1. HABERLER

  2. KÜLTÜR SANAT

  3. Umran dergisinin Ekim 2024/362. sayısı çıktı
Umran dergisinin Ekim 2024/362. sayısı çıktı

Umran dergisinin Ekim 2024/362. sayısı çıktı

Umran dergisi Ekim 2024 tarihli 362. Sayısı, “Aksa Tufanı, İsrail Tahakkümü Ve Büyük İntifada” manşetiyle çıktı.

05 Ekim 2024 Cumartesi 12:27A+A-

Umran dergisi Ekim 2024 tarihli 362. sayısında Ortadoğu’da ABD-İsrail terörünü merkeze alan manşetle çıktı. Dergide Aksa Tufanı sonrası gelişmeler, Siyonist İsrail’le suç ortağı güçlerin yaptıkları, ahlaki zaman ve Büyük İntifada üzerinde duruluyor.

Dünya Gündemi

Derginin gündem sayfaları Hamid Dabashi’nn ABD seçimleriyle ilgili yorumuyla başlıyor. Dabashi “Tıpkı Selefleri Gibi Kamala Harris de İsrail’in Soykırımına Tamamen Destek Veriyor” başlıklı yazısında Harris’in de önceki Amerikan başkanlarından farklı hiçbir şey yapmayacağını, İsrail’i sonuna kadar silahlandırmaya ve İsrail’in zulmünü kolaylaştırmaya devam edeceğini vurguluyor.

362-001.jpgRıdvan Seyyid, İsrail’in Lübnan Hizbullah’ının iletişim araçlarına büyük bir saldırı başlatmasıyla son günlerde doruğa çıkan çatışmayı analiz ediyor. Muin El-Beyari Filistin ve halkını destekleyen Ayşenur Ezgi Eygi ile aynı yolda yürüyen ve yaptıkları asla unutulmayacak “yol arkadaşlarını” hatırlatıyor. Abdülhamid Cemahiri “İran ve Fakih Raysuni: Sünni-Şii Terazisinde Gazze” başlıklı yazısında Filistin davasını savunurken mezhep ayırımını yeniden canlandırmanın yanlışlığının altını çiziyor. Ali Ebu Hıble Lübnan’daki patlayıcılar savaşını dünyadaki orman kanununa doğru gidişatın bir göstergesi olarak değerlendiriyor. Abdulbari Atvan “İran Nasrallah’ın İntikamını Alacak mı?” yazısında İran’ın stratejik ve rasyonalist sabır odaklı siyasetinin tüm kuralları ayaklar altına alan İsrail karşısındaki konumunu analiz ediyor.

Ahmed Mahir “Siyasi Ütopya ile Yeni Distopya Arasında İsrail’de Merkezin Yok Oluşu” başlıklı yazısında İsrail’in ideolojik yelpazenin her iki tarafından, yani aşırı sol ve aşırı sağdan gelen aşırılık yanlısı söylemlere daha açık duruma gelmesinin Netanyahu’yu daha ılımlı konuma yerleştirdiğini ileri sürüyor.

 

ABD-İsrail Terörü ve Sorumluluklarımız

7 Ekim’den bu yana bir daha anladık ki askerî-endüstriyel kompleksi ve kapsamlı gözetim mimarisi ile İsrail, arkasına ABD’yi de alarak barbar savaş makinesi gibi hareket ediyor. İsrail, Gazze, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Lübnan’da eşi benzeri görülmemiş bir hiddetle “kudurmuş köpek” gibi sivil hedeflere saldırıyor. Siyonist azgınlık karşısında tüm İslâm âleminin beraber hareket etmeye özellikle bu dönemde daha çok ihtiyacı var. Batı Şeria ve Gazze’nin işgali, Filistinlileri denetleme ve gözetleme teknolojileri konusunda İsrail’e ne kazandırırsa kazandırsın işgal rejimi yenilmez değildir. Müslüman ülkeler aralarındaki rekabet ve çatışmaları “şimdilik de olsa” bir kenara bırakıp soykırımcı İsrail ve şer ittifakına karşı ortak hareket ederek baskı oluşturmalılar.

Derginin bu çerçevede hazırlanan dosyasına Burhanettin Can “Üçüncü Dünya Savaşı Hibrit Savaşlar Düzleminde Bölgesel Eksende Başlatılmıştır”, Mustafa Aydın “Birinci Yılında Aksa Tufanı Üzerine Bir Değerlendirme”, Ömer Behram Özdemir “Birinci Yılında Aksa Tufanı: İran ve İsrail’e Dair Algılar ve Gerçekler”, Mehmet Furkan Ören “Aksa Tufanı ve Frankfurt Okulu”, Taha Abdurrahman “Mutlak Kötülük ve Sınır Boylarında Fikir Nöbeti”, Wael B. Hallaq ise “Büyük İntifada Küresel Niteliklidir ve Columbia Üniversitesi Yönetimi Ruhunu Şeytana Satmıştır” başlıklı metinleriyle katkı sunuyor.

Entelektüel Portreler, Aramızdan Ayrılanlar ve Coğrafyamız

Derginin kritik bölümü doğumunun 100’üncü yılında Fuat Sezgin’in çalışmalarının oryantalizm bağlamında değerlendirildiği bir makale ile başlıyor. Kamil Ergenç “Fuat Sezgin ve Oryantalizm” başlıklı yazısında Sezgin’in olağanüstü çabasının oryantalist söylemin mağlup edilmesinde hayli etkili olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Şimdi ise yapılması gereken, kanaatimce, tarihin en hızlı küreselleşmesine imza atan Müslümanların başlangıçtaki heyecan ve meraklarında meydana gelen aşınmayı ortadan kaldırmaktır.”

Mustafa Akman çok yönlü, verimli bir ilim hayatı geçiren İsmail Hakkı İzmirli’nin çağdaş İslam düşüncesindeki yerini düşüncelerindeki kırılmaları göz ardı etmeden değerlendirirken, Cihan Aktaş yayımlanışının 50’nci yılında Ursula Le Guin’in  Mülksüzler’inin eleştirel ufkunu soru ve teklifleri çerçevesinde yorumluyor. Aytaç Ören “Yaşayan İslâm” bölümündeki Cuma kayıtlarını “Aramak ve Olmak” başlıklı yazısıyla sürdürüyor. Rana Süleyman ise Filistin asıllı Ürdünlü Müslüman âlim Abdussalah Abdülfettah Halidi’nin Filistin Meselesi Üzerine Kur’ân Gerçekleri kitabını değerlendiriyor.

Derginin kültür sanat sayfası ise Metin Önal Mengüşoğlu’nun “D. Mehmet Doğan ve Biz 47’liler” yazısıyla başlıyor. Mengüşoğlu hatıralarla bezeli yazısında Doğan’ı açık ara birçok yazar ve düşünürden ayıran yanının titiz, dikkatli dili ve üslubu olduğunu belirtiyor. Hem yazıları hem de konuşmalarında bu durumun görülebileceğini kaydediyor.

Alexander Lee ise temmuz ayında aramızdan ayrılan Arnavut yazar İsmail Kadare’nin hayatını ve eserlerini Soğuk Savaş dönemindeki ve sonrasındaki gelişmeler zaviyesinden yorumlamayı deniyor. İsmail Halis’in Semerkant Günlükleri kitabını değerlendiren Ceydanur Yıldırım ise “İsmail Halis’in kitabı, Maveraünnehir’in İslâm kültürü ve İslâm düşüncesindeki merkezî yerini, Müslüman ittihadını, temel kaynaklarımızın, medeniyet havzamızın önemini bir kez daha hatırlatmaktadır.” diyor.

 

 

HABERE YORUM KAT