Uçurumun kenarında olan sadece Fransa değil; ‘sadece ben' diyen bütün Avrupadır
Uçurumun kenarında olan sadece Fransa değil, (her şeyi maddeden ibaret gören) materyalist anlayışlara bağlı olan bütün sistemlerdir.
Selahaddin E. Çakırgil’in yazısı:
Cezayirli Nael isimli 17 yaşında bir gencin, kendi arabasının içinde polis tarafından öldürülmesinin bir anda Fransa'yı bir sosyal patlamanın veya daha doğrusu, bir çöküntünün eşiğine getirdiğini biz söylemiyoruz, bizzat Fransa Cumhurbaşkanı Macron söylüyor... Çünkü Fransa'nın sadece başkentinde değil, bu ülkenin hemen bütün şehirlerinde yangınlar, tahrip etmeler, yağmalamalar; her yerde... Ve Macron ülke çapında olağanüstü hal ilan etmek zorunda kaldı, şehirlerarası ulaşımlara sınırlamalardan, şehir içi metroları kapatmalara kadar her türlü tedbire başvurdu ve sadece başkent Paris'i korumak için ek 45 bin polis daha sevk etti Paris'e...
İlginç olan şu ki emperyalist dünyanın haber ajansları ve medya organları Fransa'da, o Cezayirli gencin katledilmesine tepki gösteren kızgın kitlelerin her tarafı ateşe verişleri ve hattâ ünlü alışveriş merkezlerini yağmalayışlarıyla ilgili haberleri ya hiç vermediler ya da küçülterek verdiler veya hiç değinmeyerek teğet geçtiler- geçiyorlar. Halbuki o dünyanın medya organlarının, 10 yıl öncelerde İstanbul'da cereyan eden Gezi Hadiseleri sırasında, Erdoğan Hükümeti'nin düşeceğine dair beklentilerini İstanbul'dan kendi TV kanallarına aktarmanın öylesine heyecanı içinde idiler ki kesintisiz 8 saat canlı yayın yapanları bile görülmüştü...
Ama şimdi, neredeyse tam bir sessizlik...