Üniversite Gençliğinden 28 Şubat Forumu
28 Şubat konulu bir forum düzenleyen Özgür-Der Üniversite Gençliği, bu süreçteki kayıp ve kazanımları tartıştı.
Özgür-Der Üniversite Gençliği “28 Şubat Kazanımlar ve Kayıplar” başlığı altında bir forum düzenleyerek 28 Şubat darbe sürecinde Müslümanların uğradığı zulüm, aldığı tavır ve sonuçlarını konuştu. Forumda 28 Şubat’ta yaşanan gelişmeler, tarihsel süreç ve kazanım kayıp başlıklarıyla değerlendirildi.
Mehmet Selim’in tarihsel süreci anlattığı ve Esra Aydın’ın kazanımlar, kayıplar konusunu irdelediği forumun yöneticiliği Ömer Faruk Karagüzel yaptı.
28 Şubat’ın uzun soluk bir direniş, safların belirginleşmesi anlamında hem Türkiye tarihi açısından hem de Müslümanlar açısından önemli bir süreç olduğunu ifade ederek giriş yapan Ömer Faruk Karagüzel “Son yaşanan gelişmeler, tutuklama ve gözaltı süreçleri ile, zulme maruz kalanların iade-i itibar talepleri ile 28 Şubat gibi bir hukuksuzluğun ifşa edilmesi süreci bizler için önemlidir. Hem yaşanan süreci, öncesini ve sonrasını algılamak ve yarının İslami Hareket’ine dair sağlıklı analizler yapabilmek için 28 Şubat’ın tartışılması ve anlaşılmasının da zorunlu olduğunu düşünüyoruz. Bu amaçla da “28 Şubat Kazanımlar ve Kayıplar” başlıklı forumu düzenledik, hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyoruz.” Konuşmasının ardından sözü Mehmet Selim'e bıraktı.
Şu an üniversitede okuyan kardeşlerimizin 28 Şubat sürecinde çocuk yaşlarda olduğunu ifade eden Mehmet Selim, 90’lı yılların başından 2000’e kadar olan süreçte yaşananları ve 28 Şubat’a gidilen süreci, hazırlanan planları, toplum üzerinde oluşturulmak istenen algıyı detaylı ve kronolojik olarak aktardı. 28 Şubat sürecinde başrolde oynayan isimleri İsmail Hakkı Karadayı’dan Çevik Bir’e, Süleyman Demirel’den Mesut Yılmaz’a kadar hazırladıkları senaryonun ve sivil, asker, medya, yargı, sendika ayağının kurmaya çalıştığı korku imparatorluğunu anlattı. MGK’nın aldığı kararların Erbakan’a dayatılmasından ve yapılan baskıdan da söz eden Kuşçu 8 yıllık eğitim, kılık kıyafet düzenlemesi gibi maddelerin yer aldığı “tavsiye” metninin kabul sürecinden bahsetti. Süreçte başörtüsü takan hanımların ya da sakal bırakan erkeklerin sokakta dahi hakir görüldüğünden bahseden Selim sunumunu Esra Aydın’a sözü bırakarak bitirdi.
Esra Aydın 28 Şubat sürecinde Müslümanların kazanımları ile kayıplarını değerlendirdi. Son dönemde yaşanan adaletin tesisi için gerçekleştirilen tutuklamaları olumladığını ifade ederek sözlerine başlayan Esra Aydın, “Yaşanan son gelişmelerin önemli olduğunu düşünüyoruz, fakat asıl yargılanması gerekenler bireylerden çok bu askeri vesayet anlayışıdır. Bireyler bilmem kaç yıl ceza alırlar, ama önemli olan bu darbeci zihniyetin uzun yıllar ve sürekli cezalandırılmasıdır.” diyerek normalleşme sürecini değerlendirdi. Uzun soluklu bir direniş olarak 28 Şubat’ın neticesinde Müslümanların birçoğunun dağıldığını ve halen toparlanamadığını ifade eden Aydın “Uzun yıllar devam eden 28 Şubat direnişimiz dağılması neticesinde Müslümanların toparlanması güç bir hal almıştır, Müslümanlar dünyevileşmiş, liberalleşmiş ve Devletin sistemlerini savunur hale gelmişlerdir. Bir tıkanıklığın sonucu olarak Ak Parti’de siyaset yapmayı tercih etmişlerdir. Ama yapılması gereken ilkeli, sahih bir İslami düşüncenin bu topraklardaki halklara tebliğinin sağlanmasıdır.” ifadesiyle sürecin Müslümanlar üzerindeki etkilerini vurguladı. Türkiye darbe tarihinde 28 Şubat’ın en uzun süreli direnişe maruz kalmasını Müslümanların bir özverisi ve kazanımı olarak değerlendiren Aydın, süreçte dik başlı duranların bunu tevhidi uyanış sürecine borçlu olduklarını kaydetti.
Katılımcıların soru-cevapları ile katkılarını sundukları forum verimli bir tartışmayla devam etti. 28 Şubat’ta yaşananlar, hazırlanmak istenen senaryolar ile amaçlananın ne olduğu, asker-medya-yargı üçlüsü ile sendikaların yaptıkları ifşa edilerek, darbecilerden çok darbeci zihniyetin bu toplumda yargılanması gerektiği altı çizilerek forum son buldu.
Haksöz Haber
HABERE YORUM KAT