Batılı güçler, nükleer enerji çalışmalarına ilişkin uydurma iddialarla İran’ı tehdit ederken, İsrail’in atom silahlarının canlı tanığı nükleer teknisyen Mordechai Vanunu (57) yıllardır İsrail’de mahkûm. İsrail’in nükleer silahlarını deşifre ettiği için 18 yıl hücre hapsinden sonra dünyadan yalıtılmış bir şekilde göz hapsinde tutulan Vanunu’nun İsrail’den çıkmasına izin verilmiyor.

Geçtiğimiz günlerde İsrail ve ABD siparişiyle İran aleyhine rapor yayınlayan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ise, Vanunu’nun 1986’da deşifre ettiği İsrail’in nükleer silahları ile ilgili somut bilgilere 25 yıldır kör.

"ARAP YANLISI" DİYE DİMONA’DAN ATILDI

1976 yılında İsrail’in Necef Çölü’ndeki Dimona Nükleer Araştırma Merkezi’nde teknisyen olarak göreve başlayan Vanunu 10 yıl burada çalıştıktan sonra kurumdaki güvenlik dosyasında "Arap yanlısı inançlar sergiliyor" ibaresi yer alıyordu. Sakıncalı görüldüğü için 1986’da kurumdan çıkarılan Vanunu, çoktan nükleer merkezde gerçekte nükleer savaş başlıkları üretildiğini görmüş ve hatta silahların fotoğraflarını bile çekmişti.

İşte bu fotoğraflar, Ortadoğu’da gerçek nükleer tehdidin kim olduğunu yıllar önceden belgeliyordu. İşten çıkarılmasının ardından yurt dışına çıkan Vanunu, İngiliz Sunday Times gazetesi ile irtibat kurarak Londra’ya gitti.

TEKSTİL FABRİKASINDA NÜKLEER BOMBA

Burada Dimona Nükleer Üssü ile ilgili elindeki tüm bilgi ve fotoğrafları gazeteye aktaran Vanunu’nun yaptıkları çoktan MOSSAD tarafından haber alınmıştı. Sunday Times, detaylı bir araştırmanın ardından 5 Ekim 1986’da İsrail’in nükleer silahları ile ilgili bilgileri yayınladı. Gazetenin manşetinde, "İsrail’in Nükleer Silahları Hakkında Bilinmeyenler Ortaya Serildi" deniyordu. Vanunu’nun verdiği bilgi ve fotoğraflar, İsrail’in, "tekstil fabrikası" olarak gösterilen Dimona tesislerinde, 200’den fazla nükleer bomba ürettiğini belgeliyordu. Oysa siyonist İsrail o güne kadar nükleer silahlara sahip olduğu ya da bu yönde çalışması bulunduğu iddialarını hep yalanlamıştı.

MOSSAD TARAFINDAN KAÇIRILDI

Londra’da gizlenen Vanunu, kendisine yardım etmek istediğini söyleyen ve daha sonra MOSSAD ajanı olduğu ortaya çıkan bir kadının ısrarı üzerine Roma’ya gitti. Vanunu Roma’da, Sunday Times'da haberin çıkmasından bir hafta önce CIA ve MOSSAD operasyonuyla İsrail’e kaçırıldı. Uzun bir sorgulamadan sonra İsrail Vanunu’nun İsrail’de olduğunu kabul etmiş ancak Vanunu’nun kendi isteği ile İsrail’e döndüğü iddia edilmişti. Fakat Vanunu İsrail’in bu yalanını da ifşa etmeyi başardı. 22 Aralık’ta yargılanmaya başlayan Vanunu, mahkemeye götürülürken avucunun içine "Roma’da 30 Eylül’de kaçırıldığını" yazarak cezaevi aracının camından dışarıya olayı duyurdu.

SUÇU NÜKLEER SİLAHA KARŞI OLMAK

Vanunu’nun dünyaya bundan sonraki 18 yıl boyunca verebileceği tek mesaj bu oldu. Zira 24 Mart 1987’de Vanunu, "ihanet, casusluk, devlet sırlarını ifşa etmek" suçlarından tam 18 yıl hapse mahkum oldu. Yaklaşık 11 yılı hücrede olmak üzere 18 yıllık mahkûmiyetin ardından 21 Nisan 2004 tarihinde tahliye oldu ancak göz hapsi devam etti. Buna göre Tel Aviv’de zorunlu ikamete tabi tutuldu. İsrail’den çıkması, yabancılarla irtibata geçmesi, sınırlara, havaalanlarına ve elçiliklere yaklaşması, mektup, telefon ve diğer iletişim araçlarını kullanması yasaklandı. Vanunu, yabancı bir ülkeyle temasa geçtiği için geçtiğimiz yıl 3 aylığına tekrar hapishaneye gönderildi ve hücre hapsine tabi tutuldu. Vanunu, 2010’da tekrar hapse mahkûm edildiği mahkemenin ardından dünyaya şöyle seslenmişti: "Utanın! İsrail’in aptal casusları. MOSSAD, Shabak, beni doğruyu söylediğim için 24 yıl sonra tekrar hapse koyduğunuz için utanın! İsrail medyasının aptal casusları, Haaretz, Yedioth Ahranot, Maarive, kendi kendinizi kandırmanızdan utanın! İsrail demokrasisi, Knesset, Betknesset, sinagoglar, 2000 yıldır konuşma özgürlüğünün en temel insan hakkı olduğunu anlamadığınızdan dolayı utanın!”

Yeni Akit