"Ya, Bu İlkelliğe, ya da Ondan Kurtulmaya Mahkûmuz!"
Selahaddin e. Çakırgil Star'daki bugünkü yazısında 10 Kasım'da sergilenen gayr-i İslâmî tavırları eleştiriyor, meseleyle alâkalı tarihten vesikalar sunuyor ve "Bu ilkellikten kurtulmaya sadece mecbur değil, mahkûmuz." diyor.
Selahaddin E. Çakırgil
Ya, Bu İlkelliğe, ya da Ondan Kurtulmaya Mahkûmuz!
Star
10 Kasım günü sergilenen acaib ilkellikler karşısında, belli bir mutlu-putlu azlık dışında utanç duymayanlarımız var mı dersiniz?
TV. sunucusu bir hanım bile, kendisinden beklenmeyen bir tepki vererek, ’En iyi yaptığımız şey, hem de anlamadan, sorgulamadan fetişleştirmek / putlaştırmak..’ diye yakınmış, sonunda..
Hele bir gazetenin birinci sahifesinde, ’Hâlâ seni arıyoruz.. Hâlâ sana yanıyoruz..
Ve çökmüşüz dizüstü, Atatürk’üm, / Senden yardım diliyoruz..’ gibi ilkellikler sergilendi..
Başbakan Davudoğlu’nun o gün yaptığı konuşma ise, onu tanıyanlardan nicelerinin şaşırdığı bir muhtevada idi..
Kimileri, İstanbul’da, denize saygı dalışları yaptılar, denizden M. Kemal’in yağlı boya fotoğrafını gözyaşları arasından çıkardılar.
Kimisi, M. Kemal’e benzeyen bir kişiyi onun rolünde dolaştırdılar.
*
Uzaktan, ya da asırlarca sonra bu toplumun geleceğe kalan belgelerine bakanlar,’Bu toplumun tanrısı, bu imiş..’ diyeceklerdir herhâlde.
Çünkü görüntü, sanki, bütün bir toplum, bir ismin ve resmin arkasından gidiyor..
(...)