1. YAZARLAR

  2. Ali İhsan Karahasanoğlu

  3. Yarınki adli yıl açılışından beklentiler!..
Ali İhsan Karahasanoğlu

Ali İhsan Karahasanoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Yarınki adli yıl açılışından beklentiler!..

05 Eylül 2010 Pazar 07:49A+A-

Yarın adli tatil bitiyor.

Ve yeni adli yıl, Yargıtay’da yapılacak törenle başlıyor..
Geçtiğimiz yıllarda, adli yıl açılış törenleri oldukça heyecanlı geçerdi..
Bakalım Yargıtay Başkanı irticadan nasıl bahsedecek? Siyasi iradeye hangi cümlelerle sataşacak? Halkın değerlerine hangi eleştirileri getirecek?
Günler öncesinden medyada oluşturulan pompalama ile belki de bu konularda konuşmak istemeyen başkanlar bile, adeta baskı altına alınırdı.
“Yüksek yargı, hükümete ültimatom verecek.”
“Yargı, yürütmeye son ikazı yapacak.”
Vs. başlıklarla, ne pompalamalar yapılırdı.
Ama geldik, şu tevafuka bakınız ki, bir hafta sonra halkoyuna gidilecek bir dönemde, adli yıl açılışı yapıyoruz.
Şimdi görelim bakalım, kimse halkın seçtiği hükümete bir laf edecek mi?
Kimse, halkın değerlerine karşı sorun çıkartmaya kalkışacak mı?
Hatta benim tahminime göre, bırakın halka, hükümete eleştiri getirmeyi, Yargıtay Başkanı’nı kendi haline bıraksanız, belki tören bile düzenlemeyecektir bu yıl için..
“Konuşma bizim neyimize, biz kendi üyelerimizin yaptıkları konuşmaların, girdikleri gizli ilişkilerin hesabını veremiyoruz, bir de başkalarından hesap mı soracağız” diyerek, açılışı sessiz sedasız yapmak isteyecektir..
Ama, adet olmuş bir defa.
Tören yapmadan olur mu?
İstemeye istemeye de olsa, yarın bir tören düzenlenecek..
Yargıtay’da saat 10.00’da başlıyor program..
YargıtayBaşkanı Hasan Gerçeker’in ve Barolar Birliği Başkanı’nın konuşmaları ile gündüz programı tamamlanıyor.
Geçtiğimiz yılların aksine, şimdi şu merak ediliyor: “Yargıtay Başkanı, bazı Yargıtay üyelerinin terörist Apo’dan yardım isteyen konuşmaları hakkında ne açıklama yapacak? Başkan, Yargıtay üyelerinin içinden bazılarının, ülkede kaos çıkmasından sevinç duyacağı yönündeki konuşmalardan rahatsızlığını, törende de dile getirecek mi?”
Evet, şimdi bunları merak ediyoruz.
Yargıtay Başkanı, gelecek yıl emekli oluyor.
Emekliliğinden sonra, yeni başkanın seçimi için bazı üyelerin girdikleri kumpaslarla ilgili ne diyecek Hasan Bey?
“Üç aday var. Cihaner’i tahliye edersen, sen öne çıkarsın” diyen Yargıtay üyesinin densizliğini nasıl açıklayacak Hasan Bey?
Yargıtay binası içinde, adil karar vermek için değil, sanıkları kolaycacık tahliye etmek için yapılan görüşmelerin merkezindeki Yargıtay üyeleri için hangi adli işlemlerin yapıldığını açıklayacak, Hasan Bey?
Yargıtay’a üye seçimi konusunda, HSYK’nın keyfî kararlarını nasıl yorumlayacak?
Seyfi Dede gerçeği hakkında, hangi yorumu yapacak?..
Seyfi Dede’den, alınacak kararlar için liste isteyen HSYK üyeleri hakkında (aynı zamanda Yargıtay üyesi olmaları hasebiyle), hangi soruşturmayı açtığını açıklayacak?
Bekliyoruz tüm bunları..
Bakalım, 16 yıl önceki AdaletBakanı ile sıkı-fıkı olan HSYKBaşkanvekili’nin dinleme kayıtlarını okuduktan sonra, “HSYK’dan AdaletBakanı çıkarılmalıdır” eleştirilerini tekrar dile getirecek mi?
Yoksa, “Biz önce, yıllar öncesinin AdaletBakanı’nın, HSYK’nın içişlerine burnunu sokmasını önleyelim. Sonra da sıra mevcut AdaletBakanı’na gelir. Seyfi Dede’nin birebir markajını önleyemeden, mevcut AdaletBakanı’nın HSYK’dan çıkarılmasını istemek, biraz abartılı bir talep olacaktır” diye düşünüp, daha gerçekçi bir değerlendirme mi yapacak?
Yarın gözlerimiz Yargıtay’da olacak.
Yargıtay’ın, suç işleyen üyeleri hakkında hangi işlemleri başlattığını öğrenmek için kulaklarımız Ankara’da olacak.
Halkın enayi yerine konulmadığını görmek için, Hasan Bey’in konuşmasını izleyeceğiz.
“Türk Milleti Adına” karar verenlerin, şahsi ideolojileri ile hareket etmelerinin Yargıtay yönetimi tarafından da kabul görmeyeceğini duymak için, umutla yarını bekleyeceğiz.
Uyuşturucu davalarının avukatları ile sohbet eden, yemek yiyen yüksek hakimlerin, Yargıtay kapısından bir daha içeri giremeyeceğinin deklare edildiği bir konuşmayı bekliyoruz!
Yürümekte olan davaların hakimlerini alarak, davaların seyrini değiştirmek isteyenlerin, bir daha HSYK’ya seçilmeyeceklerinin ilan edildiği bir konuşma bekliyoruz!
Bakalım, beklentilerimiz gerçekleşecek mi?
Yoksa, “Böyle gelmiş, böyle gider” türünden bir tavırla, 12 Eylül sonrası oluşacak HSYK’ya mı düşecek, tüm bu yapılması gerekenler!..

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT