Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde meydana gelen tren kazasında yaralanan Ekrem Tuna, Çerkezköy'de yaşadığını eşi Melek ile Uzunköprü'deki evlerine günübirlik ziyaret yaptıklarını, dönüşte trene bindiklerini anlattı.

'4-5 KERE TAKLA ATTI'

Trende yolculuk yaparken eşiyle karşılıklı oturduğunu kaydeden Tuna, şöyle konuştu:

"Tren giderken takırtı sesleri geldi. Eşim, 'Ekrem ne oluyor, ölüyoruz' dedi. Daha sonra vagon 4-5 kere takla attı. Eşim, vagonun altında kaldı, iç kanamadan öldü. Ailem öldü, melek oldu gitti. Yalnız kaldım, keşke ben de ölseydim, gitseydim."

Kaza nedeniyle kaburgalarında ve belinde ağrılar olduğunu, başına da dikiş atıldığını ifade eden Tuna, eşinin bugün cenaze namazı olacağını, kendisinin de hastaneden taburcu olup eşini son yolculuğuna uğurlayacağını söyledi.

'2 DURAK SONRA İNECEKTİM'

Yasin Kızıltepe ise Kırklareli'deki anne ve babasını ziyaret ettikten sonra Çerkezköy'deki evine dönmek üzere trene bindiğini aktardı.

Trende yolculuk yaparken "tak tak" şeklinde sesler duyduğunu ve zıplamaya başladıklarını ifade eden Kızıltepe, "Öndeki koltuğa tutunmaya başladım. Daha sonra vagon raylardan çıktı ve takla attı. Ellerimle başımı korumaya çalıştım. Bu sırada dizim, ayağım ve belim sağa sola çarptı. Omurgamda ağrı var. Kaza olmasaydı 2 durak sonra ben inecektim." ifadelerini kullandı.

Kazanın ardından vagondan çıktığını ve dışarıda camların toprağa girdiğini, vagonun kapısının, tekerleğinin fırladığını, insanların vagonların altında ve çamurların içerisinde kaldığını anlatan Kızıltepe, insanların yardım çığlığının hala kulaklarında olduğunu dile getirdi.

Bu durum karşısında şok yaşadığını, 112'yi aradığını ve yardım istediğini aktaran Kızıltepe, biraz bekledikten sonra Çorlu istikametine doğru raylarda yaklaşık 2 kilometre yürüdüğünü ve oradaki bir ambulansa binerek Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirildiğini kaydetti.

'KENDİ İMKANLARIMIZLA ÇIKMAYA ÇALIŞTIK'

Kazada yaralanan ve Tekirdağ Devlet Hastanesi'nde tedavi gören 65 yaşındaki Pembe Gülsem, Çerkezköy'e çocuklarının yanına gitmek için Uzunköprü'den tren bindiğini söyledi.

Bir anda seslerin gelmeye başlamasıyla herkesin panik olduğunu ifade eden Gülsem, "En sondan ikinci vagondaydım. Bir ses geldi bir anda sesten sonra bir şeyler oldu ben gözümü açtığımda yerde yatıyordum. Ondan sonra vagonların altından kendi imkanlarımızla çıkmaya çalıştık.Kendimize gelince etrafta çok ölü ve yaralılar olduğunu gördüm. Hepimizin psikolojisi bozuldu." diye konuştu.

Gülsem, vagondan kendi imkanlarıyla çıktıklarını belirterek, "Hala kendime gelemedim. Vagonlardan çıkınca yürümek zorunda kaldık 200 metre dediler ama 2 kilometre yol yürüdük neredeyse. Ambulanslar gelemedi, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde oldu kaza. Onların gelmesi imkansızdı zaten. Yol yoktu tarlalar hep çamurdu. Durumu ağır olmayanlar hep yürüyerek yola çıkmaya çalıştı. Yaklaşık bir saat bekledik. Yol olmaması nedeniyle gelemedi ekipler." ifadelerini kullandı.

'CAN PAZARI YAŞANDI'

Vagondan çıktıktan sonra herkesin şokta olduğunu ve yardım için bir yerleri aradığını dile getiren Gülsem şunları kaydetti:

"Herkes birilerine ulaşıp yardım çağırmak istiyordu. Kendi imkanlarıyla çıkanlar ambulanslara doğru yürüyordu. Yola çıkınca oradan ambulansla Muratlı’ya oradan da Tekirdağ Devlet Hastanesine getirildim. Benim olduğum vagon tamamen doluydu diğer vagonlarda muhtemelen öyleydi. İnşallah çok ölen olmamıştır. Çünkü orada tam bir can pazarı yaşandı. Çok şükür ufak yaralarla biz atlattık Allah diğer yaralılarımızın yardımcısı olsun."

Kaynak: AA