Uludereliler haklarını aramak için Ankara’ya doğru gelirken, olaydan sağ kurtulan Servet Encü ise ailesini alarak Kuzey Irak’a yerleşti.

Hava harekâtında hayatını kaybedenlerin akrabası ve yakını olan 45 kişilik heyet; sırasıyla, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ve AK Parti Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı ile görüşecek. Heyet, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün ile de bir araya gelecek.

Hava operasyonunda oğlunu kaybeden Zeki Tosun, sorumluların adalet önüne çıkarılması çağrısı yaptı. Olayın faillerden kimsenin yakalanmadığını hatırlatan Tosun, "Aradan 110 gün geçmesine rağmen, devlet tarafından çocuklarımıza yapılan katliamın herhangi bir faili yakalanmamış ve herhangi bir fail sorguya çekilmemiştir. Ankara'ya gidip, tabi ki bütün siyasi parti gruplarıyla görüşmek istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşmek istiyoruz. Tabi ki randevularımızı kabul ederse, CHP,MHP, AK Parti ve BDP ile bütün gruplarımız, bütün vekillerimize, meclis üyeleriyle görüşme taleplerimiz kabul edilirse, derdimizi dile getirmek istiyoruz. Çocuklarımıza, ailelerimize yapılan katliam sonucu, biz bugüne kadar tatmin edici bir netice alamamışız. Bizim Ankara'ya gidiş amacımız budur" dedi. 

Köylülerin de kafası karışık

Öte yandan olaydan sağ kurtulan üç kişiden biri olan Servet Encü geçtiğimiz günlerde çocuklarını alarak Kürt Federe Bölgesine sığındı. Çocuklarıyla birlikte yasal yollarda Irak'a yerleştiği öğrenilen Encü'nün, Zaho kentinde yaşadığı öğrenildi.

Ortasu muhtarı Haşim Encü, "köylülerin istedikleri açık ve net. Onlar çocuklarının faillerinin yargı önüne çıkmasını istiyorlar. Zaten baştan beri de bu yöndeki bir şartlarını olduğunu ifade etmişlerdi. Onlar 'çocuklarımızın failleri bulunmazsa göçeceğiz' demişlerdi. Hepsinin olmasa bile kimisinin tepkisini ortaya koymak için göç edebilecekleri söylenebilir" diye konuştu. 

Köy muhtarı şimdilik ciddi bir göç hazırlığının olmadığını söylese de köylüler farklı görüşleri dile getirdiler. Ortasu ve Gülyazı köylüleri açık bir şekilde herkesi göçmeyi ciddi ciddi tartıştığını belirttiler. Servet Encü'nün göç ettiğini söyleyen Raşit Ant, "Devletten tek şey istedik. O da çocuklarımızın katillerinin açıklanması. Ancak anlaşılıyor ki; devlet bu konuda ciddi bir adım atmak niyetinde değil. Bizim de devlete karşı direnecek ve mücadele edecek gücümüz yok. Kimimiz karın kalkmasını beklerken, kimisi de devlete bir iki ay daha süre tanınmasından yana. Eğer bu süre içerisinde faillerin bulunması hususunda ciddi bir adım atılmazsa hepimiz göç edebiliriz" diye konuştu. 

Eski bir köy korucusu olan Mahmut Ürek de köylülerin göç etmek için hazırlıklar yaptığını söyledi. Ürek'e göre; atılan tüm iyi niyet adımları bile köylülerin acılarını dindirmiş değil. Yakınların kaybeden herkesin tek isteklerinin faillerin açıklanması olduğunu vurgulayan Ürek şunları söyledi: "Bizler 34 canı bir gün içinde toprağa verdik. Açıklamalar, vaatler ve ziyaretlerden sonra acılarımızla baş başa kaldık. Herkes katillerin yargı önüne çıkarmasını beklerde olayın üzerinde üç ay geçmesine rağmen atılmış bir adım yok. Bu da bizleri kahrediyor. Durum böyle olunca çaresizlik karşısında köylülerinde ortaya koyabilecekleri bir eylem olmalı. Onlarda göçmeyi ciddi şekilde düşünüyorlar. Birileri gitti. Diğerleri de topluca gidebilir."