Vicdanları Yaralayan İade İşlemlerini Durdurun!
Türkiye’ye sığınan muhacirlerin mahkemelerin durdurma kararlarına rağmen iade edilmek istenmesi büyük tepkiyle karşılanıyor.
Beş yıl önce Türkiye’ye gelen ve hiçbir “yasa dışı faaliyette” bulunmayan Kırgız ve Özbek iki ailenin ülkelerine gönderilmek üzere Kurtköy Yabancı Şube Müdürlüğü’ne teslim edildiği bildirildi.
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği ve avukatlarının tüm girişimlerine rağmen iade işlemlerinin başlatılması vicdanları yaralarken, işkenceden canını zor kurtaran muhacirlerin yeniden ölüme gönderilmesinin durdurulması bekleniyor.
Ülkelerindeki zulümden kaçarak Türkiye’ye iltica eden Müslümanlara yönelik baskıcı uygulamalar çığ gibi büyüyor.
10 Gündür Emniyette
Yeni Akit gazetesinde yer alan habere göre Kırgız ve Özbek iki ailenin sınır dışı edilmesine ilişkin yürekleri parçalayacak bir gelişme daha yaşandı.
Masum oldukları yönünde haklarında mahkeme kararları bulunan Özbek Bunyod Mukhuddinov ve Kırgız Samad Dyikanov’un ailesi ile birlikte ilçe karakollarından, Kurtköy Yabancı Şube Müdürlüğü’ne teslim edildiği öğrenildi.
Yaşları reşit olmayan 3’ü çocuk olmak üzere toplam 6 kişinin 10 gündür çeşitli haksızlıklara maruz kaldığı, bazı yetkililerin işgüzarca tutumları sonucunda ise ciddi mağduriyetler yaşandığı ifade edildi.
Türkiye merkezli az sayıda insan hakları örgütü hukuki yollarla Kırgız ve Özbek muhacirlerin iadesini durdurmak için yoğun çaba sarf ederken, mazlum muhacir kardeşlerimizin “yardım edin” çığlıkları ise her geçen gün yükseliyor.
Mahkeme: Delil Yok
Geçen yıl İstanbul 1. İdare Mahkemesi; sınır dışı edilmek istenen muhacirler hakkında verilen kararı iptal etmişti.
Hâkim İsmet Türkel tarafından verilen kararda, “Kişinin ülkemizde bulunduğu süre içinde kamu düzeni ve güvenliği açısından tehdit oluşturan bir eyleminin bulunduğu yönünde delil ibraz edilmediği, dolayısıyla somut tespit ve delillerin mevcut olmadığı anlaşıldığından, 6458 sayılı yasanın uyarınca sınır dışı edilmesi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” denilmişti.
Kafadar: Kanuna Aykırı
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği’nden Avukat Enes Kafadar ise son dönemde Türkiye’nin özellikle güvenlik kaygısıyla mültecilere yaklaşımının değiştiğini belirtiyor.
Avukat Kafadar, konuyla ilgili şunları söyledi:
“İki ailenin de şu anda bulundukları yerin şartları iyi değil. Aileler, hem kendilerine gösterilen muameleden hem de fiziki şartlardan dolayı ciddi sıkıntı yaşıyorlar. 48 saat içinde Geri Gönderme Merkezi’ne gönderilmesi yönünde kanunda hüküm bulunuyor. AYM’nin de bu hususta en fazla iki gün tutulabilir yönünde ihtiyatı var.”
“Çok Fazla Mağduriyet Yaşanıyor”
Defalarca aynı sorunla karşılaştıklarını dile getiren Kafadar, “Daha önce somut delil olmadığı gerekçesiyle mahkeme, sınır dışı işlemini durdurmuştu. Bu iki aile, hem komşuları hem de sivil toplum kuruluşlarının kefil oldukları insanlar. Geri gönderme merkezlerine sevk edilmeden 10 gün boyunca emniyetin elinde tutulması zaten başlıca bir hak ihlalidir. Sınır dışı işlemlerinin meşrulaştırılması için mahkemelerin kullanılması ise ayrı bir problemdir. Sınır dışı kararının kaldırılmasına rağmen yeniden yakalama kararı çıkartıp, bir kez daha sınır dışı etmeye çalışmak bambaşka bir problemdir. Çocukların dahi bu uygulamaya dâhil edilmesi, istismarın ne denli büyük olduğunu ortaya koyuyor. Çok fazla mağduriyet yaşanıyor.” ifadelerini kullandı.
“İslamiyet İçin Geldik”
Hiçbir “yasa dışı faaliyette” bulunmamasına rağmen haklarında sınır dışı edilme kararı alınan muhacirler, yaşadıkları mağduriyeti bir video kaydıyla anlatmıştı.
Özbekistan vatandaşı Bunyod Mukhuddinov, “Beş yıl önce Türkiye’ye geldim. 5 çocuğumla birlikte huzurlu ve mutlu bir hayat sürdürüyordum. Hakkımda verilen daha önceki sınır dışı kararı mahkemenin verdiği kararla bozuldu. Buna rağmen yeniden gözaltına alındım.” derken Kırgızistan vatandaşı Samad Dyikanov ise, “Gece 01.00 sularında evimize operasyon yapıldı. Çocuklarımla birlikte gözaltına alındım. Mübarek Kurban Bayramı arifesinde ne suç işlemişiz ki kimse söylemiyor. Bizler buraya İslamiyet’i rahatlıkla yaşamak için geldik. Allah rızası için sahip çıkın. Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı’mız Süleyman Soylu bize yardım etsin.” ifadelerini kullanmıştı.
HABERE YORUM KAT