Türkiye’nin acı gerçeği: Nepotizm
Katip Çelebi Üniversitesi’nde ortaya çıkan akrabalık bağları Türkiye’nin nepotizm gerçeğini bir kere daha gözler önüne serdi.
HAKSÖZ HABER
Nepotizm, ‘akraba kayırma veya adam kayırma, öznel ve adil olmayan şekilde yapılan ayrımcılık’ şeklinde tanımlanıyor Vikipedia sayfasında. Bu tanımdan yola çıkarak büyük-küçük nepotizme çok çeşitli örnekler verilebilir.
Üniversitelerde ise nepotizm öyle sanıyoruz ki bir alışkanlık haline gelmiş. Daha evvel eşini kendisine yardımcı olarak atayan bir rektör ve birbirine benzer soy adları olan olan 30 çalışana sahip Hitit Üniversitesi örneği elimizde mevcut.
Son olarak ise İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde ortaya çıkan ‘akraba’ gerçeği oldukça problemli bir duruma işaret ediyor. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Saffet Köse, yönetim ve akademik kadrolardan 27 kişi arasında akrabalık bağı olduğunu açıkladı.
Herkesin eşini, akrabasını üniversite kadrolarına yerleştirdiği bir vasatta adaletten bahsetmek de çok mümkün olmuyor ne yazık ki. Siyaset bilimleri hocası Ahmet Yıldız’ın sosyal medya paylaşımında belirttiği husus ise daha büyük bir tenakuzu ortaya çıkartıyor. Katip Çelebi, devlet içindeki bozulmaları ıslah etmek için çaba göstermiş ve bu hususta risaleler kaleme almış bir âlim.
Katip Çelebi’yi taltif etmek için isminin verildiği üniversitede yaşanan ‘nepotizm’ örneği ise hali pürmelalimizi gösteriyor. Kısa vadede sert yasal düzenlemelerle önüne geçilmesi gereken nepotizm, uzun vadede ise ahlaki nitelikler hakkında esaslı hatırlatma ve çalışmalarla düzelmesi mümkün olan bir problem olarak gözüküyor!
Konu hakkında İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nden yapılan açıklamada akrabalık ilişkisine sahip olan çalışan sayısının çok düşük olduğu ifade edildi. Açıklamanın ilgili kısmını aktarıyoruz:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilen bir soru önergesine karşılık şeffaflık ilkemiz gereği üniversitemiz ilgili birimlerince verilen yanıt, bazı medya organlarında farklı yaklaşımlarla haberleştirilmiştir. Haberlerde yer verilen ifadelere ilişkin olarak aşağıdaki hususların kamuoyuna açıklanması zorunluluğu ortaya çıkmıştır:
- İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, 2010 yılında kurulmuş bir üniversitedir. Geçen zaman içinde eğitimin başlaması, fiziki - teknik altyapının kurulması ve alanında uzman kadroların istihdamının sağlanması, öncelik olarak belirlenmiştir. Gelinen noktada İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, 13 fakülte, 1 yüksekokul, 2 meslek yüksekokulu, 3 enstitü, 23 araştırma ve uygulama merkezi, 19 koordinatörlükle köklü üniversiteler ile yarışır hale gelmiştir. Kadroların oluşturulmasında önemli mesafeler alınmış; bu çerçevede 1.075 akademik, 579 idari personel olmak üzere toplam 1.654 çalışanla hizmet vermektedir. Tüm çalışanların sadece %1,6’sında akrabalık bağının tespit edilmiş olmasını nepotizm bağlamında değerlendirmek, en basit tabirle kötü niyetli bir yaklaşımın tezahürüdür. Akrabalık bağı tespit edilen kişilerin önemli bir kısmı, 2010 yılında üniversitenin kuruluşu aşamasında görev almış, gerekli iş ve işlemlerin yürütülmesinde ve bölümlerin açılmasında emek vermiş akademik ve idari çalışanlardır. Ayrıca, geçen 11 yıl içinde üniversitede göreve başladıktan sonra aile ilişkisi kurmuş olan personel de bu sayı kapsamındadır. 2020 yılı URAP verilerine göre devlet üniversiteleri içerisinde öğretim elemanı başına düşen yayın sıralamasında Türkiye’de 8’inci, 2000 yılından sonra kurulmuş 95 üniversite içerisinde 4’üncü, 2010 yılı sonrası kurulanlar arasında ise her değerlendirmede ilk 3’te yer alması, atama ve yükseltmenin liyakat bağlamında yapıldığının en açık göstergeleridir. TÜBİTAK yetkinlik bazında üniversiteler analizinde üniversitemizin hacim ve kalite bazında 21 alt alanda 1. Yetkinlik bölgesinde yer almasında da bu kadroların önemli katkıları olmuştur. Sonuç olarak; üniversitemizde akademik ve idari personel alımları yürürlükte olan mevzuat çerçevesinde liyakat esasına göre yapılmış olup hukuka, ahlâki kurallara ve etik ilkelere aykırı bir durum söz konusu değildir.
HABERE YORUM KAT