‘Uygurların S. Arabistan tarafından sınır dışı edilmesine engel olunmalı!’
ABD'li aktivistler, Suudi Arabistan'da bulunan Uygurların Çin'e sınır dışı edilmesinin önüne geçilmesini talep ederken, Çin’e deport edilmeleri halinde keyfi gözaltı, işkence ve zulme maruz kalabileceklerini hatırlatıyor.
HAKSÖZ HABER
ABD'li aktivistler, Suudi Arabistan'a Uygur Müslüman azınlığın dört üyesini Çin'e iade etmemesi çağrısında bulundu. Sınır dışı edilmeleri halinde insan haklarının ciddi şekilde ihlal edilme riskiyle karşı karşıya olunduğunu ileten göstericiler Çin’in soykırım suçlarına ortak olunmaması çağrısında bulundular.
Buheliqiemu Abula, eski kocası din alimi Nuermaimaiti Ruze ile genç kızları Aimidoula Waili'nin sınır dışı edilmesinin beklendiği yönündeki haberler üzerine Pazar günü New York'ta ve Kanada'daki diğer üç şehirde protestolar düzenlenmesini sağladı.
Abula ve genç kızı bu ayın başlarında Mekke yakınlarında gözaltına alınırken, Ruze ve arkadaşı Waili, Kasım 2020'de Mekke'de hac yapmak için gittikten sonra gözaltına alınmıştı.
Uluslararası Af Örgütü Pazar günü yaptığı açıklamada, Abula ve kızının planlanan sınır dışı edilme gerçekleştirilmeden önce başkent Riyad'ın güneyindeki bir göçmen merkezine nakledildiklerini bildirdi.
ABD ve Kanada’da yapılan eylemlerde, “Suudi makamlarını Buheliqiemu Abula ve 13 yaşındaki kızını sınır dışı etme planlarını durdurmaya çağırıyoruz.” denildi.
Çin’e deport edilmeleri halinde keyfi gözaltı, işkence ve zulme maruz kalabilecekleri hatırlatılırken, Çin'e sınır dışı edilme riskinin ortadan kaldırılması gerektiği ifade edildi. Uluslararası hukuka göre de Suudi Arabistan Krallığının, Uygurları Çin'e zorla geri göndermeme yükümlülüğü bulunuyor.
Pazar günü Suudi Arabistan'ın New York Başkonsolosluğu önünde toplanan düzinelerce kişi, S. Arabistan’dan sınır dışı işlemlerini durdurmasını talep etti.
Waili'nin kızı Sümeyye Hamdullah da Suudi Arabistan'ın dört Uygur'u acilen sınır dışı etmesi gerekiyorsa, o zaman Türkiye'ye ya da işkence ve zulümden korunacakları başka bir ülkeye gönderilmeleri gerektiğini söyledi.
Hamdullah, “Babamla en son tutuklanmadan önceki gece görüştüm. O zamandan beri onu görme, konuşma şansım olmadı. Bu bana hep acı veriyor." dedi. Hamdullah ayrıca, "Babam sınır dışı edilirse sesini duyamazsam, onunla görüşemezsem diye düşünmekten korkuyorum. Sürekli bundan korkuyorum.”
Çeşitli raporlar ve kanıtlara göre, bir milyondan fazla Uygur ve çoğunluğu Müslüman olan insanlar, ‘İslami gelenekleri kökünden kazımak ve azınlıkları zorla entegre etmek’ amacıyla Çin'in Sincan kentindeki kamplarda hapsediliyor.
‘Free Uygur Now'ın başkanı Musab Seyda MEE’ye verdiği demeçte, “Ramazan ayında Uygur Müslümanlarının Çin'e sınır dışı edilmesinin kutsal aya mutlak bir saygısızlık anlamına geldiğini” söyledi.
“İnsanları yasal işlem görmelerinin imkansız olduğu bir ülkeye geri göndermek uluslararası hukuk için bir yüzkarasıdır” diyen Seyda, “İnsanları ölümle, işkenceyle, gözaltıyla sınır dışı eden, hayatlarının geri kalanını ailelerinden uzakta geçiren bir hükümet olarak anılmak istemezsiniz.” diye belirtti.
Suudi hükümetine, gözaltına alınan dört Uygur'u evlerine, ailelerine göndermesi ve bu son şansı tarihin doğru tarafında yer alarak değerlendirmeye çağırıyoruz diyen Seyda, “Aksi takdirde Allah’ın kanunlarını ve uluslararası hukuku ihlal etmiş olursunuz.” hatırlatmasında bulundu.
George Washington Üniversitesi'ndeki Uluslararası Kalkınma Çalışmaları programı direktörü Sean Roberts, MEE'ye Suudi Arabistan'ın henüz dört Uygur'u sınır dışı etmemesinin nedeninin halkın tepkisinden korkması olabileceğini söyledi.
Sean Roberts, S. Arabistan’ın durağan tavırları için şöyle diyor: “Suudi Arabistan, Çin’in sözde önlemlerine yardım ederek kendi ikiyüzlülüğünü ifşa etme riskini alıyor. Üstelik kendisini İslam ülkelerinin lideri pozisyonunda gören bir ülke için oldukça büyük bir risk bu durum.”
HABERE YORUM KAT