“Yargı bağımsızlığı” artık Karar gazetesi için de mi ağızda çiğnenip atılan bir sakızdan ibaret?
Karar gazetesinin online portalı olan karar.com bazen öyle haber ve manşetler geçiyor ki insanın kendini yeminli İslam ve İslami hareket düşmanı oluşumlara ait bir medya zemininde hissetmesi kaçınılmaz oluyor.
HAKSÖZ-HABER
Bunun son örneği Karar’ın web sitesinin attığı IŞİD konulu bir manşet oldu.
Neymiş efendim, Sivas’ta MİT ve polisin titiz operasyonuyla yakalan ve “IŞİD’li olduğu belirlenen” kişi savcılık tarafından serbest bırakılmış! Karar’ın bu manşet tarzı ve özenle seçtiği sözcükler belirli mihrakların Türkiye’nin IŞİD’e destek verdiği algısı üretmeye mebni yalan haberlerine ne kadar da benziyor değil mi?
Hâlbuki bu Karar değil miydi mesela Büyükada, Osman Kavala vb. dava örneklerinde “yargının bağımsızlığı”ndan dem vuran? Hukuk sadece sizin lehinize kararlar verdiğinde mi doğru davranmış oluyor? “Yargının bağımsızlığı” vurgusu öyle sadece işimize geldiğinde ağızda çiğnenip atılacak bir sakız mı?
Ne yani MİT ve polisin operasyonla alıp yargıya teslim ettiği kişinin mahkeme kalemini kırmak zorunda mıdır? “IŞİD’li olduğu belirlenen…” Kim neye göre belirliyor? İnsanların şu veya bu örgütle iltisaklı olup olmadığını belirleme mercii MİT, emniyet veya Karar gazetesi mi? O zaman “yargı”ya, “mahkeme”ye ne lüzum var? Neden “zanlı” denilmiyor mesela? Hem Türkiye’de yargının son derece şüpheli kararlar verebildiği IŞİD vb. suçlamalarda Sivas’taki mahkemenin alışıldığın dışında bir karar vermesi neden olumluluk çağrıştırmıyor da tersi şekilde yaftalanıyor? Bu tür konularda Sivas’taki mahkemenin sergilediği cesur tutum keşke yaygınlaşsa demek ve buna yönelik gayrette bulunmak gerekirken Karar’ın Cumhuriyet’i, BirGün’ü, Sözcü’yü aratmayan manşeti yakışıyor mu?
HABERE YORUM KAT