AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, parti genel merkezinde yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

AA’da yer alan habere göre, Adana’nın Aladağ ilçesinde meydana gelen yangında hayatını kaybedenlere rahmet, ailelerine de başsağlığı, yaralananlara da şifa dileyen Aktay, MYK’da olayın gündeme geldiğini ve bununla ilgili geniş soruşturmanın sürdüğünü bildirdi.

Toplantıda AK Parti Ar-Ge’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar’ın bir sunum yaptığını aktaran Aktay, siyaset akademisinin önümüzdeki dönem planlanması hususunda akademi gündeminin nasıl belirleneceğine ilişkin kurul üyelerini bilgilendirdiğine değindi.

Toplantının bir diğer gündem maddelerinin de Türkiye’deki adalet hizmetlerinin değerlendirmesi olduğunu belirten Aktay, konuyla ilgili Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın adalet hizmetlerinin toplumdaki genel algısı ile sorunlarına ilişkin kurul üyelerine sunum yaptığını ve görüşlerini aldığını ifade etti.

Anayasa çalışmalarının da gündemlerinde olduğunu vurgulayan Aktay, bu çalışmayı AK Parti’nin tek başına yürütmediğini hatırlatarak, “Bu konuda Milliyetçi Hareket Partisi’nin genel başkanı sayın Devlet Bahçeli ve sayın başbakanımız, genel başkanımız Binali Yıldırım’ın beraber yürüttükleri bir diyalog.” dedi.

“Tarafların Diyaloğa Açık Olması Çok Önemli Bir Konu”

Anayasa çalışmalarının iki partinin kurumları arasında yürütüldüğüne dikkat çeken Aktay, bu işi AK Parti adına sürdüren Genel Sekreter Abdülhamit Gül’ün verdiği bilgiler istikametinde AK Parti ve MHP arasında, Türkiye siyasetinde özlenen ve model alınabilecek çok güzel bir işbirliğinin yürütüldüğünü ifade etti.

Yasin Aktay, “Siyasette herhangi bir partinin, herhangi bir tarafın her şeyi kendi istedikleri gibi olabileceğini söyleyemeyeceğini” belirterek, şöyle devam etti:

“Tarafların diyaloğa açık olması, genel anlamda bir siyaset performansı açısından çok ciddi, çok önemli bir konudur. Bu konuda ne yazık ki siyasetin imkânı ciddi anlamda kısaltılmış, daraltılmış olur. Bu konuda ne yazık ki muhalefetin, iktidarın her dediğini olumsuzlama şeklinde yorumlayan bir bakış açısının siyasete hiçbir katkı yapmadığını görüyoruz.”

Muhalefeti de eleştiriyi de her zaman kendilerine katkı verecek bir imkân olarak gördüklerini vurgulayan Aktay, “Şu ânda Milliyetçi Hareket Partisi muhalefeti de yapıyor bir yandan. Bir yandan da Türkiye’nin geliştirilmesi, imkânlarının daha iyi arttırılması hususunda gereken katkıyı vermekten de geri durmuyor.” dedi.

Aktay, anayasa çalışmalarını birlikte yürüttükleri MHP’ye teşekkür etti. Aktay, çalışmaların uzuyor olmasının ve kamuoyunun daha az bilgilendirilmesinin aradaki iki parti arasında devam eden diyaloğun, iki tarafın da bu konudaki katkılarına saygı duymak için başvurulan bir yol olduğunu bildirdi.

Yıldırım ve Bahçeli Yarın Bir Araya Gelecek

AK Parti ve MHP arasında yürütülen çalışmalar hakkında da bilgi veren Aktay, “Yarın da sayın Devlet Bahçeli’yle sayın başbakanımız, genel başkanımız Binali Yıldırım bir araya geleceklerdir ve öyle zannediyorum ki yarın itibariyle metne son şekli verilerek en kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine sunulacaktır.” diye konuştu.

İlk etapta üç öneri sunduklarını ancak bunların ikisinin tamamen elendiğine dikkat çeken Aktay, “Tamamen yönetim şekli üzerine odaklanmış bir revizyon. Yine adı Cumhurbaşkanı olacak, cumhurbaşkanlığı sistemi olarak devam edecek ama teknik itibariyle gereken değişikliklerin yapılacağı bir metin olacak.” ifadesini kullandı.

Aktay, kurul üyelerinin, partilerinin TBMM grup başkanvekilleri tarafından bilgilendirildiğini bu kapsamda Meclis gündemindeki 85 madde olarak öngördükleri Milli Eğitim Kanun Tasarısı’nın bugün veya yarın yasalaşmasını beklediklerini söyledi.

Yasin Aktay, 5 Aralık’ta da bütçe görüşmelerinin başlayacağını kaydetti.

“Kamuoyunun Beklediği Gibi Bir ‘Kriz’ veya ‘Anlaşmazlık’ Yok”

“MHP'nin, Cumhurbaşkanı’nın partisiyle ilişkisi konusunda bir talebi olduğunu biliyoruz. AK Parti bu konuda ne düşünüyor?” sorusuna Aktay, “Bir pürüz yok ortada, kamuoyunun beklediği gibi bir ‘kriz’ veya ‘anlaşmazlık’ yok. Evet, bazı görüş farklılıkları elbette ki var ama bu görüş farklılıkları yine diyalog içerisinde çözülebilecek nitelikte. İki taraf da olumlu yaklaşıyor, kaygılarını samimiyetle ifade ediyor. Yeni anayasada hedeflediğimiz geniş katılımlı, daha demokratik bir toplumsal katılımı öngören bir anayasa olacaktır.” yanıtını verdi.

Aktay, iki tarafın da bu noktada samimi olduğunu yineleyerek, hassasiyetler noktasında ortak olunduğunu, hiç kimsenin en ufak bir tereddüdünün bulunmaması gerektiğini vurguladı.

“Gerçeklerle Bağdaşmıyor”

“Cumhurbaşkanı’nın zâten fiilen şu ânda partisiyle ilişkisi her ne kadar resmen değilse bile, fiilen var olmaktadır.” diyen Aktay, AK Parti’nin tüm kadrosuyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arkasında durduğunu belirtti. Aktay, bu konudaki genel çerçevenin belli olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

“Bu konuda bir partinin, bir cumhurbaşkanının daha doğrusu, yıllarca partisine genel başkanlık yapıp partisinin felsefesine olan bütün bağlılığını bir gece de cumhurbaşkanı seçildiğinde tamamen bırakması zâten fiilen düşünülemez. Bu konunun zâten çok fazla gerçeklerle bağdaşmıyor olduğunu, geçmiş cumhurbaşkanı örneklerinde de bu durumun çok farklı olmadığını aslında hatırlatarak devam etmek istiyorum.

Geçmiş dönemlerde cumhurbaşkanlarının tarafsızlığı da zâten tamamen göstermelik bir tarafsızlıktı. Hiçbir cumhurbaşkanı, hiçbir zaman tarafsız davranmamıştır. Hiçbir zaman kendi partisine karşı veya kendi geldiği siyâsî geleneğe, siyâsî kesimlere karşı hiçbir tarafsızlık durumu ortaya koyamamıştır.”

Anayasa metnini gerçeklerle bağdaşan bir duruma oturtmaya çalıştıklarını anlatan Aktay, “Bu konuda MHP’nin de yaklaşımı bundan çok farklı değil. Onun için ayrıntısı henüz tam kesinleşmemiş olduğu için yine de ortaya çıkacak olan metin hakkında kesin bir şey söylemeyeyim ama inşallah yarın bütün kamuoyuyla büyük bir ihtimalle bu durum belki de paylaşılacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

“Cemaatle Ne Kadar İlişkilendirileceği Hususunu da Ayrıca Değerlendirmek Gerekiyor”

Yasin Aktay, Adana’da meydana gelen yangın faciasıyla ilgili, “O yurdun bir cemaate ait olduğu iddiası var. Siz buna nasıl bakarsınız? Cemaatlerin Türkiye’de yurt açması doğru mudur? Bu konuda AK Parti olarak, hükûmete bir tavsiyede bulunur musunuz? Ayrıca bu yurdun denetimiyle ilgili elinizde bir bilgi var mı?” şeklindeki soru üzerine, bu yurtların düzenli olarak denetlendiğini söyledi.

Söz konusu yurtla ilgili herhangi bir insanı aklamak veya suçlamak gibi bir konumda olmadıklarını, olunmaması gerektiğini ifade eden Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir cemaate ait olması da bu yangının sebebini açıklamaz, yangının sebebinin ne olduğu ve cemaatle ne kadar ilişkilendirileceği hususunu da tabî ki ayrıca değerlendirmek gerekiyor. Burada olaylar, vakalar her birisi ayrı ayrı değerlendirilmek durumundadır. Burada böyle bir ilişkilendirme için şu ânda erken ama böyle bir durum varsa, ihmal varsa cemaat olarak da veya toplumsal kesim olarak da hiç kimsenin asla kayrılamayacağını da ifade etmek istiyorum. Ortada organize bir suç, yapı varsa ancak onun üzerine başka türlü gidilebilir. Şu aşamada öyle bir tespitimiz yok, öyle bir tespit olursa bunun üzerine de gideceğimizi söyleyeyim. Hukuk gereken kararı verecektir.”

“Hâlen Kapıyı Açık Tutuyoruz, Tutmaya da Devam Edeceğiz Son Dakikaya Kadar”

Yasin Aktay, “İki liderin yarınki görüşmesi sonrasında taslağın onaylanmış hâli kamuoyu ile paylaşılacak mı? Yeni sistemin halka anlatılması noktasında AK Parti’nin vatandaşlarla bir araya geleceği, toplantılar yapacağı söyleniyor. Bu tarz toplantılar yapılırsa da MHP ile beraber mi yapılır?” şeklindeki soru üzerine, şöyle konuştu:

“Öncelikle yarınki toplantıda tabî ki iki liderin görüşmelerinin neticesinde nasıl bir karara varılır, onu bilemem, söyleyemem şimdi ama büyük bir ihtimalle mutabık olunan bir metin deklare edilebilir. Onun dışında tabî ki mutabık olunan metin çıkarsa AK Parti bu anayasa değişikliği önerisinin kamuoyuna daha iyi tanıtılması için gerekli bütün faaliyetleri yapacaktır. Bugün toplantının girişinde bahsettiğim Ar-Ge çalışmaların bir gündemi de buydu.

Yapılacak olan anayasa değişikliğinin halka ve başta teşkilatlara anlatılması esas alınacaktır. Bu konuda gerekli kamuoyunun oluşturulması bir siyâsî partinin en doğal görevi. Bunu AK Parti kendi önerisi olarak üstlenecektir. Tabî ki MHP’nin bu konuda ne yapacağı konusunda onları ilzam edecek bir şey söylemem mümkün değil. Onlar böyle bir kampanyaya ne kadar katılırlar, kendileri de böyle bir kampanyayı ne kadar sahiplenirler onların bileceği bir iş.”

Aktay, Başbakan Yıldırım’ın CHP’ye yaptığı “Anayasa çalışmasına katkı verin.” çağrısına ilişkin ise neticede bir anayasa yaptıklarını, toplumda kabûl edilecek bir anayasa metninin mümkün mertebe en geniş katılımla gerçekleşmesi hususunu çok önemsediklerini ve herkese çağrıda bulunduklarını dile getirdi.

CHP’den de samimiyetle böyle bir metne katkı yapmasını istediklerini, CHP’nin ya da herhangi bir kesimin anayasa metnine katkı vermekten uzak durmasını istemediklerini anlatan Aktay, sözlerini şöyle tamamladı:

“Anayasa metni toplumsal sözleşmedir. Mümkün olan en çok katılımla gerçekleşmesi toplumsal barış için de çok çok önemlidir. CHP şu âna kadar bize herhangi bir metin ortaya koyup getirmedi, herhangi bir öneri de getirmedi. Sistemin bu şekilde devam etmesinden başka bir şey önermiş değil ama sistemin bu şekilde devam etmeyeceği çok net bir şekilde ortaya çıkmıştır. ‘Devam etmeyecek bu sisteme dâir alternatifiniz nedir?’ sorusunu soruyoruz kendilerine ve bunun cevabını istiyoruz. CHP, bu ülkenin belli bir tabanı olan siyâsî partisidir. Biz o toplumsal kesimi de dışlayacak, yok sayacak bir yaklaşımın içinde asla değiliz, olmayacağız. Hâlen kapıyı açık tutuyoruz, tutmaya da devam edeceğiz son dakikaya kadar. CHP’nin de bu süreçten uzak kalmamasını hassaten rica ediyoruz.”