Yalova'da Kur'an Konulu Seminer Yapıldı
Yalova Özgür-Der'de Hamza Türkmen, “Kur'an'la İlişki Keyfiyetimiz ve Akletme” başlıklı bir seminer verdi.
Sunumu yapan Haksöz Dergisi yazarı Hamza Türkmen, akil baliğ olan ve rüşd gücüne yönelen her insanın Hz. İbrahim kıssası meseli gibi yaratılış keyfiyetini az veya çok sorguladığını, hayatı ya tesadüfle ya yaratıcı bir güçle izaha yöneldiğini ya da atalarını taklid eden bir taassubla şartlandığını veya anlamsız ve saçma olanı seçerek hayatın anlamına boş verdiğini belirtti. Fıtri olanın yaratıcı arayışı olduğunu belirten Türkmen, İslamla irtibatlı çevrelerde büyümenin yaratıcı olan Rabbimizin Kitabı ile tanışmada büyük bir imkan sunduğunu ve zaten Kur'an'ın Kıyamet Sûresi'nde de Allah'ın insanı yaratıp başı boş bırakmadığı; hayatla, nefsimizle, diğer insanlarla ve Yaratıcımızla ilişkilerimizin ölçüsünü hidayet, aydınlanma ve şifa kaynağı olan vahyi bigisi olan Kur'an'la Rasulü Hz. Muhammed'e ilettiğini hatırlattı.
Kur'an'a inanmak için öncelikle aklımızı kullandığımızı; zaten Kur'an'da akletme/düşünme anlamında tefaqquh, tedebbür, tefekkür, tezekkür gibi kavramlarla insanler Kur'an'ı tahkike sevkedildiğini hatırlatan Türkmen, bu konuda delaleti açık muhkem ayetrlerden örnekler verdi.
Kur'an'ın insanları akletme keyfiyetine yönelterek kendisini tahkike ve tahkik ederek kendisine iman etmeye davet ederken, yabancı felsefelerin tesirindeki İbn Arabi gibi felsefik tasavvufçuların aklın önüne keşf ve ilhamı; zanni rivayetleri kutsallaştıran bazı ehl-i hadis'in rivayetleri; mukallitlerin de mezhebi yorumları mutlaklaştırarak mezhepçiliği; enaniyet sahiplerinin ve müstağni tutumluların da nefislerini geçirdiğini belirten konuşmacı; doğru bir akletme keyfiyeti için öncelikle ön yargılardan temizlenme sorumluluğunun önemi üzerinde durdu.
Vahyi tahkik ederken de tüm Müslümanların öncelikle Zümer Sûresi'nde belirtilen “Sözü dinleyip de en güzeline uyma” yükümlülüğünü hatırlatan konuşmacı, Kur'an'a tabi olana kadar aklın ön yargılardan arınabildiği oranda mutlak; Kur'an'a tabi olduktan sonra da hayat düğümü ile ilgili aradığı Yaratıcının ölçüleri nedeniyle Kur'ani ölçülere bağlı/mukayyet olarak düşüneceklerini söyledi. Zaten Fussilet Sûresi'ndeki Afak ve Enfüs'deki yani yaratılan mikro ve makro alemi ifade eden ayetlerin kavranmasıyla vahyin hak olduğu gerçeğinin birbirini tamamlayan olduğunun ortaya çıkacağını hatırlatan Türkmen, Kur'an'daki işaretlerden kalkarak Seyyid Kutub'un, Ayetullah Beheşti'nişn ve son olarak da Takiyyuddin Nebhani'nin düşünme/tefkir üzerine yaptıkları izahlari gündeme getirip, eylemli bir yükümlülük olan düşünme sorumluluğumuzun “ne”leri üzerinde durdu.
Oturum konuyla ilgili karşılıklı soru ve değerlendirmelerden sonra sona erdi.
HABERE YORUM KAT