüfuz elde edince bu ilişkiyi dikey olarak gerçekleştirme arzularını engellemektir.
Sinan Ön / Haksöz Haber
“Gelin bu dünyaya yayılmış olan zulme son verelim. İnsanın, insana olan hâkimiyetini söküp atalım. Vahyin belirtilen çizgileri doğrultusunda, insanlığın gerçek değerini kazanabileceği; şeref, eşitlik, adalet ve kardeşlik içinde özgürce yaşayabileceği yeni bir dünya kuralım.”
Mevdudi, “Gelin bu dünyayı değiştirelim” adlı eserinde, insanlığı selamete ulaştıracak yolu bizlere gösterir. Allah ondan razı olsun, onun daveti sadece Müslümanlara değil vicdanı ve fıtratı körelmemiş tüm insanlaradır.
Bugün belki de hayatımızdaki en belirleyici kavramlardan biri özgürlük. İnsanın özgürlüğü sorunu, dünden bugüne ve kıyamete kadar zihnimizi kemirmeye devam edecek gibi gözüküyor. Bu makalede derdimiz özgürlük gibi grift bir kavramı tartışmak değil, ancak yukarıdaki paragrafın düşündürdükleri üzerinden söyleyeceklerimiz olabilir.
Bugün özgürlük üzerinden tartışılan en önemli olgulardan biri hukukun hâkimiyeti ile ilişkisidir. Bu ilişkiyle özgürlük teorisi felsefi bir yaklaşım olmanın ötesine geçerek hukuki, siyasi ve ekonomik bir boyut kazanmaktadır.