Vatanperverlik bir hainin son sığınağıdır!
Fatih Altaylı, “Lozan’ı tartışmaya açan vatan hainidir!” sözleriyle gündem oldu…
HAKSÖZ HABER
Fatih Altaylı 28 Şubat’tan bu yana medya içerisindeki görevini başarıyla ifa ediyor. Nerede bir mazlum varsa gücü elinde bulunduranların tahakkümü adına onu hedef gösteren Altaylı bir şekilde medya içerisinde muteber kişi olarak görülüyor.
Fatih Altaylı gibi despot karakterli bir kişiye itibar isnat edilmesi Türkiye adına çok üzücü. Bu gibi müptezellerin egolarını tatmin etmek için yapmayacakları şey yoktur. Gündemde ne varsa onu nesneleştirerek meselenin tartışılmasına dahi izin vermezler. Laik-Kemalist kaygılarla İslam düşmanlığını yaygınlaştırmak için ellerinden geleni yaparlar.
Uzun bir süredir mültecileri hedef alan Altaylı geçtiğimiz günlerde voleybolcu kızlar üzerinden tarikat-cemaatleri gözüne kestirmişti. Şimdi ise yeni bir gündem var: Lozan Antlaşması.
Lozan’ın yüzüncü yılı olması hasebiyle farklı cenahlardan yazar ve gazeteciler konu etrafında düşüncelerini dile getiriyorlar. Tartışmanın muhtevası ve derinliği eleştirilebilir ancak bu tarz konuların en azından belli bir çerçevede tartışılıyor olması bile Türkiye gibi toplumlarda değerlidir. Tarihin ideolojik yönergelerle inşa edilmeye çalışıldığı bir ülkede Lozan’ı tartışmak hafife alınacak bir iş değil…
Vasat böyleyken “Lozan’ı tartıştırmayız” itirazı tam da beklenen isimden geldi. Fatih Altaylı, Kemalist despotizmden aldığı güçle medyaya yön vermeye çalışıyor. Yön vermek dediğimiz ise bildiğini sansür ve yasaklamadan ibaret.
Altaylı Lozan’ı tartışanlar için “vatan haini” ifadesini kullanmış:
"Ezcümle söylenmesi gereken şudur. Kim ki, Lozan Anlaşması’nı kötülüyorsa, bilinsin ki o kimse, kolay kolay kullanmadığım bir sıfat olan 'vatan hainidir'. Lozan’a karşı çıkan, Türkiye’nin bölünüp parçalanmasından ve Türklerin Anadolu’da devletsiz kalmasından yanadır. Bunu bilerek veya isteyerek yapmak ile cehaletten yapmak arasında bir fark yoktur. Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi yıl kurulduğunu bilmeyip, Lozan’ın gizli maddelerini bildiğini iddia edenden bu millete hayır gelmez."
Kolay kolay kullanmadığı “vatan hainliği” ifadesi üzerinden kendisine güvenli bir alan inşa eden Altaylı milliyetçi hamasete sığınarak bir meseleyi konuşmayı dahi imkansızlaştırma gayretinde. Böyle kimselerin gazeteci duayeni olarak taltif edildiği bir ülkede yaşıyor olmak gerçekten çok acı. Beş para etmez fikirleri üzerinden düşünce gardiyanlığı yapanlar bir yandan ise en çok kendilerine baskı uygulandığını dile getirmekten de geri durmazlar!
Bu gibi edepsizlere karşı Lozan’ı ve resmi tarihin tüm anlatılarını rasyonel bir zeminde baştan sona tartışmaya açmak gerekmektedir. Lozan’ın gizli maddeleri vb. ne idüğü belirsiz konulardan kaçınarak Lozan üzerinden oluşturulan Kemalizm’in tarih kurgusunu daha fazla ifşa edelim ki gerçeklerin konuşulmasını dahi istemeyen zorbalar boylarının ölçüsünü alsınlar!
Vatan hainliği meselesine gelince içi boş hamaset cümleleri Fatih Altaylı’yı kurtarmaya yetmez. Ne güzel demiş Samuel Johnson:
Vatanperverlik bir hainin son sığınağıdır!
HABERE YORUM KAT