Usul Çalışmalarının 11’incisi olan konuyu Abdullatif Genç sundu. Genç, sunumunda özetle şunları söyledi:

“İlk nazil olan ayetler ışığında öncelik mutlaka anlamda olmalıdır. Anlam arayışında ki zihin mutlak surette gaybi alan ile ilgi bilgi açlığı çekecektir. Bu açlığı doyurmakla ilgili önünde iki yol olacaktır. Birincisi kurgulanmış kesin bilgiden uzak bir inanç sistematiğine teslim olmak, diğeri ise kesin bilginin yegane kaynağı vahye teslim olup, Allah, Peygamber, Kitap, Melek, Ahiret tasavvurlarını kitabi bir perspektifle şekillendirmektir.

İkinci yolu seçip vahyin inşa ettiği bir zihin yapısına sahip olmaya çalışan kişi, Rabbimizin yüklediği ibadet ve hilafet sorumluluğu çerçevesinde omurgasını Tevhid ve Adaletin oluşturduğu din tasavvurundan hareketle, kimliğini her türlü geleneksel ve modern kirlerden arındırıp, değer oluşturma merkezinde sadece Allah’ı tanıyıp, onun koyduğu haram-helal çizgilerine riayet edecektir.

Müslümanların bugün en büyük sorunlarından birisi maalesef meşruiyet alanlarının flulaşmasıdır. Her önüne gelen olguyu hoyratça haram ilan etmek, toplumun takvasını artırmıyor. Tam tersine harama karşı var olması gereken hassasiyeti, duyarlılığı azaltıyor.

Salih Amel ve Islah Etme

Salih amel, değerini Allah’tan alan, Tevhid ve Adalet perspektifine uygun, başkalarını ve çevreyi etkileyen her türlü doğru ve yararlı eylemlerdir. Salih ameller objektif olarak ölçülebilir olmasına karşın, sahibini salihlerden kılması ölçülebilir değildir. Zira bunun gerçekleşmesi için iman ve ıslah gibi olmazsa olmaz şartlar vardır.

Islah ise ifsada ve bozulmaya karşı, düzeltmek, onarmak ve daha iyi hale getirmek üzere inisiyatif almaktır. Kuranda ıslah anlam alanı itibariyle üç şekilde kullanılır: kişinin tövbe ederek durumunu düzeltmesi, başkalarının arasını düzeltme ve her türlü ifsadı ortadan kaldırmak şeklindedir. Islahta öncelik dünya Müslümanlarının genel sorunudur. Islah çabaları için zorba yönetimlere karşın, göreceli geniş imkanlara sahip demokratik sistemler elverişli olmasına karşın, açılan alanı “Islahatçıların” ne derece değerlendirebildikleri üzerinde durulması gereken bir konu.”

Konu katkılar ve soru-cevap faslı ile sona erdi.