
Ürdün kralı İsrail'i sevindirdi: Müslüman Kardeşler'i ve faaliyetlerini yasakladı
Ürdün İçişleri Bakanı, Müslüman Kardeşler’in ofis ve binalarının derhal kapatılacağını açıkladı.
HAKSÖZ HABER
Ürdün İçişleri Bakanı Çarşamba günü yaptığı açıklamada Müslüman Kardeşler'in yasaklandığını ve “ideolojisini” desteklemenin artık yasadışı olduğunu duyurdu.
Mazin Abdellah Hilal al-Farrayeh bir basın brifinginde Müslüman Kardeşler hareketinin tamamen yasaklandığını ilan etti ve “grubun her türlü faaliyeti, niteliği ne olursa olsun, yasaların ihlali olarak kabul edilir” dedi.
Müslüman Kardeşler'in ofis ve binalarının kapatılacağını ve mal varlıklarına el konulacağını da sözlerine ekledi.
Farrayeh, gruba üye olmanın ve grupla her türlü etkileşimin artık yasak olduğunu ve “ideolojisinin” teşvik edilmesinin cezai kovuşturmayla sonuçlanacağını söyledi.
“Açıklanan davalar veya feshedilen grupla bağlantılı suç faaliyetlerine karıştığı kanıtlanan herhangi bir kişi veya kuruluşa karşı yasal önlemler alınacaktır” dedi.
1928'de Hasan El-Benna tarafından Kahire'de kurulan Müslüman Kardeşler dünyanın en büyük ve en tanınmış İslami hareketi olarak kabul ediliyor.
Müslüman Kardeşler'in Ürdün kolu son yıllarda düşük bir profil çizse de, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını gerçekleştirdiği büyük protestolar ile kınadı ve Arapları orada saldırı altındaki Filistinlilere destek olmaya çağırdı.
15 Nisan'da Ürdünlü yetkililer, krallık içindeki hedeflere roket ve insansız hava araçlarıyla saldırı planladıkları iddia edilen 16 Müslüman Kardeşler üyesini tutukladıklarını açıkladı.
Yetkililere göre, 2021 yılından bu yana güvenlik güçleri tarafından gözetim altında tutulan bir operasyonun parçası olarak en az bir roket fırlatılmaya hazırdı.
Reuters'a yaptığı açıklamada İhvan, iddia edilen komployla herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti ve grubun Ürdün kolunun onlarca yıldır yasal olarak faaliyet gösterdiğinde ısrar etti.
Farrayeh, grubun “faaliyetlerini ve şüpheli bağlantılarını gizlemek” amacıyla çok sayıda belgeyi kaçırmaya ve imha etmeye çalıştığını, patlayıcıların ve silahların krallıktaki şehirler arasında taşındığını ve yerleşim bölgelerinde depolandığını iddia etti.
Roketlerin Amman'ın dış mahallelerinde üretildiğini ve gizlendiğini, eğitim ve eleman kazanma operasyonlarının hem yurt içinde hem de yurt dışında gerçekleştirildiğini iddia etti.
HABERE YORUM KAT