Gazze'ye insani yardım malzemesi götüren Mavi Marmara gemisine İsrail karasularına 71 mil uzaklıkta bulunan denizde, dünyanın gözü önünde askeri baskın düzenleyen siyonist rejim askeri korsanları, cani çehresini bir kez daha dünya kamuoyunda ifşa etmiş oldu. İHH'nın "Rotamız Filistin, Yükümüz İnsani Yardım" isimli Gazze'ye yardım gemisinde yer alan ve aralarından kolundan aldığı kurşunla yaralanmış bulunan Abdulhelim Almalı'nın de bulunduğu grup Van'a ulaştı. Dini kaygıları olan bütün dernek ve örgütler, isimleriyle değil insan olma özellikleriyle bu vahşeti kınamak maksadıyla, gönüllüleri karşılamak üzere bu konvoya katılmıştı. Hava yoluyla Van'a ulaşan gönüllüler, büyük bir halk kitlesi tarafından karşılandı. Filistin bayraklarıyla karşılamaya gelen kalabalık, gönüllüleri sevgi seli ve çiçeklerle bağrına bastı. Gönüllülerden Arif Koçer, Abdulhalim Almalı, Muhlis Baran, Kemal Çelen, Mehmet Çakan ve Mehmet Eyüp Acar konvoy eşliğinde Kültür evine kadar gittiler. Oradan Sanat sokağına kadar bir yürüyüş düzenlendikten sonra, Telekom önünde gelen gönüllüler kısa bir konuşma yaptı. Yaşadığı dehşet dolu saatlere rağmen kutsal bir görevi ifa etmenin huzuru içinde olduğunu söyleyen Koçer, İsrail'in cinayetkar yüzünü yakından gördüklerini söyledi. Sivil insanlara gerçek mermi ve bombalarla saldırıldığını anlatan Gazze yardım gönüllüsü Koçer, "Biz 7 tane sivil gemi iken, bize 40 tane bot, 2 tane denizaltı, helikopter ve savaş gemileri ile müdahale edildi. Yakınımızdaki arkadaşlarımız gerçek mermilerle şehit edildi veya yaralandı" dedi.

İsrail, "rotamız Filistin" sloganıyla yola çıkan "insani" yardım filosuna, ölü ve yaralılarla sonuçlanan vahşi bir saldırıda bulunması, karşılamaya gelen halk tarafından sloganlar atılarak protesto edildi. İsrail'i protesto sloganları arasında gönüllülerin yaptığı duygusal konuşmacılardan bir diğeri Abdulhelim Almalı'ydı. Yaralanma ve saldırı anını anlatan Almalı konuya özetle şu şekilde değindi: "Hiç beklemediğimiz bir saldırıydı. İsrail karasularından uzak olmamıza rağmen, sabaha yakın İsrail askerleri saldırıya geçtiler. Savaş gemileri, deniz altılar ve helikopterlerle gemiye girmek istediler, biz bunu tahmin ediyorduk. Geri püskürttük, o zaman da havadan indirme yaptılar. Arkadaşlar inen üç askeri etkisiz hale getirdiler. İsrail askerleri beklenmedik bu rastgele tarama yaptılar, bir kurşun koluma değdi. Kolum şu anda ikiye bölünmüş durumda… İlk müdahale gemide yapıldı ve İsrail hastanelerine götürdüklerinde ikinci bir alçı sarıldı, ancak bütün ısrarlarına rağmen onların hastanesinde ameliyet olmayı kabul etmedim ve bugün Van'da ameliyat olacağım…" Sık sık sloganlarla, tekbir sesleriyle kesilen konuşmalar esnasında duygusal anların yaşadığı da gözden kaçmadı.

Kemal Çelen, İsrail'in böyle bir canilik yapacağını bile bile gönüllüler kervanına katıldığını, gemi baskınında Siyonist askerlere gereken dersin verilerek onların dehşete kapılmalarına ve bütün dünyanın onların vahşiliğini bir kez daha görmelerine vesile olduklarını vurguladığı konuşmasında, baskın, tutukluluk ve yol boyunca Filistin halkının sefaletine şahit oldukları yolculuğu özetledi.

Konuşmacılar, İsrail'in vahşi saldırısında hassasiyetlerini göstererek samimi bir şekilde gönüllülere destek veren Türkiye halkına, cumhurbaşkanına, Başbakana, Dışişleri Bakanına ve halka teşekkür etmeyi de ihmal etmedikleri konuşmalarında "Gemide olmanın dışında, bize dışarıdan da destek verenlerin direnişiyle bunu başardık." Dediler. Yapılan konuşmaların ardından, karşılama gösterisi son buldu.