Unutmak felaketi büyütür
Recep Durul deprem hakkında atılması gereken adımları sıraladığı yazısında çok kapsamlı düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade ediyor.
Recep Durul / Açık Görüş
Unutmak felaketi büyütür
6 Şubat 2023 tarihinde saat 04.17'de Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesinde 7.7 büyüklüğünde, aynı gün saat 13.24'de de Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde yüzyılın en yıkıcı depremleri meydana geldi. Bilim insanları tarafından yüzyılın karada gözlenen en büyük depremlerinden ikisi olarak ifade edilen afet, Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis ve Malatya'da etkili oldu. Ayrıca birçok bölgede ve yurt dışında oldukça geniş bir alanda şiddetli bir şekilde hissedildi. Depremlerin sadece şiddeti değil aynı zamanda etki alanı da büyüktü. Etkilerin çok geniş bir coğrafyada hissedilmesi ve aynı gün içerisinde yakın lokasyonlarda iki farklı depremin vuku bulması yıkımın boyutlarını artırdı. Aslında bölgede deprem olabileceği ihtimali uzmanlar tarafından zaman zaman dile getirilmekteydi. Ancak aynı gün iki depremin peş peşe meydana gelmesi yer bilimcilerini bile hayrete düşürdü.
Afetin ortaya çıkardığı yıkım ve gerçek büyüklüğü birkaç gün sonra daha net olarak görülebilecek. Deprem zamanlarında tek bir il ile bile ilgilenmek çok meşakkatli bir iş iken, aynı anda 10 il ve onlarca küçük yerleşim yerine ulaşmak karşılaşılan güçlüklerin başında geliyor. Depremin hemen ardından ülke içinden ve yabancı ülkelerden çok sayıda yardım kuruluşu yardım için harekete geçti. Şu anda büyük bir yardımlaşma ve dayanışma örneğiyle bölgenin yaraları sarılmaya çalışılıyor.
Deprem konusu ve afet yönetimi siyasete malzeme edilmemelidir. Ancak konunun siyasi tartışmaların dışında tutulması hiçbir önerinin ve yapıcı eleştirinin yapılamayacağı anlamına gelmemelidir. Güçlü politika önerilerinin ortaya konması hem ülke hem de fikir geliştirme konusunda öne çıkanların yararına olacaktır.
Her şeyden önce kentsel dönüşüm ve kırsal dönüşüm politikaları yeniden gözden geçirilmelidir. Deprem sonrası dönemde üzerine kafa yormamız gereken bazı konuları aşağıda başlıklar altında kısaca hatırlatmakta fayda olduğunu düşünmekteyiz:
Afet yönetimi
Deprem, sadece insan hayatını tehdit etmekle kalmaz. İktisadi, sosyal ve siyasal açıdan çok ciddi maliyetler ortaya çıkarır. Deprem dönemlerinde, arama ve kurtarma faaliyetleri, sağlık hizmetleri, güvenlik, yeme, içme ve barınma hizmetleri gibi birçok alanda etkin müdahale ve yönetim konuları gündeme gelmektedir. Bütün bu konularda arzulanan sonuçların elde edilmesinde bilgi ve tecrübe hayati öneme sahiptir. Bilgi ve tecrübe önceki deprem dönemlerinde elde edinilen kazanımları ifade etmektedir. Her deprem ve her felaket dönemine ilişkin mutlaka güçlü bir hafıza oluşturulmalıdır. Depremleri unutmak hiç kimseye fayda sağlamayacağı gibi muhtemel felaketlerin etkisini daha da şiddetlendirir. 6 Şubat depremlerinin olumsuz etkileri biraz azalınca çok kısa sürede birçok kesimin katılacağı bir çalıştay düzenlenmelidir. Bu etkinliğe uzmanlar, deprem ile ilgili farklı disiplinlerdeki bilim insanları, STK temsilcileri, sağlık personeli, psikologlar, iletişim ve medya uzmanları gibi birçok kesimden kişi ve kurumlar davet edilmelidir. Çalıştayda deprem konusu bilimsel açıdan bütün yönleriyle ele alınmalı ve muhtemel senaryolar ve beklentiler tartışılmalıdır. Arama kurtarma faaliyetleri, yerleşim yeri seçimi, inşaat kalitesi, ulaşım ve kurumlar arası koordinasyon, denetim, sağlık hizmetleri, yeme – içme ve barınma hizmetleri gibi bütün alanlarda başarılar ve eksiklikler çok yönlü olarak objektif bir şekilde derinlemesine ele alınmalıdır. Deprem bütün yönleriyle masaya yatırılmalıdır. Tartışmalardan elde edilecek bilgiler, analizler ve öneriler ayrıntılı bir bilimsel esere dönüştürülmeli ve bütün ilgililere sunulmalıdır. Çalıştay sonuç raporu şeklinde adlandırılabilecek eser muhtemel depremlere hazırlıklı olmak, depremlerin her türlü etkilerini en aza indirmek ve afet yönetimi konusunda oldukça güçlü bir bilgi kaynağı olacaktır.
Marmara dışında cazibe merkezleri kurulmalı
Marmara Bölgesi dışında yeni cazibe merkezleri geliştirilmeli ve güçlendirilmelidir. Anadolu'da vatandaşlarımızın tercih edebileceği alternatif yaşam alanları oluşturulmalıdır. Alternatif bölgelerin geliştirilmesi iç göçün engellemesi açısından güçlü bir stratejidir.
Sanayi kuruluşlarının tarım alanlarında yoğunlaşmaları engellenmelidir. Kentler ve sanayi bölgeleri taşıma gücü yüksek zeminlerde inşa edilmelidir. Modern dünyada gelişmiş kentlerin tarımsal gıda gereksinimi ciddi ölçüde kent alanlarına yakın tarımsal alanlardan temin edilmelidir. Kentlere yakın yerlerde tarımsal üretim açısından elverişli topraklar bulunmaktadır. Bu topraklarda yeni sanayi kuruluşlarının ve organize sanayi bölgelerinin inşa edilmesi hem mevcut hem de gelecek nesillerin haklarını çiğnemek anlamına gelmektedir. Sanayi kuruluşları için tarıma elverişli olmayan alanlar tercih edilmelidir. Böylelikle çorak toprakların ekonomiye kazandırılması mümkün olacaktır. Kente yakın bölgelerdeki tarıma elverişli alanlarda uygun ürünlerin yetiştirilmesi halinde kıt toprakların daha doğru bir şekilde kullanılması hedefine ulaşılmış olacaktır. Kentlere yakın tarımsal arazilerin yerleşim yeri olarak değerlendirilmeyip tarımsal arazi olarak kullanılması düşük maliyetli ve kaliteli gıda gereksiniminin karşılanması anlamına gelecektir. Her kentin tarımsal ürün ihtiyacının kent çevresindeki tarımsal arazilerden karşılanması en azından ulaşım açısından maliyet avantajı sağlayacaktır.
Yardımların etkin kullanımı
Bölgeye ülke içinden ve ülke dışından çok ciddi yardımlar gitmektedir. Bir anda çok büyük miktardaki ayni yardımlar ciddi bir kaosa yol açabilir. Yardımlar iletilirken mutlaka yetkili birimlerin koordinasyon ve denetimine başvurulmalıdır. Deprem yardımları sadece kısa dönemli düşünülmemelidir. Orta ve uzun dönemde depremden etkilenen yerleşim yerlerinin yeniden canlandırılması gerekmektedir. Ayni yardımlar mutlaka çok değerlidir. Ancak daha ziyade nakdi yardımlar teşvik edilmelidir. Yöre halkının ihtiyaçları tespit edildikten sonra nakdi teşviklerin daha etkin kullanımı sağlanmalıdır. İhtiyaçların gerçek anlamda tespiti ve nakdi kaynakların doğru bir şekilde tahsis edilmesi fon israfının önlenmesi açısından hayati öneme sahiptir.
Deprem araştırmaları için fon ayrılmalı
Deprem konusunu farklı açılardan ele alan bilimsel çalışmalara ve projelere daha fazla kaynak ayırılmalı ve desteklenmelidir. Deprem sadece yer bilimcilerinin araştıracağı bir konu değildir. Tıp, mühendislik ve sosyal bilimler gibi çok sayıda disiplin konu ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilidir. Farklı bilim kollarında derinleşen değerli bilim insanlarının yapacağı ortak çalışmalar toplum açısından çok yararlı sonuçların ortaya çıkmasına katkı yapacaktır.
Çevreye zarar veren ekonomik ömrünü tamamlamış ve düşük katma değerli ürünler üreten firmaların devlet desteği ile yüksek katma değerli ürünler üreten firmalara dönüşmesi teşvik edilmelidir. Özellikle büyük kentlere yakın bölgelerde bazı firmalar çok uzun zaman önce kurulmuş olup zayıf katma değerli ürünler üretmektedir. Bu firmalar hem ülkeye çok az miktarda döviz geliri sağlamakta hem de çevresel sorunlara yol açmaktadır. Ülkemizin refahı açısından bir firmanın çevreye ne ölçüde zarar verdiği hususu elde ettiği gelirden daha fazla önemlidir. Gelişmiş ekonomiler bu konuda oldukça hassastırlar. Ülkemizde üretim yapımız inşa edilirken çevre maliyetleri her şeyden önce düşünülmelidir. Kentlere yakın bölgelerde faaliyette bulunan çevreye zarar veren üretim birimleri insan sağlığı açısından son derece risklidir. Kentsel dönüşüm politikalarını uygularken bu husus göz ardı edilmemelidir.
Kırsal dönüşüm
Kentsel dönüşüm politikaları kırsal dönüşüm politikaları ile birlikte uygulanmalıdır. Vatandaşlarımızın kırsal alanlarda kalmasını desteklemek için modern kırsal yerleşim alanları inşa edilmelidir. Modern kırsal bölgelerde tarımsal faaliyetlerin yanısıra tarıma dayalı üretim birimleri devlet tarafından yapılacak teşvikler ile güçlendirilmelidir.
Çarklar yeniden dönecek
Deprem bölgesinde en kısa sürede bilimsel kurallara uygun depreme dayanıklı konutların inşa edilerek vatandaşlarımızın sıkıntılarının giderileceğine olan inancımız tamdır. Depremden etkilenen bölgelerde yeni konut inşasının yanı sıra üretim çarklarının yeniden işlemeye başlaması hayatın normale dönmesinde kilit önemdedir.
En kısa sürede insanlarımızın huzurlu şekilde yaşayabileceği mekanların inşa edildiği ve firmaların daha güçlü bir şekilde yeniden üretim çarklarını çalıştırmaya başlayacakları güzel günlerin geleceğine inanıyorum. Depremden etkilenen bölgelerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Sağlık sorunu yaşayan kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum.
HABERE YORUM KAT