MURAT AYAR / HAKSÖZ-HABER

Türkiye’de mültecileri hedef alan açıklamalar devam ediyor. Bu saldırgan kampanya maalesef zaman zaman şiddet olaylarına kadar varıyor. Türkiye’deki her olayı mültecilerle ilişkilendirme hastalığı ve nefretini sol örgütlerden ulusalcı teşkilatlara, Kemalist /ırkçı /milliyetçi yapılanmalardan mezhepçi / İrancı kişi ve gruplara kadar yaygın bir şekilde görmemiz mümkün.

Siyasi partilerin genel başkanları ve yöneticileri bile bu nefret suçuna bulaşma konusunda üstün bir gayret içindeler. Kısa bir süre önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu fındık fiyatlarının düşük olmasını bile Suriyeli mültecilere bağlamıştı.

Mültecileri hedef alan siyasiler kervanının öncülerinden olan eski MHP’li şimdinin İYİ PARTİ’sinin Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ kaynağı meçhul bir istatistik ile Türkiye’de 50 bin aç Türkiye vatandaşı olmasına karşın Suriyeli mültecilerin bir kısmının tok, bir kısmının ise obez olduğunu rakamlarla paylaştı. Bu vicdansızlığı haberleştirmek oldukça zor olsa da Özdağ’a en güzel cevabı 1995 yılında Bosna savaşı sırasında Türkiye’ye gelen Emine Şeçeroviç verdi. 4 yaşında Türkiye gelen ve şimdi gazetecilik yapan Şeçeroviç’in cevabı şu şekilde:

95'te multeci olarak Bosna'dan Turkiye'ye geldigimde cocuktum. Dort yildir savasta dogru duzgun yemek gormemis cocuktum. Ve Turkiye'de yemege kavusunca ben de "obez" bir multeci olmustum. "Ayip etmisim" degil mi? @umitozdag

Hz. Muhammed’in (as) “Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir!” buyruğunu emir telakki eden Türkiye halklarının çabasıyla kimi mülteci kardeşlerimiz açlık yaşamıyorsa bundan utanç değil elbette sadece gurur duyup, Allah’a hamd ederiz.