1. YAZARLAR

  2. Nuh Gönültaş

  3. Wikileaks magazini...
Nuh Gönültaş

Nuh Gönültaş

Yazarın Tüm Yazıları >

Wikileaks magazini...

30 Kasım 2010 Salı 04:06A+A-

Şu sıralar herkesin sorduğu sorular şunlar:

Nedir bu Wikileaks?

Kim adına çalışırlar, neden Amerikan belgelerini sızdırıyorlar, amaçları ne?

Bu mekanizma hakkında hiçbir net bilgi yok. Fakat ne olduğuna dair çok sayıda birbiriyle çelişen yorumlar var.

Wikileaks.org sitesinin kurucusu Julian Assange diye bir gazeteci-hacker var. Bu kişi zaman zaman nasıl elde ettiği meçhul, çoğu bilgisayar ağlarına girerek elde ettiği tahmin edilen bir kısım diplomatik belgeleri bu sitede açıklıyor.

Daha çok da Amerika'nın dünyadaki 270 elçiliğinden Washington'a yazılan yüz binlerce raporun bir kısmını...

Bu defa yayınlanan belgeler 250 bin civarında.

Wikileaks daha önce de Afganistan ve Irak savaş günlüklerini yayınlamıştı.

Wikileaks'ın önceki geceden itibaren yayınlamaya başladığı belgelerde Amerika'nın şanına halel getirecek bir bilgi ya da belge yok.

Daha çok magazinsel şeyler var.

Yayınlanan belgelerdeki bilgiler için genel olarak, Amerikalı diplomatların diğer dünya devlet liderleri hakkında söyledikleri, liderlik vasıfları, onlara taktıkları lakaplar ve onların bir kısım insani zaafları denilebilir.

Ya da şöyle diyelim: Bu belgeler elbette hiçbir şey ifade etmiyor değil ama öyle dişe dokunur, Amerika'nın dünyada yürüttüğü operasyonlarla ilgili, yaptırdığı darbelerle ilgili, menfaatlerini korumak için sıktığı kurşunlarla ilgili, indirip bindirdiği liderlerle ilgili herhangi bir bilgi yok.

Önceki geceden beri herkes Wikileaks'ın yayınladığı belgeleri okuyup dişe dokunur bir bilgi arıyor.

Şu ana kadar elde edilenlerde gerçekten Amerika'nın şanına halel getirecek, dünyayı ayağa kaldıracak, Amerika'yı küçük düşürecek, büyük sırlarını açık edecek bir bilgi yok.

Bu bilgilerin çoğu da mesela Türkiye ve Türkiye'yi yönetenler hakkındaki bilgilerin çoğu, buradaki diplomatların Türkiye'deki basını izleyerek, bir kısım siyasilerle görüşerek elde ettiği bilgilerin rapor haline getirilerek Washington'a gönderilmesinden ibaret.

Öyle çok da bilinmeyen şeyler değil. Fakat bazı gerçekleri perçinlemesi açısından önemli olabilecek şeyler...

-Mesela Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in Türkiye'nin enerjide merkez ülke olmasını engellemek için Rusya ile anlaştığını söylemesi, Türkiye aleyhine çalışıyor olması...

Tahmin edilen fakat delillendirilemeyen bu konu netleşiyor.

-Arap liderlerin Amerika'yı sürekli İran'a saldırmaları konusunda taciz etmesi...

Arap liderlerin İran konusunda aynı duyguları besliyor olması netleşiyor.

-İsrail'in Türkiye'de askerleri yönetime el koyması için Amerika'yı zorlaması...

Bu İsrail konusunu biraz açmak lazım...

Belgelerdeki bilgilere bakınca anlaşılıyor ki, İsrail asla Türkiye ile dost olmadı. Hatta İsrail askerin darbe yapmasını teşvik edici operasyonlarda bulundu. Türk demokrasisini tehdit etti.

Demek ki, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İsrail'e olan olumsuz tavrının sebebi sadece İsrail'in Gazze saldırısı değilmiş, bu netleşmiş oldu.

Belgelerde Başbakan Tayyip Erdoğan ve özellikle de Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu ile ilgili ifadeler iç kamuoyu açısından değerlendirilince hiç de olumsuz sayılmaz.

Amerikalı diplomatlar Başbakan Erdoğan için "İşkolik ve kendisinin Allah tarafından seçildiğine inanan birisi" diyor.

Ayrıca "Atatürk Türkiye'de ne yapmak istediyse Tayyip Erdoğan ve partisi de onu yapmak istiyor"muş.

Davutoğlu ise son derece tehlikeli ve hatta deli olarak niteleniyor. Hatta Davutoğlu İslamcı etkisini Tayyip Erdoğan üzerinde kullanabilir deniliyor.

Türkiye açısından ilginç bir şey de hükümetteki bazı bakanların zaman zaman Amerikan elçilik mensupları ile bir araya gelerek onları bilgilendirmeleri konusu.

Vecdi Gönül'den ve Vecdi Gönül'ün bazı bakanlar ve cumhurbaşkanı hakkında söylediği ifadeler belgelerde yer alıyor.

Daha doğrusu bunlar Amerikalı diplomatların ifadeleri.

Zaten bu bilgilerin çoğunun kaynağı gönderildiği ülkenin bakanları, diğer siyasiler, diplomasi gazetecileri, milletvekilleri vs.

Özellikle bazı gazetelerde çıkan "Eksen kayması", "Neo Osmanlıcılık" gibi tabirlerin belgelerde sıkça geçiyor olması da Amerikan Elçiliği ile bir kısım basının nasıl da etkileşim içinde olduğunu netleştiriyor.

Wikileaks konusunda yadırgadığım tek şey Amerika böyle bir şeye yeltenmezken Suudi Arabistan gibi, Suriye gibi ülkelerin Wikileaks sitesine erişimi engellemeleri oldu.

BUGÜN

YAZIYA YORUM KAT