Tuttum ben bu pankartı: Darbeci Baro, Taksim’e...
Bir sene kadar önceydi.. CHP’lilerin Vakit gazetesi önünde eylem yapacaklarını haber almıştık.
Büyük bir pankart hazırladık. Tam da onların gerçek yüzlerini ifşa edecek nitelikte.
Protestoya geldiler ama.. Gelip geleceklerine pişman oldular.
Gazetenin önüne gelen, pankarta kafasını kaldırıp, öylece kalıyor. Adeta şoke olmuşlardı..
Protestoya gelmişlerdi ama, kendileri protesto olmuşlardı..
Amaçlarına ulaşamadılar.
Kös kös dönüp gittiler.
Bu olayı niye hatırladım, size de niye hatırlattım, anlatayım..
Zeka dolu benzer bir protesto çeşidine, dün Baroların Taksim Meydanı’na yürüyüşlerinde şahit olduğumuz için.
Kısaca anlatayım..
Türban yasağı kararı ile ilgili olarak AİHM’e gidip, özgürlüklerden yana değil, yasaktan yana tavır alarak yüzyılın skandal talebine imza atan...
Ergenekon davasında, C-4’ten tutun Kanas suikast silahına kadar her türlü öldürücü madde bulunduran çete üyelerinin yargılandığı Ergenekon davasında sanıklar lehine açıklamalar yapan...
Ve son olarak da, Ergenekon darbecilerine destek veren yargıdaki bazı şüphelilerin telefonlarının dinlenmesi olayında, hukuktan değil de sanıklardan yana tavır alan İstanbul Barosu ile, onun peşine takılan diğer Baroların temsilcileri, Taksim’e yürüyüş düzenlemişler.
Bir gün önce kartel gazetelerine ilan verdiler.
Dün de, cüppelerini kaptıkları gibi, sokaklara döküldüler.
Onlar sokaklara döküldüler ama, 1 sene önce Vakit’in CHP’li göstericilere yaptığı gibi, demokrasi taraftarları kendilerine bir sürpriz hazırlamışlardı..
Taksim’e doğru yürüyüşe geçen avukatları, bir otelin penceresinden aşağıya sarkıtılan, “Darbeci Barolar, Taksim’e hoşgeldiniz” yazılı pankartla karşılamışlar!
Orada değildim ama, İstanbul Baro Başkanı Muammer Aydın başta olmak üzere, darbe desteği amacı ile oraya gelen kaç kişi varsa, hepsinin yüzünün mosmor olduğundan eminim..
Nasıl olmasın ki?..
Piyasaya çıkıp hukuktan bahsediyorlar. Sonra gelip, darbecilerin sözcülüğüne soyunuyorlar!
Öyle ise, böyle..
Aldınız mı cevabı..
Almışlar ve “Darbeci Barolar, Taksim’e hoşgeldiniz” pankartını indirmek için otele yürümüşler!
Beyler hukukçu ya!
“Hukuk” ile değil, “kaba kuvvet” ile iş halletmeye çalışıyorlar!
Eeee savundukları Ergenekon sanıklar da öyle yapmıyor mu?!
Bakıyorlar ki sandıkta yeterli oyu alamıyorlar!
“Madem öyle, biz de kaba kuvvetle indiririz siyasi iktidarı” diyorlar.
Arkasından silahmış.. Patlayıcı imiş.. Bomba imiş.. Ne varsa toplayıp, sandıktan çıkanları devirmek için kullanmaya kalkışıyorlar!
Ben “Darbeci Barolar, Taksim’e hoşgeldiniz” pankartını tuttum. Hazırlayanlar da, asanlar da; bu güzel hatırlatmaları ile, darbecilerin kurdukları tüm tezgâhı alt-üst etmiş oldular.
Sözümona protesto için toplananlar, tek bir pankart ile hep birlikte mat oldular!
Bir ayrıntı daha vereyim size..
Dünkü bu gösteriye katılanların en önünde, CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü de varmış!
Kendisi, uzun yıllar Dinç Bilgin’in avukatlığını yapmıştı.. O batınca, Aydın Doğan’ın avukatlığına soyundu..
Ve kadere bakın ki; 4 sene önce, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya’nın telefonunun dinlenip, içeriğinin gazetelerde yayınlanması üzerine açılan davalarda, Şahin Bey, Doğan Grubu gazetelerinin avukatı olarak duruşmalara girdi..
Hürriyet’in, Milliyet’in, Posta’nın, Radikal’in... Duruşmalara girdi ve “Yüksek yargıdaki bir hakimin, Yargıtay Başkanı’nın telefonunun dinlenip, içeriğinin gazetede yayınlanması hukuka aykırı değildir. Telefon içeriklerinin yayınlanması doğrudur. Hukuka uygundur” diye savunma yapmıştı!
Hey gidi hey! Bir gün öyle.. Bir gün böyle..
Dün, Doğan’dan alacağı vekâlet ücreti için “Yargıtay Başkanı’nın dinlendiği telefonun içeriğinin yayınlanmasına, ‘hukuka uygundur’ savunması yapar.”
Bugün “Yüksek yargı dinleniyor” diye yürüyüş yapar!
Neyse ki; halk yemiyor artık.. “Darbeci Barolar, Taksim’e hoşgeldiniz” pankartını açıp, ikiyüzlülüğe gereken cevabı veriyor!
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT