Vahşete Strateji Penceresinden Bakmak
Dünyada her şeyin emperyalistlerce düzenlendiğini sananlar, Allah'ın da bir takdirinin olabileceğini, hatırlamak istemiyorlar.
Selahaddin E. Çakırgil, Suriye’deki son gelişmeleri yorumluyor:
Suriye'deki bunca vahşete, sadece strateji penceresinden bakmak, ve..
Müslüman coğrafyaları büyük çapta bir iç-kanama rahatsızlığını merhalesinden geçmekte..
Irak'da, Pakistan'da patlamalar, hergün onlarca sivil insanı parça parça alıp, kendi yolunda doymak bilmez bir iştiha ile ilerlemekte.. Failleri, şiîlik veya sünnilik adına ve muhakkak ki, 'gerçek İslam' iddiası adına diyerek işliyor, bu cinayetleri..
Filistin ise zaten, 60 kusur yıldır daha bir kanayan bir yaramız ve bu yara her geçen gün, daha bir gangrenleşiyor.. Son olarak da, Gazze tarafından, siyonist İsrail rejiminin işgal ve gasbı altında bulunan Filistin topraklarına atıldığı ileri sürülen etkisiz ve de zararsız birkaç oyuncak füze bahane edilerek, İsrail rejimince Gazze yeniden bombardıman edildi. Ve 25’i aşkın insan katledildi..
Amerikan emperyalizmi, İsrail’in varlığının her ne pahasına olursa olsun korunması gerektiği gibi açık bir çek vererek, Ortadoğu’daki bu cinayet şebekesini, bu siyonist haydutlar çetesini daha bir yüreklendirmekte; onun bütün bu cinayetlerinin ortağı olmakta.. (Tabiatiyle burada, Gazze tarafından HAMAS herhangi bir roket fırlatmadığı halde, bu gibi etkisiz ve oyuncak denilebilecek roketleri kimin niçin attığı da bir ayrı ve sorgulanması gereken konu.. Çünkü âdetâ, siyonist İsrail rejiminin saldırıya maruz kaldığı bahanelerine tutunabilmesi için, bu başıboş roket fırlatmaları özellikle yapılmış gibi bir durum da ortaya çıkıyor.. Bu oyuncak roketleri atanların kimlikleri de açıklanmış değil.. Ve herkes biliyor ki, bunca zamandır en küçük bir saldırıya karşı siyonist İsrail rejimi en ağır şekilde ve sivil merkezleri de hedef alarak karşılık veriyor ve onun bu terörist saldırılarına karşı dünyada kimsenin dur diyebilecek bir durumu fiilen bulunmuyor.. O zaman, bir tahtırevalli oyununu hatırlatan bu durum üzerinde durulması gerekmiyor mu? )
*
Nice müslüman coğrafyalarında emperyalist kaatillerin kol gezmesi de, bir ayrı facia..
Afganistan'da, NATO güçlerine bağlı bir Amerikan askeri, kendi birliğine 500 metre mesafedeki bir köye gidip, üç eve baskın düzenliyor ve 9'u çocuk, 6'sı kadın olmak üzere 16 insanı katlediyor ve geri dönüyor..
Amerikan makamları askerin bir cinnet halinde böyle yaptığını iddia ediyorlar. Amerikan Başkanı Obama, geçenlerde Amerikan askerlerince düzenlenen Kur'an-ı Kerim yakma eğlencelerinden sonra olduğu gibi, yine özür diliyor..
Ama, bu özür dilemeler neyi hallediyor ki? Herşeyden önce, sen oraya -3500 kadar insanın ölümüyle sonuçlaran 11 Eylûl 2001 Saldırıları'nı yapan odakların Afganistan'da bulunduğu iddiasıyla ve bu konuda elde hiçbir ciddî delil ve belge yokken- haksız olarak girip işgal etmiş ve yüzbinden fazla insanı öldürmüşsün ve bu işgalin hâlâ da sürüyor.. Buradan bir an önce çekilip gitmen ve bu işgal ve cinayetlerin için özür dilemen ve bedelini ödemen gerekirken, bunu yapmıyor ve sadece askerlerinin sıradışı ve de medyaya yansıyan ürpertici bazı sahneler üzerine özür diliyorsun..
Nitekim, Amerikan makamları, şimdi de, bir askerinin bir köyü basıp çocuk ve kadınları katletmesini bir cinnet krizi ile izah etmeye çalışıyor..
Bu ihtimal de mümkün elbette..
HABERE YORUM KAT