Yargıtay, kapatılmamaya “heves”’ dedi!
Fevri açıklamaları, heyecanlı değerlendirmeleri bir kenara bırakıp, Yargıtay Başkanlar Kurulu bildirisini, serinkanlı bir şekilde değerlendirelim isterseniz.
Ne deniyor bildiride?
Soyut değerlendirmelerden sonra, Anayasa’nın 10 ve 42. maddelerindeki değişiklikten bahsedilip, “Toplumun yoğun ve isabetli refleksi, anılan taslağın yasalaştırılması girişiminde duraksama yaratmış;...” cümlesi kullanılıyor!
“Toplumun yoğun ve isabetli refleksi”...
Bu ifadeyi bir kenara not edin..
Bu ifadenin anlamı ne?
Bu ifadenin anlamı, Kanaltürk öncülüğünde Türkiye genelinde düzenlenen mitinglerdeki hükümet aleyhindeki tepkiler “yoğun” bir noktaya gelmiştir. Ayrıca bu tepkiler “isabetli”dir.
İki değerlendirme de yanlış.. Çünkü 22 Temmuz’da gördük, halkın nerede “yoğun olarak yer aldığı”nı.. Arkasından referandumla perçinlendi, halkın hangi görüşü “isabetli” bulduğu..
Öyle değil mi sizce?.
Sadece değerlendirme hatası değil, bir de vergi yüzsüzlerine destek anlamı çıkıyor bildiriden..
Kanaltürk daha bir hafta önce satılmadı mı?..
10 milyon doları aşan vergi ve prim borcu olduğu da, sahibi tarafından açıklandı mı?..
Bu gerçeğe rağmen, vergi ve prim yüzsüzü olan bir kanalın düzenlediği mitinglere Yargıtay nasıl destek verir? Prim ve vergi yüzsüzlerinin düzenlediği mitinglerdeki itirazlara, nasıl “isabetli refleks” nitelemesi yapar?
Buyursun, imza sahipleri izah etsinler..
Yargıtay Başkanlar Kurulu, başka kimlere destek veriyor bildirilerinde?..
CHP ve DSPmilletvekillerine..
“Yok canım. Muhalefet partileri ile yargının ne işi olabilir?” diye itiraz etmeyin.
Bildiriyi alın önünüze dikkatlice okuyun..
Ne deniliyor bildiride?
“Anayasanın 10. ve 42. maddeleriyle ilgili değişiklik, engellenemeyen bir hızla yasalaştırılmıştır.”
10 ve 42. maddelerdeki değişiklikleri kim engellemek istemişti?
CHPve DSPmilletvekilleri...
Yargıtay diyor ki, “Engelleyemediler”..
Yani, destek veriyor CHPve DSP milletvekillerine..
“Ah ah.. Engellenmeliydi o değişiklik. Ama engelleyemediler” demeye getiriyor..
Hatta bu arada bir mesaj da, Anayasa Mahkemesi’ne gönderiyorlar: “10 ve 42. maddelerin çıkmaması gerekiyordu. CHP ve DSP engelleyemedi. Siz engelleyin. Kararı, ona göre verin!” deniliyor!
CHP ve DSP milletvekillerinin, TBMM’de 411 milletvekilinin oyuyla kabul edilen değişikliği iptal için açtığı davaya da, destek vermiş oluyorlar.
İyi de; sizler hakim misiniz, yoksa CHP milletvekili mi beyler?
Yargıtay mısınız siz, yoksa parti mi?
Bildirinin satır aralarındaki siyasi görüş itirafı, şu ifadeden de net olarak anlaşılıyor: “... açılan kapatma davasında lehe sonuç alma heves ve yöntemleri sıklıkla denenir olmuştur.”
Demek ki neymiş? Yargıtay, AKParti’nin kapatılma davasında, “davanın reddi” yönünde çıkacak bir kararı, “heves” olarak nitelendirmekte imiş!
Şu olmuş, bu olmuş hikayelerini boşverin. Değerlendirmeye dikkat edin.. Kulaklarınızı, şu kelimeye açın: “heves”...
Ne demek “heves”? “Akıl dışı istek” demek..
Demek ki Yargıtay, kapatılmama talebini, “akıl dışı istek” olarak nitelendiriyor..
Demek ki Yargıtay, kapatma kararı verileceğinden emin..
Bunun dışındaki bir kararın, ancak “heves” olduğunu düşünüyor.
Yani “akıl dışı istek” olduğunu deklare ediyor..
İyi de, kararı Yargıtay Başkanlar Kurulu mu verecek, yoksa Anayasa Mahkemesi mi?
Bildiri sahipleri açıklasalar da, öğrensek gerçeği..
Bir merakım daha var..
Anayasa değişiklikleri, Yargıtay’ın onayına mı bağlıdır?
10 ve 42. maddelerin değişikliği, Yargıtay’ın üzerine ne vazifedir? Açıklarlarsa sevinirim..
Vakit gazetesi
YAZIYA YORUM KAT