"Türkiye'nin Kudretini Kimse Test Etmesin"
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Vatandaşlarımıza herhangi bir şekilde halel geldiğinde bunun karşılıksız kalması mümkün değildir. Türkiye'nin kudretini kimse test etmeye kalkmamalıdır" dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Irak güvenlik güçlerinin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün ilerlemesi karşısında Musul'u terk etmek durumunda kaldığını belirterek, "Biz, riskler yükseldiğinde her zaman olduğu gibi tahliye talimatı gönderdik üç gün önce, iki gün önce, gece. Ancak tabii çatışmaların yoğunlaşması sebebiyle nihai tahliyenin güvenlik içinde yapılabilmesi için kararı oradaki arkadaşlarımızın takdirine bıraktık" dedi.
Davutoğlu, Türkiye'ye hareketinden önce New York JFK Havalimanı'nda basın mensuparına açıklama yaptı.
Musul'da dün geceden itibaren yaşanan gelişmeler nedeniyle BM'deki temaslarını ertelediklerini kaydeden Davutoğlu, gelişmeler nedeniyle Türkiye'ye dönmeye karar verdiklerini dile getirdi.
Son yıllarda bütün Ortadoğu'da büyük güvenlik riskleri olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Bir çok yerde kamu düzeni ve devlet otoritesi büyük sarsıntı geçiriyor. Bu ülkelerde vatandaşlarımızın mevcudiyeti ve diplomatik temsilcilerimizin mevcudiyeti bir zarurettir. Geçmişte Libya'da da Lübnan'da da bir çok riskli durumda gerek vatandaşlarımızı gerek diplomatik misyonumuzu suhulet ve emniyetle tahliye etmiş ve gerçek anlamda bir kriz yönetimi hep uygulayagelmiştik" dedi.
Irak ve Suriye bağlamında son iki yıldır ciddi bir güvenlik riski olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Tabii güvenlik risklerine rağmen Türkiye bu bölgenin en önemli ülkesi olarak hep alanda mevcudiyetini korumuştur. Diplomatik misyonlarımız hep açık kalmıştır ve vazifelerini büyük bir dirayet, cesaret ve vakarla yürütmüşlerdir" diye konuştu.
Musul'daki gelişmeleri sürekli yakından izlediklerini ifade eden Davutoğlu şunları söyledi:
"Musul'da son günlerde artan terör tehdidi ve güvenlik riskleri dolayısıyla yaklaşık dört gündür neredeyse 24 saat Sayın Başbakanımız, bizler ve Dışişleri mensupları olarak hepimiz tam bir alarm halindeydik. Tabii kamuoyumuza yansıyan gelişmeler var, yansımayan gelişmeler var. Ancak bütün taraflar nezdinde gece ve gündüz çaba sarf ettik. Musul bizim için Irak topraklarının bir parçası olarak da tarihi bağlarımız itibari ile de son derece önemli bir şehirdir. Musul halkının güvenliği ve esenliği Türkiye için esastır."
Davutoğlu konuya ilişkin Irak yetkilileriyle, Musul Valisi ile, Kürt bölgesel yönetimi, ABD ve BM nezdinde sürekli faaliyet yürüttüklerini de kaydederek, "Bu faaliyetlerimize rağmen maalesef Irak güvenlik güçleri, IŞİD terör örgütünün ilerlemesi karşısında Musul'u terk etmek durumunda kaldı" dedi.
Bu sürede Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'nun büyük vazife bilinciyle faaliyet yürüttüğünü dile getiren Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Biz riskler yükseldiğinde her zaman olduğu gibi tahliye talimatı gönderdik üç gün önce, iki gün önce, gece. Ancak tabii çatışmaların yoğunlaşması sebebiyle nihai tahliyenin güvenlik içinde yapılabilmesi için kararı oradaki arkadaşlarımızın takdirine bıraktık. Çünkü Irak merkezi hükümeti de yerel otoriteler de 48 görevlimizin güvenlik şartlarının temin edilmeden tahliyesinin dışarıda doğuracağı riskin, içeride kalmalarının riskinden daha yüksek olduğu bilgisini bize ilettiler. Çünkü sokak sokak süren çatışmalar vardı ve aralarında aile mensuplarının da olduğu böylesine hassas bir grubu bir konvoy halinde bulundukları yerden çıkarmak daha büyük bir risk ifade ediyordu."
Konuya ilişkin verdikleri destek nedeniyle Iraklı yetkililere, yerel otoritelere, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'ye teşekkür eden Davutoğlu, ABD'nin Irak'ta güvenlik yapılanması bağlamında özel sorumlulukları olduğunu kaydetti.
Musul'un herhangi bir Irak şehri gibi güvenlik konusunda belli teminatların sağlanması gereken bir şehir olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Oradaki diplomatik misyonumuzun güvenliği her şeyden önce Irak devletinin sorumluluğudur ve o anlamda o devletin devlet olması gereğinin de bir parçasıdır diplomatik misyonların korunması" diye konuştu.
Bu süreçte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile hep temas halinde olduklarını dile getiren Davutoğlu, "Önemli olan burada vatandaşlarımızın, diplomatlarımızın ve bütün görevlilerimizin salimen ülkeye getirilmesidir. Türkiye ilk defa böyle bir krizle karşılaşmıyor. Kamuoyumuzun bunu bilmesini isterim" ifadesini kullandı.
Kimsenin şüphesi olmasın
Davutoğlu, daha önceki krizlerde etkin bir yönetimle Türk vatandaşlarını ülkeye getirdiklerine halkın şahit olduğunu kaydederek, "Kimsenin bu anlamda gereğinin yapıldığı konusunda şüphesinin olmaması icap eder" dedi.
Musul halkına güven verilmesi açısından Başkonsolosluk faaliyetlerinin devam etmesini istediklerini anlatan Davutoğlu, diğer taraftan da güvenliğin sağlanması için gerekli görüldüğünde tahliye için çalışmalar yapıldığını vurguladı.
Dayanışma içinde olmalıyız
Görevlilerin durumuyla ilgili temas kesikliği olmadığını aktaran Davutoğlu, "Önemli olan bu tür durumlarda paniğe kapılmadan, vatandaşlarımızın ve görevlilerimizin güvenliklerini esas alarak bir yol haritası çizmektir" diye konuştu.
Davutoğlu, yorumları takip ettiğini ve saygıyla karşıladığını dile getirdi ve şunları söyledi:
"Öyle günler vardır ki milletlerin tarihlerinde bazı hususlar bütün kaygıların önüne geçer. Bugün hepimizin oradaki vatandaşlarımız ve görevlilerimiz için dayanışma içinde olma günüdür. Onların buraya salimen gelmesi herhangi bir şekilde bir inisiyatif geliştirmekten daha önemlidir. Şunu ifade edeyim: İlk andan itibaren istihbarat birimlerimiz, güvenlik görevlilerimiz ve diplomatlarımız bütün kanalları kullanarak vatandaşlarımızın ve görevlilerimizin sağlık ve selametleri konusunda her türlü tedbiri almışlardır. Şu dakika itibariyle de sağlıklarından ve güvenliklerinden belli ölçüde haberdarız."
Kimse Türkiye'nin kudretini test etmeye kalkmasın
Davutoğlu, personelin salimen getirilmesi için gece gündüz çalışmaya devam edeceklerini vurgulayarak, "Gerek Irak'ta gerek Suriye'de gerekse dünyanın her yerindeki bütün taraflar bilsinler ki vatandaşlarımıza herhangi bir şekilde halel geldiğinde bunun karşılıksız kalması mümkün değildir. Türkiye'nin kudretini kimse test etmeye de kalkmamalıdır. Şu anda sükunet ve suhuletle vatandaşlarımızın ve görevlilerimizin güvenliğini göz önüne alarak bir kriz yönetimi yürütüyoruz. Bu herhangi bir şekilde yanlış yorumlanmamalıdır" dedi.
"Vatandaşlarımıza ve görevlilerimize gelebilecek herhangi bir zarar en şiddetli şekilde mukabele görür" diyen Davutoğlu, Türkiye'nin alacağı tedbirlerden kimsenin şüphe etmemesi gerektiğine işaret etti.
Davutoğlu, konuya ilişkin BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile telefonda görüştüklerini belirterek, Türkiye'ye döndükten sonra da gerekli açıklamaları ve bilgilendirmeleri yapacaklarını söyledi.
Davutoğlu, açıklamanın ardından özel uçakla New York'tan ayrıldı.
Dışişleri Bakanlığı'ndan daha önce yapılan açıklamada, IŞİD mensuplarının sabah saatlerinde Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'na baskın düzenledikleri, Başkonsolos dahil 49 konsolosluk personeli ve personelin bazı aile fertlerini şehrin başka bir bölgesine naklettikleri belirtilmişti. Açıklamada, Musul’un Geyara ilçesindeki elektrik santralinde de 31 Türk vatandaşının aynı grup tarafından rehin alındığı bildirilmişti.
AA
HABERE YORUM KAT