1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. Ulustan Ümmete Doğru Ortadoğu İntifadaları
Ulustan Ümmete Doğru Ortadoğu İntifadaları

Ulustan Ümmete Doğru Ortadoğu İntifadaları

Kdz. Ereğli de yeni kurulan Feda-Der'in haftalık düzenlemiş olduğu seminerlerin bu haftaki konuğu Haksöz Dergisi yazarı Hamza Türkmen’di.

09 Aralık 2012 Pazar 16:23A+A-

"ulustan ümmete giden yolda Ortadoğu intifadaları" başlıklı programda ümmetin ne oldu da bu kadar parçalı dağılmış hale döndüğü sorusu üzerinden bugünkü problemlerimize genel olarak değinen Türkmen, Ortadoğu intifadalarının sahih bir toplumsal dönüşüm ve ümmetin yeniden dirilişi için yeni bir ümit olduğunu belirtti.

Kuran’ın ilk inen ayetleri ile toplumun gündelik sorunlarına söz söyleyen çözüm üreterek gündemi yönlendiren dinamik bir nesli oluşturmaya çalıştığını belirten Türkmen, cahili pisliklerden kendisini arındıran örnek bir neslin oluşturulmasının Türkiye Müslümanlarının önceliği olması gerektiğini hatırlattı. İslam tarihinde tüm organları ile örnek şahit bir toplum yapısının Malik bin Nebi'nin tespiti ile 12.yy sonrası olmadığını söyleyen Türkmen, Endülüs coğrafyasında İbn Tumert öncülüğünde muvahhidler-murabıtlar devletinin, dinamik sorgulayıcı istişari temelli bir yönetimi tüm topluma hâkim kıldığını aktararak, bu toplumun İslam ümmeti için de son örneklik olduğunu dikkatleri çekti. Müslüman toplulukların istişari halkalarla şahsiyetli hale getirilmesi için gayretlerimizi tedebbür tefekkür tezekkür tefaqquh gibi kavramların merkezi olan aklımızı, vahyin/Kur'an'ın istediği şekilde isletmemizin elzem olduğunu aktaran Türkmen, mağlup Müslüman topluluklarının bu güzel meziyetleri yitirdiğine işaret etti. İslam dünyasındaki kuran merkezli düşünce ve uygulamaların yitirilmesinin peşinden büyük zulümleri getirdiği hakikatine Emeviler ve Osmanlı dönemlerinden örnekler veren Türkmen, özellikle cumhuriyet dönemi yapılan uygulamaları mercek altına alarak günümüz Müslümanlarındaki kafa karışıklıklarına dikkat çekti. Bütün olumsuzluklarına rağmen Osmanlı döneminde Anadolu ki eski adı Bilad-ı Rum olan bu coğrafyada 22 farklı dilin konuşulduğunu aktaran Türkmen, bunun fıtrata uygun olan bir yapı arz ettiğini cumhuriyet dönemindeki faşist türedi uygulamaların bu toplum yapısını zorbalıkla değiştirdiğine İskilipli Atıf, Şeyh Said örneklerini vererek dikkatleri çekti. Ümmetten ulus yaratmak isteyen kadroların Osmanlının son dönemlerinde Fransız ihtilali ve sonrası batı pozitivizmine dört elle yapışan kendi toplumuna üsten bakıp aşağılayan Mankurt şahıslar yetiştirdiğini belirten Türkmen, bu şahısların aydın sıfatı ile toplumu zorla baskıyla acımasızca dönüştürmeye çalıştığını vurguladı. Harf inkılabı gibi dünya tarihinde olmayan büyük bir zulmü uygulayarak bir gecece bütün toplumu cahilleştiren bu kadroların toplumu silah zoru ile hizaya getirme çabalarının bugünkü Ergenekon yapılanmalarının da yapı tasları olduğunu bilmemiz gerektiğini söyleyen Türkmen, zalimlere karsı her daim süren ıslahatçı mücadeleci bir hattın da varlığını tarih boyunca devam ettirdiğini belirtti.

Yakın dönemde ümmetin çözülerek dağılma sürecini yaşadığı tarihlerde Cemaleddin Afgani'nin çabalarının Muhammed Abduh, Reşid Rıza çizgisi ile beraber İslam toplumunu yeniden vahyi temelli düşünmeye dönüştürmeye çalışan nüveler oluşturduğunu ifade eden Türkmen, bugünkü Cemaat-i İslami, İhvan-ı Müslimin, Hizbut Tahrir gibi büyük toplumsal tabana sahip yapıların bu ilk nüvelerin ürünü olduğuna işaret etti. Ortadoğu intifadaları olarak isimlendirdiğimiz toplumsal değişim taleplerinin de İhvan-ı Müslimin hareketinin mensuplarının yönlendirmesi ile büyüdüğünü aktaran Türkmen, bu gelimlerin ümmet için hayırlı gelimseler olduğunu ifade etti.

Haber: Kenan Ersoy

fedader-20121209-02.jpg

HABERE YORUM KAT

1 Yorum