Liselere girişte kullanılan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sisteminin kaldırılmasının ardından üniversiteye giriş sistemi de sil baştan yenilenecek. ABD’de Birleşmiş Milletler 72. Genel Kurulu görüşmeleri sonrası otele gelişinde gazetecilerin üniversiteye giriş sınavlarıyla ilgili de bir değişiklik olup olmayacağına ilişkin sorusunu cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan “O da olacak, o konuda da çalışılıyor” dedi. Erdoğan’ın bu çıkışının ardından gözler üniversiteye girişte nasıl bir model uygulanacağına çevrildi. Başbakan Binali Yıldırım başkanlığındaki 65. hükümet programında, “öğrencilerin üzerindeki sınav baskısını azaltmak amacıyla yükseköğretime geçişteki sınavların yılda birden çok yapılmasının temin edileceği” taahhüt ediliyor.

OKUL NOTU İÇİN MERKEZİ SINAV

Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK ve ÖSYM’nin üzerinde çalıştığı yeni sistemde, üniversite adaylarının yetenek ve yeterliliğinin sağlıklı şekilde ölçülmesi hedefleniyor. 2010 yılından bu yana Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) olarak iki aşamalı uygulanan sınavın esnetilmesi gündemde. Buna göre, diploma notu daha önemli hale gelecek. YGS ile açıköğretim ve 2 yıllık önlisans programlarına yerleşen 10 binlerce öğrenci, lise diploma puanıyla duyurulan bölümlerden birine kayıt yaptırabilecek. Şişirilmiş notların önüne geçmek için liselerde her yıl merkezi sistemli bir sınav yapılacak. Tıp, hukuk, mühendislikler gibi her öğrencinin hayalini süsleyen yüksek puanlı lisans bölümlerine yerleştirme için LYS devam edecek. Sınavda çoktan seçmeli testlerle birlikte tek kelimeli ve rakamlı cevapların arandığı açık uçlu sorulara da yer verilmesi planlanıyor. Yeni sistemin hedeflerinden biri de mesleki ve teknik lise öğrencilerine kendi alanlarında özel kontenjan ayrılması.

Eğitimci-yazar Süleyman Beledioğlu, kurumların uzun süredir yeni üniversiteye giriş modeli üzerinde çalıştığını belirterek, şunları söyledi: “Bir yılda üç YGS yapıp onun ortalamasını almak düşünülüyor. Yani 12’nci sınıfta çocuk bir sınava aralıkta giriyor, diğerine martta, üçüncüsüne mayısta giriyor. Sonra bunlardan en yüksek olanını ya da ortalamasını almak gibi bir projeleri var. Bir de 9’uncu sınıftan itibaren her sene bir tane sınav yapmak. Bunun ikisi de çocuğa külfet. Sınav çok yapılırsa stres bölünür zannediyorlar. Ama yanlış uygulama.”

Üniversite giriş sınavında uygulanacak en mükemmel modelin bu kadar yoğun bir soru düzeyiyle ölçümden vazgeçilmesi olacağını kaydeden Beledioğlu, şöyle devam etti: “Soru sayısıyla öğrenciyi bunaltmamaları lazım. ABD’deki gibi biraz daha kolaylaştırılmış, bilgiyi daha az ölçen, yorumu daha çok isteyen bir sınava geçilmesi gerekiyor ama o geçmişte denendi geri alındı. Öğrencinin üstündeki yükü azaltmanın tek yolu bu. Buradaki zorluklar ne? Sınavı zorlaştırdığı zaman okuldaki puanına güveniyor, kolaylaştırdığı zaman okul puanına güvenemiyorsun. Bu defa sıkıntı oluyor TEOG gibi. Belki de üniversitelerin kendi sınavını kendi yapması en doğrusu olur. Üniversiteler kriter açıklar, öğrenci kriterlerine uyuyorsa başvurur.”

'KİMSE İSTEMEDİĞİ OKULA GİTMEYECEK'

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz,  TRT’de katıldığı canlı yayında TEOG’un kaldırılması ve yerine gelecek sistemle ilgili soruları yanıtladı. Yılmaz “Arkadaşlarımız çalışıyor, alternatifleri hazırlayacak. Bu alternatifler bize geldikten sonra da Bakanlar Kurulu’na sunacağız. Onların vereceği talimata göre de en kısa zamanda velilerimizin, milletimizin, öğrencilerimizin ve evlatlarımızın önüne bir sonuç çıkaracağız” dedi. Yılmaz, bu yıl ilk defa öğrencilerin sosyal, kültürel ve spor faaliyetleri ve projelerinin kayıt altına alındığını söyledi. Yılmaz “Vatandaşlarımız şundan çok emin olsunlar, eğer bir okula, ister meslek lisesi ister imam hatip lisesi isterse Anadolu lisesi, fen lisesi, sosyal bilimler lisesi olsun, eğer istemiyorsa, evlatlarını vermiyorsa, hiçbir zaman bakanlığın ailesinin istemediği bir okula evladını gönderebilmek gibi bir durumu yok. Amacımız eğitimde fırsat eşitliği sağlamak” dedi.  Bakan Yılmaz, öğretmen atamalarına ilişkin ise “20 bine yakın öğretmeni 2018 yılında inşallah eğitim ailemize katacağız” bilgisini paylaştı.

'SURİYELİ ÖĞRENCİLER İMAM HATİPLERE YÖNLENDİRİLSİN'

Türkiye’de sayıları 4 milyona yaklaşan Suriyeli sığınmacılara bu yıl verilecek eğitim ve öğretimin esasları gözden geçiridi. İstanbul’daki 39 ilçe milli eğitim müdürlüğüne gönderilen genelgede “Suriyeli nüfusun yoğun olarak yaşadığı yerlerde ihtiyaç ölçüsünde ilgili yazı çerçevesinde Suriyeli öğrencilerin İmam Hatip Ortaokulları ve Anadolu İmam Hatip Liselerine yönlendirilmesi” istendi. Suriyeli ve diğer yabancı öğrencilerin Mesleki Teknik Anadolu Liseleri, mesleki eğitim merkezleri, çok programlı Anadolu Liseleri, Açık Öğretim Lisesi ile Mesleki Açık öğretim Lisesine kayıtlarının belirlenen koşullara göre yapılması talimatı da verildi.

Kaynak: Karar