"Yabancılaşma" Olgusu ve Müslümanlar
Süleyman Nazlıcan, Haksöz-Haber için kaleme aldığı yazısında “yabancılaşma” sorununu değerlendirmiş.
Yazısında “”yabancılaşma” olgusunu çeşitli açılardan değerlendiren Süleyman Nazlıcan’ın konuyla alakalı dikkat çekici bazı tespit ve tahlilleri şöyle:
Yabancılaşma: İdeolojik bağnazlıklar, ırkçılığın yükselişi, devletin kutsanması, insanın küçülmesi…
Yabancılaşma: Küresel çetelerin hükümranlığına boyun eğiş ve kitlelerin çaresiz bekleyişi…
Yabancılaşma: Mezhep savaşları, katliamlar, sürgünler, göçler…
Yabancılaşma: Zulüm, adaletsizlik, hukuksuzluk…
Yabancılaşma: Zulme sessizlik, körlük, sağırlık…
Yabancılaşma: Emeğin çalınması, gelirin adaletsiz paylaşımı, sınıfsal ayrıcalıkların sürekli hale gelmesi…
Yabancılaşma: Profesyonellik adı altında hayatın merhametten, şefkatten, vicdandan, sevgiden, güvenden ayrıştırılması…
Yabancılaşma: Bilginin akademilerde teknik usullere hapsedilmesi, kaygıdan ve gayelilikten arındırılması…
Yabancılaşma: İnsanın bir robot misali kariyere, işe, konfora, statüye programlanmış hale gelmesi...
Yabancılaşma: Çocuklarımızın vicdansızlığımız yüzünden birer yarış robotuna dönüşmesi…
Yabancılaşma: Tatmin olamamak, mutlu olamamak, hayatın hızına yetişememek, kendimizi unutmak, düşünememek, sorgulamamak, tükenmişliğe mahkûm olmak...
Yabancılaşma: Faturası ağır hastalıklar, klinik ve laboratuar merkezli bir dünya…
Yabancılaşma: Mal edinme sevdası, rakamlara ve borsa grafiklerine mahkûm hale gelinmesi…
Yabancılaşma: Kapitalizmin herkese bir şeyler verebileceğine inanmak, mutlak hakikat ve yegâne dünya görüşü haline getirilmesi…
Yabancılaşma: Gelişmişliğin ve medeniliğin tamamen rakamsal hale gelmesi…
Yabancılaşma: Sanatın, estetiğin birer uyutma ve yozlaştırma mekaniğine dönüşmesi; sinemanın, müziğin ve resmin sadece anlık zevklere hitap eder hale gelmesi, tefekkürden ve hikmetten arındırılması…
Yabancılaşma: Kadının sömürülmesi, cinsiyet ayrımcılığının artması, aile hayatının alarm vermeye başlaması…
*