"Ya Darbeyi Püskürtecektik ya da Ölecektik"
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Boğaziçi Köprüsü'nde bulunan gazeteci-yazar Adem Özköse, "Darbe girişimi gecesi, ya darbeyi püskürtecektik ya da ölecektik. Köprüdeki genel hava da buydu." dedi.
Gazeteci-yazar Adem Özköse, 15 Temmuz Cuma akşamı darbe girişiminden haberdar olur olmaz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kısıklı'daki evinin önüne gittiğini söyledi.
Kısıklı'dan sonra Boğaziçi Köprüsü'ne gittiğini anlatan Özköse, şunları kaydetti:
"Köprü, darbe girişimin ilk başladığı yerdi. Sembolik bir özelliği vardı. Köprüde, askerler tarafından insanlara ateş açılıyordu. İnsanlar ateş açılınca siper alıp yere yatıyorlardı ve daha sonra ateş kesilince tanklara doğru yürümeye devam ediyorlardı. Amacımız bir tankın karşısına geçip direnmekti. Çünkü bizim elimizde silah yoktu, bizim en önemli silahımız direncimizdi. Direncimiz de bir tankın karşısına dikilmekti."
"Oğlum şehit olabilirim veya hapse atılabilirim"
Adem Özköse, bir yandan köprüde askerlere karşı direndiklerini diğer yandan da sosyal medya aracılığıyla insanlara olup bitenleri duyurduklarını aktararak, şöyle konuştu:
"Darbe girişimi gecesi, ya darbeyi püskürtecektik ya da ölecektik. Köprüdeki genel hava da buydu. Köprüde direnirken bir çocuk motosikletiyle su taşıyordu. Ne yaptığını sorduğumuzda, polislerin susadığını ve onlara su götürdüğünü söyledi. Çocuk daha sonra motorun gaz kolunu çevirdi ve 'Ya Allah' dedi. Bu sırada darbeci askerler tarafından top mermisi atıldı. Motorun üstündeki çocuk, top mermisi nedeniyle paramparça olmuştu. Bu manzara bana Gazze'yi, Suriye'yi hatırlattı."
Köprüde askerlerin daha sonra teslim olduğunu hatırlatan Özköse, "Bu teslim olma anında çeşitli yerlerde yazılan, askerin kafasının kesilmesi olayı kesinlikle olmadı. Biz oradaydık ve böyle bir şey yaşanmadı. Bir de orada zaten polisler ve duyarlı vatandaşlar, askerleri korudu. Eğer korumasalardı zaten bir tane bile asker oradan canlı çıkamazdı. Belli bir zaman sonra da karşı tarafta teslim oldular." ifadesini kullandı.
Darbe girişimini duyduğu anda evden çıkarken 7 yaşındaki Ahmet isimli oğlunun kulağına, "Oğlum şehit olabilirim veya hapse atılabilirim. Bu yüzden annen ve kardeşlerin sana emanet." dediğini anlatan Özköse, "Bir gün sonra eve geldiğimde oğlumu elinde bayrakla uyurken gördüm. Bu durum benim için çok farklı bir duyguydu." diye konuştu.
AA
HABERE YORUM KAT